Marmara Üniversitesi (MÜ) Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Endokrinoloji ve Metabolizma Klinik Hekimi Prof. Dr. Dilek Yavuz,
45 yaş üzeri kadınlarda, osteoporoz (kemik erimesi) nedeniyle
kırılmalardan hastanede yatarak geçen gün sayısının diyabet, kalp
krizi ve meme kanseri de dahil olmak üzere diğer birçok hastalıktan
daha fazla olduğunu bildirdi.
Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vücuttaki kemiklerin
sertliklerinin azalıp, kalitelerinin bozulması sonucunda daha zayıf
ve kırılabilir hale gelmeleriyle ortaya çıkan osteoporozun tüm
iskeleti etkileyen sistemik bir hastalık olduğunu belirtti.
OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ)
Osteoporozla mücadele eden kişilerin günlük faaliyetler sırasında
hafif bir çarpma veya kendi yüksekliğinden düşme durumunda dahi
kırık sorunu yaşayabileceğini dile getiren Yavuz, pek çok insanda
kemik yapımının yaklaşık 30 yaşında ulaşabileceği maksimum seviyeye
geldiğini ancak bundan sonra yapım-yıkım dengesinin yıkım lehine
değişmeye başladığını söyledi.
Prof. Dr. Dilek Yavuz, kemik erimesinin, kırık oluşana kadar
belirti veya bulgu göstermediğini, bu nedenle de "sessiz hastalık"
olarak adlandırıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Osteoporoz nedeniyle kırılmalar çoğunlukla, bilek, üst kol, kalça
ve omurgada olur. Üç santimetreden fazla boy kısalması kemik
erimesine bağlı omurga kırıklarının göstergesidir. Bel ağrısı
omurga kırığına bağlı olabilir. Dünya üzerinde her 3 saniyede bir
kemik erimesine bağlı kırık oluştuğu tahmin ediliyor. 50 yaşından
sonra her 3 kadından ve her 5 erkekten birinde, hayatlarının geri
kalanında osteoporoz nedeniyle kırık oluşuyor. 45 yaş üzeri
kadınlarda, osteoporoz nedeniyle kırılmalardan hastanede yatarak
geçen gün sayısı diyabet, kalp krizi ve meme kanseri de dahil olmak
üzere, diğer birçok hastalıktan daha çoktur. 50 yaş üzerinde bir
kadında kemik erimesine bağlı kalça kırığı gelişme riski, meme,
yumurtalık ve rahim kanserlerinin toplamına yakalanma riskinden
fazladır."
MENAPOZ SONRASI DÖNEMDEKİ KADINLAR YÜKSEK RİSKLİ GRUP
OLUYOR
Prof. Dr. Dilek Yavuz, menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda, bu
dönemden sonra oluşan hızlı kemik kaybı nedeniyle hastalığın
gelişmesiyle kırık yaşama riskinin yüksek olduğunu aktararak, şöyle
devam etti:
"Kemik kütlesi 20'lerin ortalarında en yüksek değerlerine ulaşır.
Östrojen kemik üretimini ve döngüsünü düzenlemede ömür boyu hayati
rol oynar. Her gün iskeletlerimiz oluşum ve yıkılma geçirir. Ancak
adet kesildiğinde, kadınlar östrojensiz kaldığında kemik yıkılması,
kemik oluşumunu geçer. Östrojen eksikliğine ek olarak, bağırsakta
kalsiyum absorpsiyonu azalması, idrarda kalsiyum kayıpları artışı
ve kemik koruyucu hormon kaybı da kemik sağlığı üzerinde olumsuz
etki eder. Menopozla tetiklenen kemik kaybı, yumurtalıkları cerrahi
olarak çıkarılan kadınlarda veya aromataz inhibitör tedavisi alan
kanser hastalarında en şiddetlidir."
OSTEOPOROZ ERKEKLERDE DE GÖRÜLÜYOR
Osteoporozun daha çok kadınları ilgilendiren bir sorun olarak
algılandığını ancak erkeklerde de bu nedenle oluşan kırıkların
ileri yaşlarda sıklıkla görülebildiğini dile getiren Yavuz, "Bu
yanlış algı, erkeklerde bu konuda korunma, taranma ve tedavi
açısından eksiklik oluşturmaktadır." dedi.
Yavuz, tüm dünyadaki kalça kırıklarının üçte birinin erkeklerde
görüldüğünü ve erkeklerde kalça kırığı sonrası ölümün, kadınlara
göre 2 kat fazla olduğunu ifade ederek, bu nedenle hem sağlık
ekibinin hem de toplumun, bu yanlış algıyı düzeltmek üzere
bilinçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kalsiyumun gıda kaynaklarından alınmasını daha çok tercih
ettiklerini ancak diyet yoluyla yeterli alamayanlar için yapılacak
takviyelerin genel sağlık ve kırık riskini azaltmada faydalı
olabileceğini anlatan Yavuz, ancak kalsiyum desteklerinin günde
500-600 miligram ile sınırlı olması gerektiğine işaret etti.
GÜNDE 3 PORSİYON SÜT KALSİYUM İHTİYACINI
KARŞILAR
Prof. Dr. Dilek Yavuz, günde 3 porsiyon süt veya süt ürünü
tüketilmesinin günlük kalsiyum ihtiyacını karşılayacağını
vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Çoğunlukla ek kalsiyum tableti almaya gerek kalmayabilir. Güneşe
maruz kalındığında deride üretilen D vitamini kemik ve kas
gelişiminde önemli rol oynar. Vücudun kalsiyumu emmesini destekler,
paratiroid hormon seviyelerini düzenler, kemiklerin doğru şekilde
yenilenmesini ve mineralizasyonunu sağlar, kas kuvveti ve dengesini
iyileştirir, böylece de risk azalır. Ayrıca düşmeler, özellikle
düşük kemik yoğunluğu olan kadınlarda, sıklıkla kırık nedenidir.
Görme ve kas gücüyle, denge zayıfsa ya da dengeyi etkileyen ilaçlar
kullanılıyorsa özel tedbirler alınmalı. Evde düşmeye neden olacak
şeyler olmamasına özen gösterilmeli ve risk azaltılmalıdır."
SİGARA KULLANANLAR YÜKSEK RİSK TAŞIYOR
Yavuz, sigara içenlerin ve daha önce tütün ürünü kullananların
içmeyenlere kıyasla daha yüksek kırık riski taşıdığına dikkati
çekerek, yüksek riskli hastalarda, riski etkili şekilde azaltmada
ilaç tedavilerine ihtiyaç duyulduğunu ve çeşitli tedavi
seçeneklerinin bulunduğunu kaydetti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar