"Sigortalanabilir tarım alanlarının sadece yüzde 19'u sigortalı"

- TARSİM Genel Müdürü Satoğlu: - "Geçen yıl sigortalanabilir, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı alanların yüzde 19'unu sigortaladık. Bu yıl bu oran yüzde 20'nin üzerine çıkacak ama daha gidilecek yol var. Geri kalan çok büyük bir alan sigortalı değil. Diğer yandan 40 yıllık geçmişi olan İspanya'daki modelde sigortalanma oranı yüzde 40'larda bulunuyor. Bu açıdan Türkiye'deki model hızlı bir gelişme gösteriyor" - "Üreticiler uygun düzeylerde prim ödeyerek ürünlerini sigortalayabiliyor. Üreticinin 10 dekar alanda yetiştirdiği 16 bin 800 TL sigorta bedeli olan fındık ürünü için Bitkisel Ürün Sigortası dolu paketi kapsamında ödeyeceği prim tutarı yalnızca 140 TL'dir. Yüzde 100 dolu hasarı meydana geldiğinde fındık üreticisi 13 bin 440 TL hasar ödemesi alacaktır" - "10 yıllık süreçte üreticiye ödediğimiz hasar tazminat tutarı 3,1 milyar lira. Bunu ödedik ama özellikle son 2-3 yılda ödediğimiz tutar bunun belki de yüzde 50'sine karşılık geliyor. Üretim giderek artıyor ve dolayısıyla hasar hacmi de büyüyor"

Google Haberlere Abone ol
"Sigortalanabilir tarım alanlarının sadece yüzde 19'u sigortalı"

İSTANBUL (AA) - ELİF FERHAN YEŞİLYURT - TARSİM Genel Müdürü Yusuf Cemil Satoğlu, geçen yıl sigortalanabilir, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı alanların yüzde 19'unu sigortaladıklarını belirterek, "Bu yıl bu oran yüzde 20'nin üzerine çıkacak ama daha gidilecek yol var. Geri kalan çok büyük bir alan sigortalı değil. Diğer yandan 40 yıllık geçmişi olan İspanya'daki modelde sigortalanma oranı yüzde 40'larda bulunuyor. Bu açıdan Türkiye'deki model hızlı bir gelişme gösteriyor." dedi.

Satoğlu, tarım sigortalarına yönelik AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarımın dünyada doğal risklere en açık sektör olması nedeniyle sigortacılık açısından en fazla riskin görüldüğü alanlardan biri olduğunu vurguladı.

TARSİM'in devlet destekli bir sistem olduğunu ifade eden Satoğlu, bu anlamda devletin üreticiye prim desteği bulunduğunu, üretici poliçeyi satın aldığında poliçe üzerinde yazan primin bir kısmını devletin, çiftçi adına havuza ödediğini, bir kısmını da üreticinin kendisinin havuza ödemiş olduğunu, böylelikle üreticinin sigortacılıktan kaynaklanan yüksek maliyeti devlet kanalıyla paylaşmış olduğunu anlattı.

Satoğlu, hava şartları ve iklimsel değişikliğin dünya için büyük risk olmaya başladığını ve Türkiye'nin de ister istemez bunlardan etkilendiğini belirterek, tarımın sürdürülebilir olması gerektiğini, buna da bu sistemin katkı sunduğunu söyledi.

Bu yıl İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası teminatının buğday için uygulamaya alındığını hatırlatan Satoğlu, 2018 yılında arpa, yulaf ve çavdar gibi diğer tahıl ürünlerine de bu teminatın verilmeye başlanacağını bildirdi. Satoğlu, bu yıl itibarıyla küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda hırsızlık teminatı vermeye başladıklarını aktardı.

Normalde devletin verdiği prim desteğinin yüzde 50 olduğunu hatırlatan Satoğlu, "Bunun iki istisnası var. Biri, meyvelerde don teminatında devletin desteği yüzde 67'ye kadar çıkıyor. İkincisi ise devlet kuraklık teminatı için yüzde 60 destek veriyor." diye konuştu.


- "2017 yılında yaklaşık 559 bin baş hayvan sigortalandı"


Yusuf Cemil Satoğlu, üreticilerin TARSİM’in yeni uygulamalarını her zaman yoğun ilgi ile takip ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"2017 yılı itibarıyla sunulan yeni teminatlara da üreticilerimizin ilgisi yoğun oldu. Buğday ürününde verilmeye başlanan İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası kapsamında bugüne kadar 68 binin üzerinde, Ağaç/Fidan Sigortası kapsamında 6 binin üzerinde poliçe düzenlendi. Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortalarında ise 2017 yılında yaklaşık 559 bin baş hayvan sigortalandı, yaklaşık 22 bin baş hırsızlık teminatı alındı."


- "10 dekardaki buğday, dolu zararına karşı 50 liraya sigortalanabiliyor"


TARSİM Genel Müdürü Satoğlu, TARSİM'in kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlatarak, "10 yıllık süreçte üreticiye ödediğimiz hasar tazminat tutarı 3,1 milyar lira. Sadece geçen yıl 338 bin hasar dosyası oluşturuldu, üreticiye ödediğimiz rakam 802 milyon lira. Üretim giderek artıyor ve dolayısıyla hasar hacmi de büyüyor. 3,1 milyar lira ödedik ama özellikle son 2-3 yılda ödediğimiz tutar bunun belki de yüzde 50'sine karşılık geliyor." şeklinde konuştu.

En çok don ve doludan dolayı hasar ödediklerini, bunları sel, su ve fırtınanın takip ettiğini belirten Satoğlu, hayvan hayat sigortaları kısmında ise zorunlu kesim ve ölümden kaynaklanan hasarların olduğunu kaydetti.

Sigorta yaptırmayan ve ürünleri zarar gören üreticilerin poliçe sayısının ertesi yıl patlama yaptığına, bir yıl sigorta yaptırıp hasar görmemesi halinde ertesi yıl için de tedbiri elden bıraktığına işaret eden Satoğlu, şöyle devam etti:

"Üreticiler uygun düzeylerde prim ödeyerek ürünlerini sigortalayabiliyor. Üreticinin, 10 dekar alanda yetiştirdiği 3 bin 600 TL sigorta bedeli olan buğday ürünü için Bitkisel Ürün Sigortası dolu paketi kapsamında ödeyeceği prim tutarı yalnızca 50 TL’dir. Yüzde 100 dolu hasarı meydana geldiğinde buğday üreticisi 2 bin 880 TL hasar ödemesi alacaktır. Üreticinin 10 dekar alanda yetiştirdiği 16 bin 800 TL sigorta bedeli olan fındık ürünü için Bitkisel Ürün Sigortası dolu paketi kapsamında ödeyeceği prim tutarı yalnızca 140 TL’dir. Yüzde 100 dolu hasarı meydana geldiğinde fındık üreticisi 13 bin 440 TL hasar ödemesi alacaktır. Bu nedenle üreticilerimiz mutlaka sigortasını yaptırmalıdır."


- "Primler üreticimizin ödeyebileceği düzeydedir"


Yusuf Cemil Satoğlu, geçen yıl sigortalanabilir, ÇKS'ye kayıtlı alanların yüzde 19'unu sigortaladıklarını vurgulayarak, "Bu yıl bu oran yüzde 20'nin üzerine çıkacak ama daha gidilecek yol var. Geri kalan çok büyük bir alan sigortalı değil. Diğer yandan bakıldığından 40 yıllık geçmişi olan İspanya'daki modelde sigortalanma oranı yüzde 40'larda bulunuyor. Bu açıdan Türkiye'deki model hızlı bir gelişme gösteriyor." diye konuştu.

TARSİM'in kar amacı gütmeyen şeffaf, güvenilir, çağdaş ve sürdürülebilir bir sistem olduğunu ifade eden Satoğlu, "Devlet destekli tarım sigortalarında prim fiyatları tespit edilirken, sigorta prensipleri doğrultusunda sistemin sürdürebilirliğinin sekteye uğramamasına özen gösterilmektedir. Primler üreticimizin ödeyebileceği düzeydedir. Sistem çerçevesinde, tüm tarım sigortası branşlarında, 2006 yılından itibaren en fazla poliçe Tekirdağ, Edirne, Konya, Kırklareli ve Manisa illerinde düzenlenmiştir." dedi.

Malatya'da don riskinin yüksek olduğuna dikkati çeken Satoğlu, kayısı üreticisinin poliçesini mutlaka yaptırdığını, devlet desteğinin de bu alanda yüksek olduğunu, Malatya'da bu sigortalılık oranının yüzde 40'a ulaştığını kaydetti.

Satoğlu, üreticileri, poliçelerinin başlangıç ve bitiş tarihlerini, bitkisel ürünlerinin son poliçe kabul tarihlerini takip etmeleri ve tarım sigortası yaptırırken poliçelerini mutlaka okuyarak hangi teminatları aldıklarını öğrenmeleri gerektiği konusunda da uyardı.​

Yorumlar