Soylu, AA Editör Masası'na konuk oldu
- İçişleri Bakanı Soylu: (2) - "Bölücü terör örgütü PKK'ya katılımda son 30 yılın en düşük seviyesindeyiz. Bu, terör örgütünü ciddi bir şekilde demoralize ediyor" - "Son bir yılda yaklaşık 68 bin 464 operasyon yaptık. Bunun 40 bini PKK, 25 bini FETÖ, 2 bin 109'u da DEAŞ'a yönelik operasyon" - "FETÖ'nün hareket etme kabiliyetini önemli ölçüde bitirdik, Türkiye içerisinde söylüyorum. Ama gerek kendilerine yönelik buraya hala bağlılıklarını iddia edenler, cezaevinde farklı bir dünya içerisindeler" - "DEAŞ, Türkiye'de taban bulmakta zorlanan bir örgüttür. Türkiye'ye aslında ithal gelen bir örgüttür. Dünyanın başka yerlerinde elde etmiş olduğu fikir ve eylem yaygınlığı, Türkiye'de rahat bir şekilde bulabilme kabiliyetine sahip değiller. Yani bizim inancımız ve İslam anlayışımız buna müsaade etmiyor"
ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bölücü terör örgütü PKK'ya katılımda son 30 yılın en düşük seviyesindeyiz. Bu, terör örgütünü ciddi bir şekilde demoralize ediyor." dedi.
Soylu, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
PKK ve FEÖT mensuplarının mevcut gerçekliği görmeme eğiliminde olduklarını belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Mesela FETÖ'de cezaevinde başka bir hal var, dışarıda başka bir
Türkiye var. FETÖ'nün Türkiye içerisinde hareket etme kabiliyetini
bitirdik. Ama gerek kendilerine yönelik buraya hala bağlılıklarını
iddia edeneler, cezaevindekiler farklı bir dünya içerisindeler.
Onlara her 15 günde bir, bir ayda bir, her bir buçuk ayda bir eski
günlerinin gelebilecek ümidini vermeye çalışıyorlar. Yani
gerçeklikten kopuklar. Aynı zamanda PKK'lı teröristler de
gerçeklikten kopuklar. Terör örgütleri, mensuplarını tamamen yanlış
ve eksik bilgilerle sahaya sürüyorlar. Hem kahraman evlatlarımız,
hem teknolojik kabiliyetlerimiz bunun gereğini yerine getiriyor.
Burada elde edilen bu tecrübe gösteriyor ki bizim şu anda elde
ettiğimiz kabiliyetlerden terör örgütünün tepesindekilerin haberi
var ama detay bilmiyorlar."
- "Lider kadroları sorgulanır hale geldi"
Soylu, Türkiye'nin terörle mücadelede İnsansız Hava Aracı'nın (İHA) yanında, Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA), helikopterler ve F16 uçaklarının da kullandığını belirterek, "Türkiye bütün kabiliyetini burada en üst şekilde kullanabilme fırsatını ortaya koyuyor. Buradaki en önemli meselelerden bir tanesi, biz İHA ve SİHA ile yaptığımız operasyonlarda ne bir tek şehit, ne bir tek yaralı verdik." bilgisini verdi.
İHA ve SİHA'ların operasyonların maliyetini de düşürdüğüne dikkati çeken Soylu, "Bu Türkiye'ye çok ciddi avantaj kazandıran bir süreç. İHA ve SİHA'larla terör örgütüne atak yaptığınızda yaralı teröristlerin tedavi imkanları da azalıyor. Erzak temininde ciddi bir şekilde sıkıntıya düşüyorlar. Bütün bunlarla birlikte yine kendi içlerinde şöyle bir problem yaşıyorlar. Lider kadroları sorgulanır hale geldi. Telsiz konuşmalarında terörist, sözde lider kadrosuna 'kolaysa gel sen mücadele et' diyor. Bizim bu konuda attığımız adımların ve bugüne kadar edinilen tecrübelerin ne noktaya geldiğini gösteriyor." ifadesini kullandı.
