Suikastçinin telefonundan Bylock çıkmadı ama Bylock'çular çıktı

Sonhaberler | Haber Merkezi

Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikastinde katil polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın FETÖ’nün sanal ini ByLock’u aktif kullanan kırmızı listedeki 10 örgüt üyesiyle irtibatlı olduğu tespit edildi.  İstihbarat kaynaklarından alınan bilgilere göre suikastçinin ByLock’ta kaydı yok. Bunun nedeni FETÖ’nün ‘kamikaze’ olarak kullanmayı planladığı hücrelerin örgütle doğrudan ilişki kurmasına izin verilmemesi olarak açıklanıyor. Bu da uyuyan hücreleri soruşturmalar açısından görünmez hale getiriyor.

MİT GÖRÜŞMELERİN İÇERİĞİNİ ÇÖZMEYE BAŞLADI

Suikastten sonra Ankara Çevik Kuvvvet’te görevli Altıntaş’la ilgili yapılan araştırmada katilin mezun olduğu okuldaki devrelerinden çoğunun FETÖ’cü olduğu belirlendi. Saldırganın ışıkevlerinde sohbetlere katıldığına ilişkin tanık olarak ifade veren FETÖ’cülerin itiraflarına da ulaşıldı. Altıntaş’ın, ByLockçularla ilişkisi de mercek altında. Programı yoğun kullanan ‘kırmızı liste’deki FETÖ’cülerden 10’uyla bağlantısına ulaşıldı. Altıntaş’ın ‘abi’si konumundaki 10 örgüt üyesinin ByLock’ta yaptığı görüşmelerin içeriği çözülmeye başlandı. Saldırganın hedefine kilitlenmiş ve oynayacağı radikal terörist rolüne hazırlanmış olduğuna dikkat çeken istihbarat kaynakları “FETÖ’nün katili saldırı için ‘seçilmiş kişi’ telkiniyle hazırladığı anlaşılıyor. Silik bir insan olan katil saldırıyla büyük biri olacağı hayaliyle hareket etmiş” değerlendirmesini yaptı.  

HEDEF SAPTIRMAK İÇİN BU NOT BULUNDU

Rus elçi Karlov’un katili Mevlüt Altıntaş’ın arkasında bir not bıraktığı tespit edildi. Notta “ABD ve Rusya’nın sonu yakındır. Artık kıyam vaktidir” yazdığı öğrenildi. Tamamen dikkatleri başka yöne çevirme amaçlı hazırlandığı değerlendirilen notta Altıntaş'ın Arap aksanı ile “Allahu Akbar” diye yazması çelişkili bulundu. Notta, “ABD ve Rusya’nın sonu yakındır. Artık kıyam vaktidir. Beldelerimizde güveni hissetmedikçe sizler beldelerinizde güvende olmayacaksınız” denildi.

Saldırganın kaldığı evde yapılan evde mizansen notla sınırlı olmadığı belirlendi. Arap asıllı bir yazarın kitabı ve not dışında ciddi bir bulguya rastlanılmadığı ileri sürüldü. Bulunan tek dini içerikli kitapla saldırganın radikalleşmesinin mümkün olmayacağı, bunun ancak saldırının arkasındaki güçleri gizlemek amaçlı kurgulanarak evde bulundurulduğu üzerinde duruluyor.