"Suriyeli mülteciler" konusu masaya yatırıldı

İSTANBUL (AA) - Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait, Balkan insanı ile Suriyelileri ya da Anadolu insanı ile Suriyelileri karşı karşıya getirmenin Türkiye'de büyük bir ateş yakmak gibi olduğunu belirterek, özellikle 15 Temmuz gibi önemli bir günün hemen öncesinde bunları yapmanın akla zarar olduğunu bildirdi.

Dünya Balkan Dernekleri Federasyonundan (DÜNBALDEF) yapılan açıklamada, federasyonun aylık toplantıları kapsamında düzenlenen etkinlikte "Suriyeli mülteciler" konusu masaya yatırıldı.

Suriyeli mültecilerin Balkan göçmenleriyle karşılaştırılmasın ikinci gündem maddesi olarak ele alındığı toplantının moderatörlüğünü DÜNBALDEF Başkanı Recep Varol yaptı.

Etkinlikte, gazeteci, yazar Müfit Yüksel tarihi dokümanlarla Suriye konusunu anlattı. Suriyelilerin savaş öncesi Araplar içinde en modern ve bilgili insanlar olduğunu belirten Yüksel, ülkede Osmanlı zamanında bölgeye gitmiş yaklaşık 20 bin Arnavut'un yaşadığını aktardı.

Yüksel, "Türkiye'de bazı insanlar, 'Suriyeli erkekler neden ülkelerine gidip savaşmıyorlar?' diye soruyor. Ancak orada çok sayıda grup birbiriyle karmaşık bir savaşın içinde. Dolayısıyla Suriyeliler kiminle, niçin ve kime karşı savaşacaklar? Buna cevap veremiyorlar ki." ifadelerini kullandı.

- "Provokasyonlara karşı çok dikkatli olmamız gerekiyor"

Toplantıda konuşan DÜNBALDEF Onursal Başkanı ve BASAM Başkanı Rifat Sait de "Türkiye'de bulunan sayıları 4 milyona yaklaşan Suriyeli mültecilerin ülkemize sığınan mazlum misafirler olduğu unutulmamalı. Bu mültecilerin hallerinden en iyi Türkiye'deki Balkan göçmenleri anlar." değerlendirmesinde bulunarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'ye özellikle 1912, 1924, 1956 ve 1980 yıllarında Balkanların değişik yerlerinden hemşehrilerimiz göç ettiler. Onlar çok çileler çekti. Vatanlarını, doğdukları yerleri bırakıp Anadolu'ya gelen Evlad-ı Fatihan dediğimiz bu insanlar, bugün Suriyeli mültecilerin hallerinden en iyi anlayan insanlardır. Suriyeli mülteciler içinde bir, iki yanlış yapanlar olabilir. Ancak bunlar münferit olaylardır, tüm Suriyeli mültecilerin suçlanmasını gerektirmez. Birileri çıkıyor, sosyal medyada, 'Suriyeliler gitmeli öyle mi? O halde Gürcüler, Arnavutlar, Boşnaklar da sürülmeli' gibi hiç hoş olmayan ve son derece tehlikeli bir mesaj atıyor. Bunu yapan topluma mal olmuş bir gazeteci. Belki kötü niyetli değil ama herkes çok iyi düşünecek ve ne yazdığına dikkat edecek. Allah korusun Balkan insanı ile Suriyelileri ya da Anadolu insanı ile Suriyelileri karşı karşıya getirmek ülkemizde büyük bir ateş yakmak gibidir. Özellikle 15 Temmuz gibi önemli bir günün hemen öncesinde bunları yapmak akla zarardır. Bakınız Sakarya'da Suriyeli hamile bir kadına ve 10 aylık bebeğine saldırıp katlettiler. Onlar namuslarını ve canlarını korumak için ülkemize sığınmışlardı. Onlar bize emanetti. Allah bir daha böyle olayları bize yaşatmasın inşallah. Bu yüzden provokasyonlara karşı çok dikkatli olmamız gerekiyor."