"Tarla sürme" kavgasına 8 yıl 4 ay hapis

ANKARA (AA) - Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 1. Ceza Dairesi, "kasten yaralama" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık hakkındaki ilk derece mahkemesinin hükmünü kaldırarak, sanığın "mağdura yönelik öldürmeye teşebbüs" suçundan takdiren müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Daire, eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle ve ilgili indirim hakları sanık lehine kullanılarak cezayı önce 10 yıl hapse, sonra da 8 yıl 4 ay hapis cezasına indirdi.

İstinaf Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, "kasten yaralama" suçuyla ilgili duruşması, Kayseri Kapalı Cezaevi'nde tutuklu sanık Mevlüt B. (50), müşteki Duran B. (52) ile avukatların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle hazır edilmesiyle gerçekleştirildi.

Duruşmada, ilk derece mahkemesinin, Mevlüt B. hakkında müşteki Duran B'yi kasten yaralama suçundan 5 yıl hapis cezasına hükmedildiği hatırlatılan sanık savunmasında, "Duran, evimin arkasında traktörle çift sürüyordu. Ben de burayı sürmemesini söyledim, ardından bana hakaret edince traktöre doğru koştum, üzerime saldırınca kendimi korumak amacıyla cebimdeki bıçağı çıkararak salladım. Oğlum geldikten sonra beni olay yerinden uzaklaştırdı." diye konuştu.

Müşteki Duran B. ise "Kesinlikle bir boğuşma olmadı, traktöre gelir gelmez elindeki bıçağı salladı. Eğer oğlu yetişmeseydi beni öldürürdü çünkü gözü dönmüştü. Daha önceden tavukların bahçeye girmesi nedeniyle tartışmıştık, aramızda da bir husumet vardı." dedi.

Sanığın, olay sırasında "Seni öldüreceğim" diye seslendiğini iddia eden müşteki Duran B. sanığın kendisine küfürler de ettiğini ileri sürdü.

Müşteki avukatı, bıçak darbelerinin yeri bakımından "kasten öldürmeye teşebbüs" olduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle sanığın "kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını, ilk derece mahkemesinin yaralama suçundan kurduğu hükmün doğru olmadığını belirterek bu hükmün kaldırılmasını talep etti.

Sanık, son savunmasında, müştekinin iddialarının yalan olduğunu, oğlunun gelmesiyle geri çekilerek olay yerinden uzaklaştığını belirterek, "Ben o bölgeye hayvanlarımın gübrelerini döküyordum, 'Tarlayı biraz geriden sür' deyince küfür etti, bunun üzerine olay yaşandı. Ben yere düştükten sonra tehdit etmedim, kesinlikle öldürme kastım yok, kendisi amcamın oğlu olur." ifadelerini kullandı.

- "Öldürmeye teşebbüs" suçundan cezalandırılması istendi

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, komşu evlerde oturan akraba Duran B. ile Mevlüt B. arasında önceye dayalı geçimsizlik bulunduğunu, Mevlüt B'nin evinin arkasındaki, mülkiyeti başka bir şahsa ait yeri, kendi hayvanlarına ait gübreyi döküp kullandığını ve kira sözleşmesiyle söz konusu araziyi kiraladığını, olay günü traktör ile araziyi sürdüğünü, Mevlüt B'nin Duran B'den burayı sürmemesini istemesiyle bıçaklı kavganın başladığını belirtti.

Mütalaada, Mevlüt B'nin bıçakla traktörün üzerinde bulunan müştekinin boğazına iki kez vurup adli raporlarda belirtildiği şekilde yaraladığını ve sanığın oğlunun olay yerine gelerek kavgayı ayırdığını belirterek, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğunu ve engel nedeniyle eylemini tamamlayamadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak, sanığın TCK 81/1 maddesi ve indirim hakları uygulanarak cezalandırılması talep edildi.

Ankara İstinaf Mahkemesi 1. Ceza Dairesi heyeti, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 3 Ekim 2016 tarihinde olayla ilgili, yaralama kastı ile hareket ettiği gerekçesiyle "kasten yaralama" suçundan sanık hakkında verdiği 5 yıl hapis cezası hükmünü kaldırdı.

Sanık Mevlüt B'nin traktörün üzerindeki Duran B'yi "L" şeklinde boynuna kadar inen 10 santimlik kesik oluşturacak şekilde basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve yüzde sabit iz oluşturacak şekilde yaraladığı, "Bırakın onu öldüreceğim" şeklinde bağırdığı gerekçeleriyle ilk derece mahkemesinin hükmünde isabet olmadığına karar verildi.

Daire, yerel mahkemenin kasten yaralama hükmünün kaldırılmasına, sanığın sabit görülen "mağdura yönelik öldürmeye teşebbüs" suçundan dolayı TCK 81/1 maddesi uyarınca takdiren müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle TCK 35/1-2 maddesi uyarınca takdiren cezayı 10 yıl hapis cezasına çevirdi.

Sanığın, geçmiş hali, yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki etkisi göz önünde bulundurularak ceza 8 yıl 4 aya indirildi. Davanın temyiz yolunun açık olduğu belirtildi.