- "DEAŞ ile ilgili tedbirlerin en önemlisi Fırat Kalkanı"
Bakan Soylu, Yapılan operasyonlar ve alınan tedbirler neticesinde terör örgütüne katılımların düştüğünü bildirdi.
Soylu, "2016'nın 9 ayında 598, bu yılın aynı döneminde 90. Yüzde 85'in üzerinde azalış söz konusu. Nereden söz konusu? Bu dağa gidişlerde, terör örgütüne katılışlarda söz konusu. Katılımda son 30 yılın en düşük seviyesindeyiz. Bu terör örgütünü ciddi bir şekilde demoralize ediyor." dedi.
Türkiye'nin terörle mücadelede ortaya koymuş olduğu yeni stratejinin en önemli parçasının tehdidin bulunduğu yerde etkisiz hale getirebilmek olduğunu vurgulayan Soylu, şu görüşlere yer verdi:
"DEAŞ, dünyanın bütün ülkelerinde tehdit oluşturuyor.
Kendilerine ait, tanımlayamadığımız ve anlayamadığımız
motivasyonları söz konusu. Burada Türkiye, DEAŞ ile ilgili çok
önemli tedbirler aldı ama bunların en önemlisi Fırat Kalkanı'dır.
Yani o bölgeye sağlam basmasıdır. Geçen gün İngiltere İçişleri
Bakanı geldi, ona da anlattım. Hangi ülke var ki Azez'e
gideceksiniz, El-Bab'a gideceksiniz, Cerablus'a gideceksiniz, sanki
orada bin yıldır kalıyormuş gibi karşılanacaksınız ve bütün
unsurlarınızla beraber de onların danışmanlığını
gerçekleştireceksiniz ve orada stabilizasyonu sağlayacaksınız.
Dünyada böyle bir ülke yok. Böyle bir kültür ve medeniyet de yok.
Sadece terörizme karşı yürüttüğünüz sıcak operasyonlar değil.
Aslında 'soft-power' dediğimiz yumuşak operasyonlar da Türkiye'yi
çok üst bir noktaya taşıyor. Terör örgütlerine alan daraltılmasını
sağladığınız andan itibaren onların etkilemeye çalıştığı ve bir
şekilde etki altına almaya çalıştığı insan kabiliyetine yönelik bir
yumuşak gidiş söz konusu. Bütün kültürümüzde, medeniyetimizde,
benliğimizde, anlayışımızda bu terör kaynağını sadece terörist
olarak kurutmuyor, mantal olarak da terörün kaynağını
kurutuyor."
- "DEAŞ, Türkiye'de taban bulmakta zorlanan bir örgüt"
Son bir yılda 68 bin 464 operasyon yaptıklarını, bunun 40 bini PKK, 25 bini FETÖ, 2 bin 109'u da DEAŞ'a yönelik operasyon olduğu bilgisini paylaşan Soylu, DEAŞ'ın Türkiye'de taban bulmakta zorlanan bir örgüt olduğuna işaret etti.
Soylu, şunları kaydetti:
"DEAŞ, Türkiye'de taban bulmakta zorlanan bir örgüttür. Türkiye'ye aslında ithal gelen bir örgüttür. Dünyanın başka yerlerde elde etmiş olduğu fikir ve eylem yaygınlığı Türkiye'de rahat bir şekilde bulabilme kabiliyetine sahip değiller. Yani bizim inancımız ve İslam anlayışımız buna müsaade etmiyor. Bunu nereden mi biliyoruz? Cezaevlerine düşen DEAŞ mensupları ve sempatizanlarıyla birebir mülakatlar yaptık. Mülakatlarda aslında Adalet Bakanlığıyla birlikte nasıl bir terör örgütüyle, nasıl bir mekanizmadan, dinamikten hareket eden bir terör örgütüyle karşı karşıya kaldığımızı çözmeye çalıştık. Profil oluşturduk. Orada enteresan sonuçlar aldık. Bu enteresan sonuçları terörle mücadelemizde arkadaşlarımızla beraber kullanıyoruz."
(Sürecek)
Yorumlar