Rohingyaların gözyaşları ABD’de de dinmedi

- Myanmar'dan kaçarak ABD'ye sığınmayı "başaran" Rohingyalar geride bıraktıkları için endişeli - Okuma yazma bilmeyen Rohingyalar, yaşları ne olursa olsun çocuk gibi eğitim alarak yaşam mücadelesine hazırlanıyor

Google Haberlere Abone ol
Rohingyaların gözyaşları ABD’de de dinmedi

CHICAGO (AA) - BİLGİN ŞAŞMAZ - Myanmar'da çatışmaların hüküm sürdüğü Arakan eyaletinden kaçarak ABD’ye sığınan Arakanlı Müslümanlar (Rohingyalar), geride bıraktıkları yakınları ve adaptasyon sorunu nedeniyle zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor.

ABD’nin Chicago kentine yerleştirilen yaklaşık 400 Arakanlı Müslüman ailenin endişe içindeki günlük yaşantısı Anadolu Ajansı tarafından görüntülendi. Myanmar hükümeti tarafından vatandaş olarak kabul edilmeyen ve sistematik soykırıma maruz kalan Rohingyalar, yıllar süren uğraşlar sonucu gelmeyi başardıkları ABD’den okula yeni başlayan çocuk düzeyinde eğitim alarak hayatta kalmaya çalışıyor. Doğup büyüdükleri topraklarda eğitim şansı bulamadıkları için büyük bölümü okuma-yazar olmayan Rohingyalar, günlük para kullanımı gibi konularda bile eğitime ihtiyaç duyuyor.

Aracı ajanslar ve ABD hükümetinin sağladığı desteklerin yetersiz olması nedeniyle geçimlerini sağlayabilmek için ağır işlerde çalışmak zorunda kalan Rohingyalar, yardımseverlerin destekleriyle hayata tutunuyor. Dünyanın birçok bölgesinde faaliyet gösteren Chicago merkezli Zakat Vakfı tarafından West Rogers Park bölgesinde kurulan Rohingya Kültür Merkezi’nde gönüllü görev yapan öğretmenlerden okuma-yazmadan İngilizceye, bilgisayar kullanımından, Kur'an kursuna, Amerikan kültürüne adaptasyona kadar birçok konuda eğitim alan Rohingyalar, gelenek ve kültürlerini unutmamak için de sıkça bir araya geliyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) dünya üzerinde en fazla zulüm gören etnik gruplardan biri olarak kabul ettiği Rohingyalar, ABD’de sıfırdan başladıkları hayat mücadelesinin yanı sıra hayatta kalan yakınlarına ulaşabilmek için de yoğun çaba sarf ediyor.

- Emine Erdoğan'ın ziyaretini unutamıyorlar

Kendisi de hayatının büyük bölümünü “vatansız” olarak geçiren, 14 yaşında Myanmar’dan kaçarak birçok ülkede yaşam mücadelesi veren Rohingya Kültür Merkezi Yöneticisi Nasir Bin Zakaria, AA ekibini eşi Layla Muhammed Huseyin, 3 çocuğu ve dedesi Babu Abdulhamid ile beraber yaşadığı evine davet etti. ABD’ye sığınmacı olarak kabul edilen Rohingyaların karşılaştıkları en büyük sorunun eğitim olduğunu vurgulayan Bin Zakaria, Zakat Vakfı’nın kurmuş olduğu merkezin bu noktada hayati önem taşıdığını belirtti. Türkiye’nin, Müslümanların sorunlarına seyirci kalmak yerine onlara el uzatmayı tercih ettiğini ifade eden Bin Zakaria, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın 2012 yılında yaptığı Arakan’daki kamp ziyaretini ve oradaki insanlara sarılarak ağlamasını unutamadıklarını bildirdi. Bin Zakaria, “Bize kapılarını açtıkları için ABD hükümetine, Zakat Vakfı ile Rohingyalara verdikleri destekler nedeniyle Türkiye’ye ve Türk insanına teşekkür ederiz” diye konuştu. Chicago’da yaklaşık 400 Rohingya ailesi bulunduğunu kaydeden Bin Zakaria, “Bizim için burada iklimden, iş bulmaya kadar her şey çok zor. Bu nedenle Rohingyalar birbirimize destek olmak zorundayız.” dedi.

Soruları yanıtlarken gözyaşlarına hakim olamayan Bin Zakaria’nın eşi Layla Muhammed Huseyin de 2009 yılında ayrıldığı Myanmar’da huzur dolu tek bir gün yaşamadığını söyledi. Uluslararası toplumu Rohingyalara yardım etmeye çağıran Muhammed Huseyin, “Arakan’da her türlü yardıma ihtiyaç var. Rohingyalar insanlığa sığmayacak şekilde öldürülüyor. Bangladeş’e kaçmayı başaranlar, öldürülmek üzere Myanmar’a iade ediliyor.” şeklinde konuştu.

Myanmar’dan Tayland’a, ardından Malezya ve ABD’ye uzanan yaklaşık 10 yıl süren kaçış sürecinin ardından 2014 yılında Bin Zakaria ile yaşamaya başlayan 74 yaşındaki dede Babu Abdulhamit Myanmar’da “soykırım” yapıldığını belirterek, bu vahşetin durdurulmasını istedi.

Bin Zekaria’nın komşusu 62 yaşındaki Zuleyha Yakub ise 4 çocuğundan Arakan’da kalan 2’si için büyük endişe duyduğunu anlattı. Konuşurken gözyaşlarına boğulan Yakub, kocası ile binanın bodrum katında yaşadığını, herhangi bir sosyal güvenlik yardımı almadığını sözlerine ekledi.

- Amerikalı emekli öğretmenden gönüllü eğitim

Rohingya Kültür Merkezi’nde gönüllü olarak çalışan Amerikalı emekli öğretmen Laura Toffenetti, Arakanlı Müslümanlara yapılanların “kabul edilemez” olduğunu bildirdi. Toffenetti, “Myanmar hükümeti Rohingyaları kazanmak yerine, onları işe yaramaz olarak niteleyip ortadan kaldırmak istiyor. Buraya gelip onlarla tanıştıktan sonra onların ne kadar güzel insanlar olduğunu gördüm, kendimi onların bir parçası olarak görüyorum.” dedi. Duygulandığı için konuşmakta zorlandığı gözlenen Toffenetti, kısa bir süre önce Arakan’da Myanmar askerleri tarafından yakılan çocukların görüntülerini gördüğünü, bu zulme bir an önde dur denmesi gerektiğini ifade etti.

Gönüllü eğitimci Imran Akbar ve 2012 yılında ABD’ye gelen Arakanlı Müslüman, gönüllü tercüman Abdul Jabbar da Rohingyalara yönelik şiddete ve yürüttükleri gönüllü faaliyetlete ilişkin bilgi verdi. Gönüllüler Akbar ve Jabbar, Rohingyaların ABD’ye adaptasyon sürecinde karşılaştıkları sorunları çözmelerine yardımcı olduklarını dile getirdi.

Eşi Şahide Faysal Kareem ve 6 çocuğu ile Chicago’da yaşayan Omar Sultan, 5 yaşında Arakan’dan Malezya’ya kaçtığını, burada evlenerek 5 çocuk sahibi olduğunu anlattı. Omar Sultan, ayağındaki sakatlık nedeniyle çalışamadığını, aldığı 732 ABD Doları tutarındaki sosyal güvenlik yardımı ve temizliğe giden eşinin kazancıyla 5 çocuk okuttuklarını belirtti. Günlerinin, geride bıraktıkları yakınları için endişe etmekle geçtiğini sözlerine ekleyen Omar Sultan, “Arakan’daki köyümün Myanmar askerleri tarafından yakıldığını, birçoğu bebek çok sayıda kişinin öldürüldüğünü öğrendim, kahroldum.” diye konuştu. Sultan, doğduğu köyün yakılma görüntüleri ve öldürülen yakınlarının yanmış bedenlerinin fotoğraflarını AA muhabiri ile paylaştı.

Oğlu Muhammed Muhammed, eşi Fatima Ahmed ile birlikte alışveriş yapmayı öğrenmek için Rohingya Kültür Merkezi’ne gelen Muhammed Huseyin Abdulhak da Arakan’da market işlettiğini, para vermeden kendisinden gıda ürünleri alan Myanmar askerlerinin işyerini yağmalaması üzerine canını kurtarmak için Arakan’dan kaçtığını söyledi. Myanmar, Bangladeş, Hindistan, Myanmar, Tayland ve Malezya üzerinden ABD’ye ulaşan zorlu yolculuğu sırasında 5 kere tutuklandığını kaydeden Abdulhak, eşi ve çocuklarıyla 15 yıl sonra bir araya gelebildiğini dile getirdi. Abdulhak, 3 çocuğu ve eşinin geçimini sağlamak için bir fabrikada işçi olarak çalıştığını sözlerine ekledi.

Myanmar hükümetinin ülkede Arakanlı Müslüman kalmadığını savunduğunu söyleyen 70 yaşındaki Muhammed Mia, aynı hükümetin Japonya’nın bu yıl Rohingyalar için yaptığı 40 milyon ABD Dolarını tutarındaki yardımı kabul etmesinin “anlamsız” olduğunu bildirdi. Ailesini Malezya’da bırakarak 2015 yılında ABD’ye gelen Mia, tüm dünyayı Arakan’da gerçekleşmekte olan soykırımı durdurmaya çağırdı.

- Vatansız babanın tek arzusu çocuklarına bir ev inşa etmek

Chicago’ya yaklaşık 1 ay önce gelen Abdulsukur Ebu Huseyin, ülkesinden kaçtıktan sonra Malezya’da çok zor şartlar altında 32 yıl yaşadığını anlattı. Eşi Almas Azarmia ile 20 yıl sonra bir araya gelen Ebu Huseyin, Malezya’da doğan 10 yaşındaki oğluna Yaser Arafat ismini verdiğini kaydetti. Ebu Huseyin, “Malezya’daki yasalar gereği oğlum ve bizimle yaşayan yetim yeğenim Rahmetullah Yunus ile eğitim alamadığı için ABD’ye geldik. Onlar için yaşıyorum. Bundan sonraki en büyük hayalim onlara bir ev inşa edebilmek. Bunun için en ağır işlerde çalışmaya hazırım.” şeklinde konuştu.

Ebu Huseyin’in eşi Almas Azarmia da Arakanlı Müslümanların sistematik şekilde eğitim ve sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldığını, tecavüze uğradığını, öldürüldüğünü hatırlattı. Kendisinin yeni bir hayat kurmak için yaşlı olduğunu, geride bıraktıklarını düşününce ABD’ye geldiğine sevinemediğinin altını çizen Azarmia, “Kardeşim Anver Yunus 2 çocuğu ve eşi ile birlikte 2012 yılında Myanmar askerleri tarafından öldürüldü. Yeğenim Rahmetullah olay anında evde olmadığı için hayatta kaldı. Rahmetullah henüz 7 yaşındayken botla kaçarak Malezya’da bize ulaştı.” açıklamasında bulundu.

Chicago’da neredeyse içi boş bir evde kuzeni Yaser Arafat ile aynı odayı paylaşan Rahmetullah Yunus yaşadıklarıyla ilgili konuşmak istemedi.

Rahingyalara yönelik yürüttükleri çalışmalar hakkındaki soruları yanıtlayan Zakat Vakfı Başkanı Halil Demir “Rohingyalar belki de dünyada en fazla zulüm gören azınlık. Bu insanların her türlü halkları ellerinden yıllardır alınmış durumda. Zakat Vakfı olarak Bangladeş’teki ofisimiz vasıtasıyla yıllardır buardaki kardeşlerimize her türlü yardımı yapmaya çalışıyoruz. Chicago’da kurduğumuz Rohingya Kültür Merkezi ile de onların adaptasyon sürecinde karşılaşacakları sorunu yerinde çözmeyi amaçladık.” dedi.






Yorumlar