Uzmanından sınav kaygısını azaltma tüyoları

Liselere Geçiş Sınavı (LGS) için geri sayım başladı. Yarın gerçekleşecek olan sınava sadece sayılı saatler kaldı. Uzun bir süredir verilen emeklerin karşılığını alma vakti geldi çattı. Çocuklar ve aileler heyecanlı. Bu heyecanın yoğunlaşması ise kaygıya sebep olabilir. Koronavirüsün de kaygı seviyelerini artırdığına dikkat çeken uzmanlar, nefes egzersizleriyle bunun kontrol altına alabileceğini söylüyor.

Uzman Klinik Psikolog Yasemin Meriç Kazdal, sınav kaygısı ve başa çıkma yolları ile ilgili önemli ipuçları vererek ailelere uyarılarda bulundu. Öğrencinin sınav esnasında potansiyelini tam olarak ortaya koyamamasına sebep olan yoğun ve karmaşık ile başa çıkılması zor duygunun ‘sınav kaygısı’ olduğunu söyleyen Kazdal, “Genellikle öğrenciler sınav esnasında kendi kendilerine yaptıkları iç konuşmalarla ya da daha sınav başlamadan önce zihinlerinden geçen olumsuz ön görülerle kendilerini etkilerler. Bu olumsuz düşünceler onların yoğun bir kaygı hissetmesine sebep olur. Bu hissedilen yoğun kaygı da öğrencinin hem bedensel fonksiyonlarına hem de davranışlarına sirayet eder" dedi.

Kaygı yoğunlaşınca semptomlar artıyor

"Yoğun kaygı öğrencinin çok yoğun semptomlar göstermesine neden olur" diyen Kazdal, "Bunların başında da özellikle mide ve bağırsak sistemlerini etkileyen şikayetler vardır. Mide yanmaları, mide bulantısı, karın ağrısı, bağırsakların bozulması tarzında şikayetler vardır. Bunun dışında yüksek kalp atışı, ellerde ya da vücudun diğer bölgelerinde titreme, terleme, nefes alıp vermede zorluk, zaman zaman yutkunmada zorluk gibi şikayetlerle karşılaşabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Ne çok ilgilenin ne de çok gevşetin

İlk olarak ailelere bir takım önerilerde bulunan Kazdal, “Sıklıkla çocuğa ne kadar zaman kaldığını hatırlatmamak gerekiyor. O rahatlar diye düşünüp, sana çok güveniyoruz, çok iyi yapacağından eminiz, kazanacaksın, merak etme, her şey çok iyi olacak gibi bu olumları da aslında aşırı derecede yapmamak lazım. Çocuğunuz ile bilirlikte yapacağınız güzel şeyleri sınava endekslememek lazım. Yani mesela sınav iyi geçerse, sınavı halledersen, güzel puan alırsan şöyle yaparız gibi bir takım şeyleri sınava endekslememekte fayda var” diyerek ekledi:

“Hiç umursamıyormuş gibi davranmamakta gerekiyor. Ne olursa olsun, sınav iyi geçse de geçmese de bizim umurumuzda değil gibi hiç önemsemiyormuş gibi bir tavır da sergilememek gerekiyor ve çocukların başarısını başkalarıyla kıyaslamamak gerekiyor.”

Nefes alıp vermek kaygıyı kontrol altında tutar

Sınava girecek öğrencilerin hem öncesinde hem de sınav esnasında nefes egzersizleri yapmalarında fayda olduğunu belirten Kazdal, “Diyafram nefesi dediğimiz nefes soluk alıp vermeyi kontrol altına alıp nabzı ve tansiyonu kontrol altında tutacağından dolayı kaygının bedensel semptomlarının çok yoğunlaşmamasına sebep olacaktır. Karnını şişirerek nefes almak, yavaş yavaş nefes almak, burnundan alıp ağızdan vermeye çalışmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bu seneki sınavın pandemi dönemine denk geldiği için çocuklardaki kaygının fazla olabileceğine dikkat çeken Kazdal, “Bu sınavda maske kullanacaklar ya da maske kullanmasalar bile hastalanma kaygısı da yaşayacaklar. Sağlık ya da hastalanma ile ilgili virüsle ilgili düşüncelerinde kaygı yaratan bir düşünce olduğunu düşünüp fark edip onunla ilgili de bu düşünceler zihnine ya virüs kaparsam ya şu an hastalanırsam gibi düşünceler geldiğinde yine nefes egzersiziyle gevşemekte fayda var” dedi.

Kaynak: Yeni Şafak