Tankerini darbecilere karşı siper etti,geçit vermedi
- Tanker şoförü Mevlüt Kandemir, darbe girişiminin yaşandığı gece, kamyonunu Tuzla Orhanlı gişelerine park ederek Sabiha Gökçen Havalimanı’nı ele geçirmek isteyen darbeci askerlere destek için Yalova’dan İstanbul’a getirilen Hava Harp Okulu öğrencilerini taşıyan otobüslerin geçişine engel oldu
Tanker Şoförü Mevlüt Kandemir, Fetullahçı Terör Örgütü'nün
(FETÖ) 15 Temmuz gecesi darbe girişimi sırasında, kamyonunu Tuzla
Orhanlı gişelerine park ederek, Sabiha Gökçen Havalimanı’nı ele
geçirmek isteyen darbeci askerlere destek için Yalova’dan
İstanbul’a getirilen Hava Harp Okulu öğrencilerini taşıyan
otobüslerin geçişine engel oldu.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesinde yaşadıklarını AA
muhabirine anlatan Kandemir, inşaatı devam eden Yavuz Sultan Selim
Köprüsü'nün Anadolu Yakası bağlantı yolları inşaatı için İzmit’ten
aldığı 6 ton zifti Riva’daki şantiyeye götürmek için yola çıktığını
ve saat 00.10 sularında Tuzla Orhanlı Gişeleri’ne geldiğinde yolun
polis ekiplerince kesilmesi üzerine aracını durdurduğunu
söyledi.
Kandemir, "O esnada gişelerde 8-10 sivil araç ve iki de polis aracı
vardı. Gişelerde durup aracımdan aşağıya indiğimde polisler, ’Darbe
oldu, ülkemiz elden gidiyor. Bize yardımcı olur musunuz?’ dediler.
Biz de başımız üzerine, hay hay. Vatansız millet olmaz dedik." diye
konuştu.
Aracını gişelerde park ettiğini ve ilk çatışmanın 01.00 sularında
yaşandığını anlatan Kandemir, şöyle devam etti:
"Polis arkadaşlarla sohbet ettik. Kendimizin emin ellerde olduğunu
hissettik. Beraber beklemeye geçtik. O esnada 2 polis arkadaşımızla
sohbet ederken şarjör seslerini ve silahların mermiye verilme
seslerini duyar duymaz arkamızı dönüp baktığımızda bizden fazla
askerle karşı karşıya kaldık. Polisler, 'çıkın ortaya' der demez,
hiç sözlü müdahaleye girmeden ateş ettiler. O esnada bir polis
arkadaşımızın şehit olduğunu öğrendik. Bize de silahlarını
doğrultup, 'herkes aracına geçsin' dediler. Öndeki askerler polisi
şehit ettikten sonra mevzilendi. Arkadan gelenler ise halka ateş
açmaya başladı. Ben de o esnada aracıma oturur oturmaz kurşun
yedim. İki koltuk arasında sıkışıp kaldım."
"ÖLÜRSEK VATAN İÇİN ÖLELİM,DEDİK"
Darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu tankerine 35’ten fazla kurşun
isabet ettiğini aktaran Kandemir, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Ölürsek vatan için ölelim, dedik. Karaborsa sıkma değil, hedef
alarak kurşun sıkıyorlardı. Öndeki tanker çıkarsa arkadan daha
rahat çıkarız, kolaylıkla geçeriz düşüncesiyle bizi kaçırmak
istiyorlardı ama biz kaçmadık. Ne olacaksa olsun, dedik. ‘Vatanımız
elden gidecekse biz ne diye yaşıyoruz?’ dedik"
Polislerin kendisiyle, “Darbeci askerlerin Başbakan Binali Yıldırım
ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sabiha Gökçen
Havalimanı’nı kullanmasını engellemek için gişelerden geçmek
isteyeceği” bilgisini paylaştığını belirten Kandemir, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Polisler bize ‘sizin gişeleri kapatmanız ülkenin güvenliği için
çok önemli, belki de Cumhurbaşkanımız Sabiha Gökçen’e inecek. Ama
bunlar (darbeci askerler) Sabiha Gökçen’i ele geçirmek için geçiş
yapacaklar. Burası da geçiş noktalarından birisi’ dediler. Zaten 1
kilometre ötesi havalimanı. O esnada zaten havalimanı üzerinde uçan
uçakların sesini duyuyorduk.”
, "ALLAH BAŞIMIZDAN TAYYİP ERDOĞANI EKSİK
ETMEDİ"
Gişelerde toplanan sivil vatandaşlarla polislere, darbeci askerler
tarafından uyarıda bulunulmadan ateş açıldığını anlatan Kandemir,
şunları ifade etti:
“Sen bizim askerimizsin, karşında sivil vatandaş var. Karşılık
veren kimse yok. Sen kime sıkıyorsun? Gişeleri açmamız için
üzerimize 2 saat boyunca yağmur yağdırır gibi bize kurşun sıktılar.
Gişeleri açacaksak biz ne diye yaşayalım? Zaten duyduk ki Atatürk
Havalimanı'nı, Genel Kurmayı ele geçirmişler. Meclisi
bombalamışlar. Bir Cumhurbaşkanımız var. Biz onu kurtarmak için
oraları kapattık. O da giderse zaten ülke gidecekti. Allah
başımızdan Tayyip Erdoğan’ı eksik etmedi. İnşallah da ömrü uzun
olur.”
Kandemir, sabaha karşı özel harekat polislerinin gelmesinin
ardından bir çatışmanın daha yaşandığını, daha sonra saat 06.00
sularında 3'ü rütbeli komutan, 4'ü kız olmak üzere 63 Hava Harp
Okulu öğrencisinin teslim olduğunu anlattı.
15 TEMMUZ GECESİ TUZLA ORHANLI'DA YAŞANANLAR
Darbe girişiminin yaşandığı gece TEM Otoyolu Mehmetçik Vakfı ve
Tuzla Orhanlı gişelerde konuşlanan polis ekibi, İstanbul'a gelen
öğrencileri gözaltına almak istemiş ve teslim olmak istemeyen
öğrenciler ile emniyet güçleri arasında çatışma çıkmıştı.
Çatışmada bir polis memuru ve 5 vatandaş şehit olurken,
öğrencilerin başında bulunan bir darbeci teğmen öldürülmüş, 13
polis ile 23 vatandaş da yaralanmıştı. Çatışma sonrasında askeri
öğrencilerle aralarında subay ve astsubayların da bulunduğu darbeci
askerler sabaha karşı teslim olmuş, silahlarla birlikte 10 binin
üzerinde de mermi ele geçirilmişti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar