STK'lara göre iklim zirvesinin sonuçları "olumlu"

- İklim Adalet Vakfı Power Shift Afrika Başkanı Muhammed Adov: - "Kayıp ve hasar fonunun onaylanması, artan iklim etkilerine cevap vermek için tarihi bir adım"

Google Haberlere Abone ol
STK'lara göre iklim zirvesinin sonuçları "olumlu"

İklim konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları (STK) ve dernekler, iklim değişikliğinden etkilenen, gelişmekte olan ülkelerin maruz kaldıkları zararlar için tazminat ödenmesi hakkının zengin ülkeler tarafından tanınmasını memnuniyetle karşılarken, çevresel değişiklik konusunda alınan sorumluğu ise yeterli bulmuyor.

Yaklaşık 200 ülkenin katılımıyla 8-20 Kasım tarihleri ​​arasında Mısır'ın Şarm el-Şeyh şehrinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı'nda (COP27) iklim değişikliğinden etkilenen ülkelerin zarar ve kayıplarını tazmin edecek bir fon kurulması üzerinde mutabakat sağlandı.

Tüm bunlara rağmen, özellikle mali miktarlar ile ödeyenlerin ve lehtarların kimlikleri konusunda bir anlaşmaya varılmaması "eylemsizlik ve erteleme olasılığını" da beraberinde getirdi.

- "Büyük bir başarı ancak yetersiz"

AA muhabirine konuşan, düşünce kuruluşu Power Shift Africa Başkanı Muhammed Adov, "Fon'un onaylanması, artan iklim etkilerine cevap vermek için tarihi bir adım. Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansı'nın bu toplantısı, önceki toplantıların başaramadığını başardı." dedi.

Müzakerelerin belirli aşamalardan geçtiğini söyleyen Adov, başlangıçta Şarm el-Şeyh'teki konferansın nihai sonuçlarına "zarar ve kayıpların giderilmesi amacıyla bir fon oluşturmak için bir madde eklenmesinde engeller çıktığını" söyledi.

Adov, zamanın geçmesi ve baskıların artmasıyla söz konusu maddenin sonuç bildirgesine eklendiğini ifade ederek, "Bu büyük bir başarı ancak eksik, çünkü mali miktarlar ile yararlanıcıların ve ödeyenlerin kimliği konusunda henüz anlaşmaya varmadık." diye konuştu.

Başkan Adov ayrıca, "iklim dostu kalkınmayı desteklemek için çok uluslu yatırım bankalarının finansal sistemlerini değiştirmesini gerektiren bir hükmün ilk kez sonuç bildirgesine eklenmesinden de" söz etti.

- "Fosil yakıtlar terk edilmiyor"

Greenpeace Orta Doğu ve Kuzey Afrika İcra Direktörü Gıva el-Nuket de kayıplar ve zararlar için özel bir fon kurulmasının onaylanmasını, iklim adaletine ulaşma yolunda "tarihi bir adım" olarak nitelendirdi.

Nuket, COP27 kapsamında düzenlediği basın toplantısında, "Her zamanki gibi siyasi eylemsizlikten ve uygulamada erteleme olasılığından korkuyoruz." diye konuştu.

İklim zirvesinde son olarak iklim krizinin etkilerinden en çok etkilenen ülkelerin çağrı ve taleplerinin dinlendiğini söyleyen Nuket, şöyle devam etti:

"Ne yazık ki fosil yakıtların terk edilmesi yönündeki talepler dikkate alınmadı. Gelecek yıl BAE'de düzenlenecek COP28'de, iklim adaletini sağlamanın tek yolu kömür, petrol ve gaz dahil olmak üzere her türlü fosil yakıttan vazgeçmeyi kabul etmekten geçiyor."

Şarm el-Şeyh'te iki hafta süren müzakereler sırasında, Kuzey ve Güney yarım küreden çok sayıda ülke, her türlü fosil yakıtın aşamalı olarak kaldırılması ilkesini destekledi.

Bu yolla 2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması'nda kararlaştırılan küresel ısınma oranını sınırlama ve 1,5 santigrat derecenin altında tutma hedefine ulaşmak amaçlanıyor.

Petrol ülkeleri ve fosil yakıt sektöründeki baskı gruplarının konferans üzerindeki büyük etkisinden dolayı COP27 İklim Zirvesi'nin sonuç bildirgesi metninde fosil yakıt talebinin göz ardı edildiği bildiriliyor.

- Finansal kurumların reformu

İklim ve iklim değişikliği alanında faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Çevrecilerin Üçüncü Nesli (E3G), fonun onayını "ileriye doğru bir adım" olarak değerlendirdi.

E3G Genel Müdürü Nick Mabey 21 Kasım'da video konferans aracılığıyla yaptığı konuşmada, "tarihi bir adım" olarak değerlendirdiği kayıp ve hasar fonunun "artan iklim etkilerine bir yanıt" olduğunu söyledi.

Enerji krizini ele almanın bir yolu olarak Taraflar Konferansı tarihinde ilk kez yenilenebilir enerjiden açıkça bahsedilmesini öven Mabey ayrıca, iklim eylemi için daha fazla mali kolaylık başlatma fırsatı sağlayacağını söylediği uluslararası finans kurumlarında reform yapılmasına yönelik adımları memnuniyetle karşıladı.

Sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak için gereken ivmenin gerçekleşeceğinin garantisi olmadığı konusundaki endişelerini dile getiren Mabey, atılan adımlar olumlu olsa da sınırlı kaldığını, fosil yakıtlar konusunun sonraki yıllara devredildiğini ifade etti.

Yorumlar