"Radyasyon tehlikesi hiçbir şekilde doğmamıştır"

- Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Boztosun: - "NUBA'nın yerli ve milli bakım onarım çalışmaları sayesinde, 2014 yılında düzenli hasta alamayan Radyasyon Onkolojisi Departmanı yeniden hasta almaya başlamıştır. Özellikle yüksek meblağlarla özel tedavi alacak maddi durumu olmayan kanser hastalarının mağduriyetine yol açan sorun giderilmiştir" - "Telaşla, can havliyle yaptırılan bu mesnetsiz haber, NUBA'ya tahsis edilen Ar-Ge kaynağının amacı dışında kullandırılmasıyla ve NUBA'nın işlevsiz hale getirilmesiyle yol açılan yüksek düzeydeki kamu zararını örtbas etmeye yönelik bir algı operasyonudur" - "Bir radyasyon tehlikesi hiçbir şekilde doğmamıştır. Halkımız ve özellikle 2015-2016 dönemlerinde bakım onarımını yaptığımız hızlandırıcılardan hizmet alan kıymetli hastalarımız müsterih olsunlar" - "Tüm engellemelere rağmen ülkemizin yerli ve milli bilim ve teknoloji altyapısını geliştireceğiz. Bugüne kadar bilim insanlarımızın çabaları çeşitli şekillerde engellendi, ancak artık kumpaslarla Türk biliminin önünün tıkanmasının günü geçti" - "Nükleer fizik alanındaki çalışmalarıma, kendi vatanımda, kendi üniversitemde devam edeceğim, bu yalan haberle ilgili gerekli yasal girişimlerde bulunacağım"

Google Haberlere Abone ol
"Radyasyon tehlikesi hiçbir şekilde doğmamıştır"

ANTALYA (AA) - Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Nükleer Fizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Boztosun, Nükleer Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezinin (NUBA) milli bakım onarım çalışmaları ile 2014 yılında düzenli hasta alamayan Radyasyon Onkolojisi Departmanının yeniden hasta almaya başladığını, basına yansıyan iddiaların manipülasyona yönelik gerçek dışı olduğunu bildirdi.

Eski NUBA Müdürü Boztosun, yaptığı yazılı açıklamada, kurduğu ve 4 yıl yönettiği NUBA'da nükleer deneylerin izinsiz yapıldığı, deneylerden dolayı sızıntı olduğu, arıza bildirimi yapılan cihazlara bakım yapılmış gibi gösterildiği ve özellikle hastalarla çalışanların aşırı radyasyon dozu aldığıyla ilgili basında yer alan iddiaların doğuru olmadığını belirtti.

İddialarla ilgili hiçbir resmi belge bulunmadığını dile getiren Boztosun, "Alanında uzman ve kurum yetkilisi profesörler tarafından verilen resmi belgelere göre klinik elektron hızlandırıcılarının araştırma amaçlı deney yapmak için kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. Bu konuda yasal bir engel bulunmadığı gibi sağlık açısından tehlikeli bir durum da söz konusu değildir." ifadesini kullandı.

Hızlandırıcılarda çalışanların aldıkları radyasyon seviyesini gösteren birer dozimetre takma zorunluluğu olduğuna dikkati çeken Boztosun, dozimetre ölçümlerinin her ay Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna (TAEK) gönderildiğini ve radyasyonla ilgili doz aşımı görülürse ilgili birimden önlem alınmasının talep edildiğini kaydetti.

- "Tek bir radyasyon sızıntısı raporlanmadı"

NUBA'nın hızlandırıcılarla ilgili faaliyette bulunduğu dönemde kesinlikle böyle bir durum yaşanmadığını aktaran Boztosun, hurdaya ayrılan ve deney yapmakta kullanılan elektron hızlandırıcı cihazıyla ilgili tek bir radyasyon sızıntısı raporlanmadığını belirtti.

NUBA'nın yerli ve milli bakım onarım çalışmaları sayesinde 2014 yılında düzenli hasta alamayan radyasyon onkolojisi departmanının yeniden hasta almaya başladığını hatırlatan Boztosun, şunları kaydetti:

"Özellikle yüksek meblağlarla özel tedavi alacak maddi durumu olmayan kanser hastalarının mağduriyetine yol açan sorun giderilmiştir, onlar için umut ışığı olmuştur. Bu konuda dönemin başhekimi Prof. Dr. Murat Turhan da desteğini vermiştir ve NUBA ile sağlanan kaliteli ve sürdürülebilir tedavi hizmeti başarısından dolayı memnuniyetini ve şükranlarını her fırsatta dile getirmiştir. Hatta şimdiki üniversite hastanesi yönetimi de NUBA'nın hizmetlerinden çok memnun kalarak oy birliğiyle NUBA'dan hizmet alımının devamına karar vermiştir. Yani gerçek, şu anda bu haberle yaratılmak istenen algının tam tersidir. NUBA'nın bakım onarım faaliyetlerinin sona erdirildiği 2017 yılında ise hasta şikayeti sayısı maalesef yeniden rekor seviyelere ulaşmıştır. Bu şikayetlerin içeriği de vahimdir. Bunlar, BİMER ve Üniversite Hastanesi kayıtlarıyla sabittir."

Arıza bildirimi yapılan cihazların onarımının, üniversite hastanesinin gözetimi ve onayıyla usulüne uygun yapıldığını bildiren Boztosun, prosedür gereği cihazlara yapılan müdahalelerin her birinin yazılı kayıt altına alındığını, yetkili hastane personeli tarafından başhekimliğe raporlanarak, başhekimlikçe onaylandığını ifade etti.

- "NUBA'da milyonlarca liralık proje üretildi"

Arıza bildirimi yapılan cihaza bakım yapılmış gibi gösterilmesi iddiasının da tamamen gerçek dışı olduğunu kaydeden Boztosun, açıklamasında şunları aktardı:

"22 yıllık uluslararası bilim kariyeri olan ve ülkemizin ilk foto nükleer reaksiyonunu başaran, ilk MeV enerjili hızlandırıcıya sahip nükleer araştırma uygulama merkezini kurup hayata geçiren, yerli ve milli teknoloji geliştiren bir bilim insanının böylesine keyfi, insan sağlığını tehlikeye atacak uygulamalara girişebileceğini iddia etmek büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Nükleer alanında Türkiye'deki az sayıda otoriteden biri olan CERN üyelik müzakerelerinden, yerli nükleer santral danışmanlığına kadar önemli görevler üstlenen, ilgili Bakanlıklarımızın nükleerle ilgili kurumlarının yürütme ve danışma kurullarında yer alan Prof. Dr. İsmail Boztosun'un ismini bu şekilde karalamaya çalışmak çok uygunsuz bir davranıştır."

- "Kamu zararını örtmek için algı operasyonu"

Boztosun, ilk foto nükleer deneyini yapan ve milli Ar-Ge faaliyetleri için milyonlarca liralık kaynak yaratan milyon elektron volt enerji düzeyindeki tek elektron hızlandırıcısına sahip NUBA'nın Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal döneminde işlevsiz hale getirildiğini öne sürdü.

"Kurucu müdürü olduğum ve 3 yılda milyonlarca liralık proje üreten ve üniversitemize girdi sağlayan, 2017 başında ise müdürlüğünden istifa etmek zorunda kaldığım bu merkez, 2017 yılında Ar-Ge ve üniversite-sanayi işbirliği anlamında kayda değer hiçbir faaliyet yapamamıştır." ifadelerini kullanan Boztosun, şöyle devam etti:

"Telaşla, can havliyle yaptırılan bu mesnetsiz haber, NUBA'ya tahsis edilen Ar-Ge kaynağının amacı dışında kullandırılmasıyla ve NUBA'nın işlevsiz hale getirilmesiyle yol açılan yüksek düzeydeki kamu zararını örtbas etmeye yönelik bir algı operasyonudur. Rektörlük seçiminde şahsımın rakibi olan Prof. Dr. Mustafa Ünal’ın aleyhime açtırdığı, şahsımı itibarsızlaştırmaya yönelik, haberde yer alan karalamaların aynılarını içeren ve hiçbir delile dayanmayan disiplin soruşturmasında aldırılan karar aleyhine Antalya İdare Mahkemesinde dava açılmıştır ve bu dava halen devam etmektedir.

Mustafa Ünal, ayrıca 27 Aralık 2017'de idare mahkemesinin kararını beklemeden savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Şu anda konu savcılığın önündedir, iddialarla ilgili yazılı beyanlarımız henüz verilmemiştir ve daha dosya incelenmemiştir. Bu aşamada yargı nezdinde yanlış ve olumsuz algı yaratacak şekilde, sanki öne sürülen iddialar delillerle sabitmiş gibi yayın yapmak son derece sakıncalıdır. Konu hakkında yürüyen bir dava varken bu şekilde adli makamları yanıltabilecek türden yayın yapılmasının hem suç hem kişilik haklarının ihlalidir."

- "Üniversitenin itibarına zarar verdi"

Söz konusu haberin üniversitenin bilimsel itibarına zarar verdiğini vurgulayan Boztosun, "2013 yılında Prof. Dr. Ömer Özkan'ın yüz nakliyle Akdeniz Üniversitesinin yıldızını parlatan bir diğer büyük bilimsel başarı, Türkiye'de ilk fotonükleer deneyin yapılmasıdır. Bu deney, Üniversitelerarası Kurul Toplantısı'nda sunularak ulusal basında geniş yer bulmuştur. Siyaset, bilim ve teknoloji dünyasından büyük takdir toplamıştır. Ülkemizde yerli ve milli nükleer teknolojinin önünü açan bir bilimsel girişim olmuştur. Tüm Türkiye’nin gözleri önünde, naklen yayınla paylaşılan bu ilk milli deneyi ve Akdeniz Üniversitesinin itibarını karalamak pahasına bu şekilde asılsız haber yaptırılmasının iyi niyetli bir girişim olması mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Kamuoyunun gereksiz yere rahatsız edilerek, toplumda korku, endişe ve infial yaratılmasına mahal verildiğine işaret eden Boztosun, şunları kaydetti:

"Bu çok sakıncalı ve sorumsuz bir yaklaşımdır. Ömrü radyasyon güvenliğiyle ilgili konularla uğraşarak geçmiş 22 yıllık bir profesör olarak beyan ederim ki haberde dile getirildiği şekilde bir radyasyon tehlikesi hiçbir şekilde doğmamıştır. Halkımız ve özellikle 2015-2016 dönemlerinde bakım onarımını yaptığımız hızlandırıcılardan hizmet alan kıymetli hastalarımız müsterih olsunlar. Biz bütün bu çabaları yürütürken sadece onların hayır dualarına talip olduk. Onlar da teşekkürlerini ve dualarını bizden esirgemediler. NUBA döneminde neredeyse hiç hasta şikayeti olmamıştır. Özellikle maddi durumu olmayan, uzak yerlerden tedavi almak için gelen hastalar kapıdan çevrilmek zorunda kalınmamıştır. 2017 yılı için aynısını söylemek ise maalesef mümkün değildir."

Boztosun, bilim ile batılı birbirinden ayıranın gözlem, deney ve bilimsel bilgi olduğuna işaret ederek, "Dozimetre ve Geiger cihazı yalan söylemez. Güneş balçıkla sıvanmaz. Haberden dolayı endişeye kapılan hastalarımız veya ilgili kişi ve kurumlarımız her zaman şahsımdan ve dürüst meslektaşlarımdan bu konuda doğru ve bilimsel verilere ve bilgilere ulaşabilirler. Bizler bilim yoluna baş koyduk. Tüm engellemelere rağmen ülkemizin yerli ve milli bilim ve teknoloji altyapısını geliştireceğiz. Bugüne kadar bilim insanlarımızın çabaları çeşitli şekillerde engellendi, ancak artık kumpaslarla Türk biliminin önünün tıkanmasının günü geçti. Nükleer fizik alanındaki çalışmalarıma, kendi vatanımda, kendi üniversitemde devam edeceğimi, bu yalan haberle ilgili gerekli yasal girişimlerde bulunacağımı ve zor durumdaki kanser hastalarımızın ve kamuoyunun manipüle edilmesine asla müsaade etmeyeceğimi kıymetli kamuoyumuza saygı ile duyururum." açıklamasına yer verdi.




Yorumlar