Suriye'deki savaş suçlarına İstanbul'da suç duyurusu

Hukuk derneklerine üye bir grup avukat, Suriye'de savaş suçu işleyenlerin evrensel yargı yetkisine sahip Türkiye'de yargılanması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Hukukun Üstünlüğü Platformu, Hukukçular Derneği ve Uluslararası Hukukçular Birliği üyesi bir grup avukat, hazırladıkları ortak suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sundu. Dilekçede avukatlar Necati Ceylan, Yasin Şamlı, Mehmet Sarı ve Gülden Sönmez'in isimleri, "şikayetçi" olarak yer aldı.

Beşşar Esad ve onun emir komutasındaki tüm faillerin işlediği iddia edilen suçların belirtildiği dilekçede, özellikle Halep bölgesinde son 1 yılda ölenler ile tamamı sivil olan 4 bin 725 maktulün isim ve bilgilerine yer verildi. Bu kişilerden bazılarının bombalarla, bazılarının işkenceyle, bazılarının ateşli silahlarla infaz edilerek katledildiği aktarılan dilekçede, ayrıca rejim güçlerince hapsedildiği ve işkence gördüğü tahmin edilen yüzün üzerinde isimden de bahsedildi.

"Suriye'de 2011'den bu yana 450 bin insan öldürüldü"

Suç duyurusunun ardından adliye önünde yapılan açıklamada, Suriye'de savaşın başından bu yana birçok savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlendiği belirtilerek, "Son olarak da özellikle Halep'te yaşanan sivil katliamı tüm dünyanın gözü önünde cereyan etmektedir. Ağustos 2011'den bu yana tespit edilebilen 450 bin insan öldürülmüştür. 1 milyon 800 bin kişi yaralanmış, binlerce insan tutulmuş işkence görmüş, yaşı çok küçük olanlar da dahil 6 bin kadın tecavüze uğramıştır. Binlerce Suriyeli yerinden olmuş kimi göç yollarında hayatını kaybetmiş, aliler parçalanmıştır." denildi.

Suriye'de işlenen savaş suçları ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Türkiye'nin evrensel yargı yetkisi de göz önünde bulundurularak bu suçların faillerinin cezalandırılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu hatırlatılan açıklamada, şüphelilerin soykırım, insanlığa karşı suç, kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, işkence, eziyet ve cinsel saldırı suçlarından ulusal ve uluslararası mevzuata göre cezalandırılması gerektiği anlatıldı.

"İşlenen suçlar hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde sabittir"

Suriye'de işlenen suçlarla birçok uluslararası sözleşme maddesinin ihlal edildiği ve Cenevre Sözleşmelerinde yer alan ağır ihmallerin tanımına uyan sayısız suçun işlendiği öne sürülen açıklamada, "Uluslararası ceza yargısının dışında evrensel yargı yetkisi gereği; Türkiye'de yargı mercileri de bu savaş suçlarını işleyenleri yargılama yetkisine sahiptir. Sanıklar bu suçları tüm dünyanın gözü önünde işlemişler ve işlemeye devam etmektedirler. İşlenen suçlar hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde sabittir." ifadesi kullanıldı.

Sanıkların uluslararası hukuk ile Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen insanlığa karşı suç normlarını ihlal ettikleri anlatılan açıklamada, bu suçlardan dolayı sanıkların cezalandırılması amacıyla haklarında kamu davası açılmasının, olası yeni katliamların önüne geçmek için acele bir şekilde talep edildiği dile getirildi.