Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden
faciasına ilişkin davanın sekizinci duruşması başladı.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Soma
Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür
Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Teknik Müdür İsmail
Adalı, Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy ile bazı tutuksuz sanıklar,
mağdur aileleri ve tarafların avukatları katıldı.
Müşteki avukatları, sanıkların tutukluluk halinin devamını talep
etti.
Avukatlardan Sercan Aran, mahkeme heyetine Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğünden (MTA) gelen raporları sundu.
Karotlu sondaj numunelerinin inceleme için MTA'ya gönderildiğini,
incelemede numunelerin su aldığını, hatta boş poşetlerin sandığa
konulduğunun tutanak altına alındığını dile getiren Aran,
örneklerin büyük kısmında oksidasyon meydana geldiğini, örneklerin
yüzde 94'ünde içten içe yanma olduğunu savundu.
Delillerin karartıldığı iddiasıyla ilgililer hakkında suç
duyurusunda bulunulmasını isteyen Aran, sanıkların tutukluluk
halinin devamını talep etti.
Müşteki avukatlarından Selçuk Kozağaçlı da facianın meydana geldiği
şirketin, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna (TKİ) sunduğu ek
revize projelerini uygulamadığını, buna karşın yeni kömür sahası
talebinde bulunduğunu iddia etti.
Şirketin TKİ ile yazışmaları ve imzalarıyla ilgili sunum yapan
Kozağaçlı, yöneticilerin şirket maili üzerinden yazışmalarının
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) aracılığıyla
incelenmesini istedi.
Kömür sahasındaki metan yoğunluğuna dikkati çeken Kozağaçlı, "TKİ
ile metan pazarlığı yapılmış." dedi.
Kozağaçlı, 13 milyon 564 bin tonluk kömür sahasında 136 milyon
metreküp metan olduğunu, bu nedenle sık sık üretim bantlarının
durduğunu, üretimin aksamaması için de sensör değerlerinin
yükseltildiğini iddia etti.
Şirketin, TKİ'den yeni üretim sahası istediğini, kurumun ise metan
alanının boşaltılması ve taahhütlerin yerine getirilmesi
karşılığında bunun gerçekleştirilebileceğini bildirdiğini ifade
eden Kozağaçlı, maliyeti 6-7 milyon lira olan tesisin
yapılmadığını, metan oranının her geçen gün arttığını öne
sürdü.
"SENSÖRLER HİLELİ"
Maden ocağındaki sensörlerin yüzde 75'inin hileli olduğunun tespit
edildiğini öne süren Kozağaçlı, sensör alarm seviyelerinin sürekli
yükseltilerek üretim bantlarının durmasının engellendiğini
savundu.
Kozağaçlı, facianın meydana geldiği 13 Mayıs'ta metanın yükselerek
parladığını savunarak, sanıkların tutukluluk halinin devamını talep
etti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar