Şeyma'nın hayatı Fırat öğretmenle değişti

- Gelişim bozukluğuna bağlı olarak yürüme zorluğu yaşayan ve tekerlekli sandalyeyle hareket edebilen 9 yaşındaki Şeyma Aşçı'nın hayatını, okulda geçen yıl göreve başlayan Fırat öğretmen değiştirdi - Şeyma'nın tek başına yürüyebileceğine inanan öğretmeni Keser, fizyoterapist tanıdıklarının desteğiyle özel yürüme yeleği ve yatak tasarladığı öğrencisi için basketbol sahasını egzersiz alanına çevirdi - Öğretmeninin emeklerini boşa çıkarmayan Şeyma, 2 aylık çalışma sonunda "yürüyemez" diyenlere inat kimseden destek almadan ilk adımını atarak, tekerlekli sandalyeye bağımlılığından kurtuldu - Özel eğitim öğretmeni Keser: "Üniversitede bir Sevda hocam vardı, beni hem okuttu hem özel eğitime dair bildiği her şeyi aktardı. Doğal olarak bir vefa borcum oldu. Sadece Şeyma'da değil, dersine girdiğim birçok öğrencide güzel hikayeler oluşturduk"

Google Haberlere Abone ol
Şeyma'nın hayatı Fırat öğretmenle değişti

İZMİR (AA) - HALİL ŞAHİN - Tekerlekli sandalyeye bağlı 9 yaşındaki Şeyma Aşçı'nın hayatı, okuluna geçen yıl atanan özel eğitim öğretmeni Fırat Keser'le değişti. Gelişim bozukluğuna bağlı olarak yürüme zorluğu yaşayan Aşçı, öğretmeninin emekleri sonunda tek başına yürümeyi başararak, tekerlekli sandalyeden kurtuldu.

Üniversiteden mezun olmasının ardından önce İstanbul'da, sonra da İzmir'de zihinsel engelli, otizmli, down sendromlu çocukların eğitim gördüğü özel eğitim uygulama merkezinde görev alan Keser, ulusal ve uluslararası projelerle özel eğitme ihtiyaç duyan engelli çocukların hayatına katkı sunuyor.

Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Özel Eğitim Uygulama Okulu'na geçen yıl tayin olan Keser, yürüme zorluğu nedeniyle tekerlekli sandalyeyle okula gelen 2. sınıf öğrencisi Şeyma Aşçı'nın yürütülmeye çalışıldığına kıpırdanma göstermesi üzerine harekete geçti.

- Basketbol sahasına halat çekti

Önce farklı illerde yaşayan fizyoterapist arkadaşlarına ulaşarak durumu anlatan Keser, onlara Aşçı'nın sağlık raporu ve ayaklarını nasıl kullandığını, hangi açıyla adım atmaya çalıştığını içeren videolarını gönderdi.

Bazılarının "yürüyemez", "çok zor, çok emek ister" sözlerine rağmen vazgeçmeyen Fırat öğretmen, önerdikleri egzersizleri yapabilmek için Aşçı'ya özel yürüme yeleği ve egzersiz yatağı tasarladı.

Okulun basketbol sahasının bir ucundan diğerine halat çeken Keser, Aşçı'nın bedenine özel yapılan yürüme yeleğini giyen Aşçı'yı bu halata bağlayarak onun yürüme egzersizi sırasında halattan güç almasını sağladı.

- "Fizyoterapist" gibi öğretmen

Keser, yürüyüş antrenmanlarından sonra da Aşçı'ya emniyet kemerli yatakta egzersizler yaptırdı.

Öğrencisinin normal temposundan daha fazla enerji harcadığını gören Keser, bu durum için de diyetisyene başvurdu. Keser, özel bir diyet programı uygulatarak Aşçı'nın enerjisini korumasını sağladı.

Teneffüslerde, derste, her fırsatta günde 2 saatten fazla yürüme egzersizi yaptırdığı Aşçı, iki aylık emek sonrasında tek başına, kimseden destek almadan ilk adımını attı.

Gün geçtikçe kaslarını güçlendiren ve korkularını yenen Aşçı, tek başına 230 adım atar hale geldi.

- Vefa borcunu ödüyor

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü mezunu olan Fırat Keser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel eğitim öğretmenlerinin sadece akademik bilgiler vermediğini, öğrencilerin temel yaşam, özbakım gibi becerilerini geliştirmeyi de üstlendiğini anlattı.

Görev yaptığı okullarda öğrencilerinin hayatına katkı sağlamak için gayret ettiğini belirten Keser, "Ben çok zor şartlarda okudum. Üniversitede bir Sevda Cebeci hocam vardı, beni hem okuttu hem özel eğitime dair bildiği her şeyi aktardı. Doğal olarak bir vefa borcum oldu. Sadece Şeyma'da değil, dersine girdiğim birçok öğrencide güzel hikayeler oluşturduk." ifadelerini kullandı.

Babasının inşaat işçisi olduğunu, kendisinin de tatillerde inşaatlarda, tarlalarda çalışarak okuyabildiğine dikkati çeken Keser, "Zaman zaman tıkanıklıklar oldu. Artık baş edemeyeceğiz durumlar oldu. Bu noktada vedalaşmak için Sevda hocaya gittim. 'Olmuyorsa olmuyor' deyip okulu bırakacaktım. Durumu anlayınca 'seni ben okutacağım' dedi. Günlerce etkisinde kaldım, ağladım. Her şeyi o öğretti. Okulu dereceyle bitirdim, ikinci oldum. Sülalenin de ilk üniversite mezunuyum. Onun verdiği bilgiyle, kattıkları elimden geldiğince çocuklara aktarmaya çalışıyorum." diye konuştu.

Şeyma Aşçı'nın yürümeye başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Keser, emek verince, isteyince başarılı olunabileceğini bir kez daha hissettiğini söyledi.

Ona güvenerek yola çıktığını belirten Keser, şöyle devam etti:

"Biz bunu başarırız dediğimizde aileler 'neyinize güveniyorsunuz' diyor. Biz çocuklara güveniyoruz. Biz onlara güvenmezsek onlar da kendine güvenmeyecek ve bize bir şey vermeyecektir. Bu bakış açısıyla yola çıktık. Şeyma'dan beklentim vardı ama ben de bu kadar kısa sürede adım atabileceğini düşünmüyordum. Çocuklarımızın üniversite mezunu, doktor ya da profesör olma durumu yok. Amacımız kendine yetebilecek, toplumsal becerileri, özbakım becerilerini bağımsız bir şekilde yapabilecek bir düzeye getirmek."

- "Tekerlekli sandalyeyi kabullenmiştik"

Şeyma Aşçı'nın annesi Hatice Aşçı da kızının gelişim bozukluğunun anne karnındayken fark edildiğini anlattı.

Kızının tekerlekli sandalyede olmasını kabullendiklerini aktaran anne Aşçı, Fırat öğretmenin kendilerine gelip bir şeyler yapmak istediğini anlattığında ümitlerinin olmadığını söyledi.

Fırat Keser'in gayretiyle çocuğunun yürümeye başladığını, adım attığını kaydeden Aşçı, "Yürümeye başlamasıyla yaşam kalitesi arttı. Yaşama daha çok adapte olmaya başladı. Çocuğumuzu tekerlekli sandalyeye bağımlı olmaktan kurtardı. İnşallah daha da devamı gelecek." dedi.




Yorumlar