SETA'nın "Kuruluşundan Bugüne AK Parti" sempozyumu

- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: - "Özellikle insani yardımda dünyada şu anda 1. sıradayız. Dünyada her yere ulaştık. Eğitim, sağlık gibi kalkınma projeleriyle Türkiye dünyanın her yerinde var olmaya başladı" - "Türkiye'deki vatandaşlarımıza ne yapıyorsak, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza ve akraba topluluklarımıza daha iyisini yapmak konusunda da çok başarılı olduk" - "Uluslararası örgütlerde bulunmamız hem haklarımızın aranması bakımından önemli, hem de bunlarla serbest ticaret anlaşması imzaladığınız zaman tüm ülkelerle imzalamış oluyorsunuz, ekonomik anlamda da önemli"

Google Haberlere Abone ol
SETA'nın "Kuruluşundan Bugüne AK Parti" sempozyumu

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Özellikle insani yardımda dünyada şu anda 1. sıradayız. Dünyada her yere ulaştık. Eğitim, sağlık gibi kalkınma projeleriyle Türkiye dünyanın her yerinde var olmaya başladı." dedi.

SETA'nın "Kuruluşundan Bugüne AK Parti" sempozyumu, ATO Congresium'da devam ediyor. Sempozyumun, "AK Parti Dış Politikasına Farklı Bakışlar" başlıklı ikinci oturumunun açılışında konuşan Çavuşoğlu, AK Parti kurucularından birisi olarak, partinin kuruluş yıl dönümünde anlamlı bir etkinlik düzenleyen SETA'yı tebrik etti.

AK Parti'nin politikalarıyla ilgili 16 yıl boyunca çok sayıda tez, kitap, makale yazıldığını anlatan Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partiyi kurmasıyla birlikte hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı." diye konuştu. Bunun tüm politikaları kenara atmak anlamına gelmediğini ifade eden Çavuşoğlu, önce masada olan, yarım kalan konuları tamamlamak için yoğun bir dış politika izlediklerini söyledi.

Dış politikadaki Avrupa Birliği (AB) üyeliği fırsatının heba edilmemesi için tüm üyelerle görüşerek yoğun bir çaba yürüttüklerini dile getiren Çavuşoğlu, 3 Ekim 2005'te müzakerelerin başladığını ve ardından siyasi engellerin ortaya çıkarıldığını belirtti.

Çavuşoğlu, AB hayalinin istedikleri gibi gitmediğini ancak o süreçte ciddi bir reform süreci başladığını ve reformcu kimliğine kavuştuklarını vurguladı. Söz konusu 16 yıllık süreçte dış politikada İslam dünyası, Orta Doğu, Orta Asya, Balkanlar, Afrika, Latin Amerika, Asya Pasifik gibi bölgelerin ihmal edilmiş olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, tüm bu bölgelere ulaşabilmek için çok yönlü, proaktif bir dış politika izlemeye başladıklarını anlattı.

Bakan Çavuşoğlu, "Bu, bazıları tarafından bir eksen kayması olarak nitelendirilse de bu adımlarla biz tam anlamıyla Türk dış politikasını yeniden bir eksene oturttuk." dedi.

Çavuşoğlu, önceliklerinin tüm ülkelerle ilişkileri geliştirmek olduğunu, ilişkilerin çok iyi olduğu ülkelerle de yüksek düzeyli işbirliği konseyi gibi mekanizmalarla daha da üst seviyeye ulaşmak için çabaladıklarını kaydetti.

Türkiye'nin geçmişte birçok uluslararası kuruluşa üye olsa da o kuruluşlarda söz sahibi olmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, kendilerinin tüm kuruluşlarda bir statü elde edebilmek için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.

Mevlüt Çavuşoğlu, her örgüte üye olunamayacağını fakat birçok üyelik statüsü bulunduğunu belirterek, "Bu örgütlerde bulunmamız hem haklarımızın aranması bakımından önemli, hem de bunlarla serbest ticaret anlaşması imzaladığınız zaman tüm ülkelerle imzalamış oluyorsunuz, ekonomik anlamda da önemli. Diğer taraftan, karar mekanizmalarına da nüfuz edebiliyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, Balkanlar ve Kafkasya gibi bölgelerde gerek dondurulmuş gerekse mevcut sorunların oluşturduğu risk nedeniyle üçlü ve dörtlü mekanizmaları da devreye soktuklarını kaydetti.

AK Parti'nin dış politika önceliklerinden birinin de yurt dışında yaşayan soydaş ve akraba topluluklara hizmet olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Türkiye'deki vatandaşlarımıza ne yapıyorsak, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza ve akraba topluluklarımıza daha iyisini yapmak konusunda da çok başarılı olduk." dedi.

Çavuşoğlu, yurt dışındaki tarihi eserlerin yıpranmaya başladığını, bunun AK Parti döneminde iyi gözlemlendiğini belirterek, dünyanın birçok yerinde bunları inşa ve ihya edildiğini söyledi.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Ecdadımızın bıraktığı yadigar eserleri o ülkelerde yıpranmaya başladığını çok iyi gözlemledik. Onların yeniden imarı, inşası ve ihya edilmesi bizim dış politika önceliklerimizin bir tanesidir. Gerek Balkanlar’da gerek Ortadoğu’da ve Orta Asya’da, Sovyet Bölgesi ve Kafkasya’da her yerde ecdadımızın çok sayıda emanet bıraktığı eseri ihya ettik ve ecdadımızın verdiği isimlerle onları yaşatıyoruz."

Türk dünyasında Türk Konseyi’nin, TÜRKPA’nın kurulması ve TÜRKSOY’un daha aktif hale getirilmesi gibi bölgesel örgütlerle bağların güçlendirildiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Önemli ekonomik projelerde varlığımızı daha da güçlendirdik. En son Bakü-Tiflis-Kars ve TANAP hattı gibi önemli projeleri hayata geçirdik." diye konuştu.

AK Parti’nin yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki dış politika felsefesine ayak uydurmak için Dışişleri Bakanlığının yoğun çaba sarf ettiğini belirten Çavuşoğlu, Türkiye’nin sahada da masada da güçlü olmak durumunda olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bir taraftan sahadaki sert gücünü diğer taraftan da masadaki müzakere gücü ile yumuşak gücünü tüm dünyaya göstermeye başladığını kaydeden Çavuşoğlu, "Özellikle insani yardımda dünyada şu anda 1. sıradayız. Dünyada her yere ulaştık. Eğitim, sağlık gibi kalkınma projeleriyle Türkiye dünyanın her yerinde var olmaya başladı." dedi.

Sadece büyükelçiliklerle yumuşak gücün gösterilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, Türk Hava Yolları’nın (THY) 302 havalimanına uçtuğunu, TİKA'nın sadece Afrika'da 21 bölge ofisi olduğunu, Yunus Emre Kültür Merkezlerinin Japonya'da da Latin Amerika'da da var olduğunu anlattı.

Çavuşoğlu, AFAD ve Türk Kızılayı'nın yanı sıra Maarif Vakfı'nın da kısa zamana rağmen kendisini ispatladığını ve 131 okula sahip olduğunu söyledi.

Yorumlar