Sağlık Bakanı Akdağ'dan açıklamalar

-"(DAEŞ'e yönelik Fırat Kalkanı operasyonu) Sahra hastanelerimiz, Ulusal Tıbbi Kurtarma Ekiplerimiz (UMKE) ve ambulans sayımız itibariyle Gaziantep'te çok ciddi bir kapasite artışı gerçekleştirildi" -"Tedbirlerimizi almış durumdayız. Bizden Sağlık Bakanlığı adına talep edilen bütün ihtiyaçları şu anda fazlasıyla karşılamış durumdayız ve durumu takip ediyoruz" -"Bu, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve milletine saldıran, masum vatandaşları katleden terör örgütleriyle aktif mücadelemizin bir parçasıdır. Bu konuda, uluslararası toplum ve koalisyon güçleriyle işbirliği halinde bu çalışmalara devam edeceğiz. Bu operasyonlara, gerektiği kadar devam edeceğiz"

Google Haberlere Abone ol
Sağlık Bakanı Akdağ'dan açıklamalar

ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, DAEŞ'e yönelik "Fırat Kalkanı" operasyonu kapsamında, sahra hastaneleri, Ulusal Tıbbi Kurtarma Ekipleri (UMKE) ve ambulans sayısı itibariyle Gaziantep'te çok ciddi bir kapasite artışı gerçekleştirildiğini ve her türlü tedbirin alındığını bildirdi.

Akdağ, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ve beraberindeki heyeti kabulünün ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde DAEŞ'e yönelik düzenlediği Fırat Kalkanı operasyonu ile birlikte bölgede sağlık alanında ne gibi hazırlıkların yapıldığının sorulması üzerine Akdağ, Gaziantep Valiliğinin talebiyle bir hazırlık yapıldığını ifade etti. Akdağ, "Sahra hastanelerimiz, Ulusal Tıbbi Kurtarma Ekiplerimiz (UMKE) ve ambulans sayımız itibariyle Gaziantep'te çok ciddi bir kapasite artışı gerçekleştirildi." diye konuştu.

Akdağ, bunların hiçbirine ihtiyaç olmamasını arzu ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Tedbirlerimizi almış durumdayız. Bizden Sağlık Bakanlığı adına talep edilen bütün ihtiyaçları şu anda fazlasıyla karşılamış durumdayız ve durumu takip ediyoruz.

Bu operasyonlar, bir taraftan yeni göç dalgalarının önlenmesi, bir taraftan bölgedeki sivil halka insani yardımların ulaştırılması ve bölgenin terörist unsurlardan arındırılması hedeflerini taşıyor. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve milletine saldıran, masum vatandaşları katleden terör örgütleriyle aktif mücadelemizin bir parçasıdır. Bu konuda, uluslararası toplum ve koalisyon güçleriyle işbirliği halinde bu çalışmalara devam edeceğiz. Bu operasyonlara, gerektiği kadar devam edeceğiz."

-"Birçok batılı ülke, özellikle PKK terörüne karşı inanılmaz müsamahakar davranıyor"

Akdağ, Gaziantep'te düzenlenen terör saldırısında yaralananların sağlık durumuna ilişkin, dün gece 23.00 itibariyle yoğun bakımda 33 yaralı olduğunu, bunlardan 14'ünün sağlık durumunun ciddi olduğunu bildirdi.

Yaşananları "vahşet" olarak değerlendiren Akdağ, kendisinin Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül ile birlikte olay günü sabaha karşı Gaziantep'e gittiğini, saldırının çok sayıda çocuk ve kadının bulunduğu kına gecesinde yaşandığını anımsattı.

Akdağ, şunları kaydetti:

"Oradaki kardeşlerimize reva görülen bu zulüm, asla kabul edilebilir bir durum değil. Terör örgütlerinin adı ne olursa olsun, alçaklığı çok bariz şekilde ortaya koyan bir örnek. Hem devlet, hem üniversite, hem de özel sektörde sağlık çalışanlarımız ve kuruluşlar, bundan önceki hadiselerde olduğu gibi Gaziantep'te de iyi bir organizasyon ve hızlı bir müdahaleyle çok doğru işler yapmıştır. Yaralıların alınması, hastaneye götürülmesi, ameliyatların yapılması ve yoğun bakım hizmetleri açısından iyi bir iş çıkarılmıştır.

Nereden gelirse gelsin ve adı ne olursa olsun, terör örgütlerini birbirinden ayırmamanın, insanlık için ne kadar gerekli olduğunu artık bütün dünya biliyor. Ümit ediyorum ki, batılı ülkeler de bu hususta kendilerine dokunmadıkça terör örgütlerine kucak açmak, terör örgütlerine fırsat tanımak, taviz vermek alışkanlığından vazgeçerler.

Maalesef, birçok batılı ülke, özellikle PKK terörüne karşı inanılmaz müsamahakar davranıyor. Biz, bundan çok rahatsız oluyoruz. Ben sadece bunu bir hükümet üyesi olarak söylemiyorum, insanlık adına bundan ileri derecede rahatsızlık duyuyorum. Bu, batılı dünyanın ortaya koyduğu medeniyet anlayışına asla uymuyor. Bu nedenle, batılı ülkelerin bu kötü alışkanlıklarından vazgeçmesi ve terörün her türlüsüne karşı samimi bir biçimde ülkenin yanında durmaları gerekir."

Yorumlar