Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölüm
Başkanı Doç. Dr. Ferah Onat, yüz yüze iletişime nazaran sosyal
medyada insanların daha cesur olabildikleri için mesajla iletişimi
tercih ettiğini belirterek, “Zaman kısıtı olmadığı için kişi
kelimelerini daha dikkatli seçebiliyor, daha espritüel ve rahat
olabiliyor." dedi.
AA muhabirine konuşan Doç. Dr. Onat, doğru iletişimin boyutunun
kişiye bağlı olduğunu vurgulayarak, bunun iletişim ihtiyaçlarından
hangisine cevap verdiğiyle ilgili olduğunu kaydetti.
Kişinin günlük hayatta elde edemediği iletişim hazzını, eğlenme
hazzını, sosyal medya aracılığıyla arkadaşlarıyla konuşurken elde
edebildiğini belirten Doç. Dr. Onat, kullanımının kaçınılmaz
olduğunu vurguladığı bu mecrada güvenilir, sağlam insanlarla
bağlantı kurulduğunda iyi, faydalı işler yapılabildiğini ifade
etti.
Kalabalıkların ruhunun çok güzel kullanılabileceğini vurgulayan
Doç. Dr. Onat, “Hindistan’da sosyal medya üzerinden yapılan müthiş
bir iş var mesela, ormanlar kuruyorlar. İşte fakir çocuklara
yardım, kitap toplama kampanyaları gibi harika işler yapılabiliyor.
Bu tip işler için normal oturduğunuz yerden bu kadar hızlı
örgütlenebilmek mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz sürecinde de sosyal medyanın hızının yarattığı etkiye
işaret eden Doç. Dr. Onat, şöyle konuştu:
“Hızlı iletişim kurmanın en iyi yolu sosyal medyadır. Daha
bağımsız, patronaj ilişkisi yok, kaynak da güvenilir olunca
insanlar çağrıya uyma davranışı gösterdiler. Burada hız önemli ve
çok kişiye ulaşma şansı oldu. Televizyonun da etkisi oldu, mutlaka
kendi aralarındaki Whatsapp gibi diğer sosyal medya araçlarıyla
hızlıca kendi aralarında iletişime geçtiler.”
Sosyal medyanın dozunun iyi ayarlanması gerektiğini vurgulayan Doç.
Dr. Onat, şöyle devam etti:
"Kimlerle iletişim kuruyoruz, ne yapıyoruz, zamanı nasıl
ayarlıyoruz, bunları iyi belirlemek lazım. Paylaşımlarımız olumsuz
şekilde geri dönebilir, ölçülü davranmamız gerekiyor.”
Türkiye’de eğitim düzeyinin çok yüksek olmadığını, dolayısıyla
insanların çok kontrollü davranamadığını ifade eden Doç. Dr. Onat,
bu yüzden normal hayatta olduğu gibi sosyal medyada da çok fazla
iletişim kazası yaşandığına dikkati çekti.
Kitle iletişim araçlarının kullanımıyla ilgili daha fazla
bilinçlendirici şeyler gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Onat,
özellikle gazete haberlerinin altına yapılan yorumlara işaret
etti.
İnsanların kamplaşmaya çok müsait olduğunu gözlemlediğini
vurgulayan Doç. Dr. Onat, "Kendi görüşünden olmayanı çok kötü ve
ağır şekilde eleştirdiğini görüyorum. Bunları yüz yüze ortamlara
taşıyanlar, birbirini vuranlar var. Bunlar çok düzeysiz şeyler.
İnsanlara istediklerini söyleyebilmeli hakaret etmeme kaydıyla.”
dedi.
MESAİ SAATLERİ DIŞINDA MESAJ OLMAZ
Operasyonel süreçlerde, bir etkinliğin düzenlenmesi, bir misafirin
karşılanması veya kısa süreli bir projenin yürütülmesi gibi çok
yoğun iletişim ihtiyacı olduğu zamanlarda iş yerlerine Whatsapp
kullanımını -geçici ve kısa süreli olmak kaydıyla- tavsiye ettiğini
belirten Doç. Dr. Onat, bu tür grupların kurumsal yapılarda sıkıntı
yarattığını söyledi.
Doç. Dr. Onat, bu tür grupların eğlence ya da aileyle ilgili
kullanılması gerektiğini ifade ederek, "Yönetici günlük hiyerarşik
yapıyı buraya taşıyor, sonrasında saate saygı gösterilmiyor.
Kişinin mesaisi sözleşmesiyle sınırlıdır. Mesai saatlerinin dışında
bana mesaj atamazsınız. Birçok Avrupa ülkesinde mesai saatleri
dışında işle ilgili sosyal medyadan ya da mail yoluyla mesaj
atılması yasaklandı.” dedi.
İnsanların özel hayatının olduğunu belirten Doç. Dr. Onat, buraya
cep telefonu yoluyla girildiğinde iş mesaisinin de devam ettiğini,
bu durumun hiç sağlıklı bir durum olmadığını söyledi.
Doç. Dr. Onat, “İşi eve taşımış oluyorsunuz. Uzun ve kısa vadede
sorun yaratır. İşe yeni başladınız, akşam evde çoluk çocukla
ilgilenirken mesaj yağdırıyor, öyle mi oldu, böyle mi oldu, ama
sizin odaklanmanız gereken kendi hayatınız var. Çocuklarınız var,
çamaşır yıkayacaksınız ya da ayağınızı uzatıp dizi seyredeceksiniz.
Özel hayata saygı gösterilmeli.” ifadelerini kullandı.
Bizde mahremiyet sınırlarının aşıldığına dikkat çeken Doç. Dr.
Onat, acil hizmet gerektiren, 24 saat çalışan insanları bu kapsamın
dışında tuttuğunu ifade etti.
Hukuken de bu tip mesajların fazla mesaiyi doğurduğunu vurgulayan
Doç. Dr. Onat, Türkiye’de iş sıkıntısı nedeniyle insanların boyun
eğmek zorunda kaldıklarını kaydetti, “Mesela benim yöneticim ya da
rektör gece yarısı önemli bir işle ilgili mesaj gönderse cevap
vermeyecek miyim? Elbette vermek zorundayım.” diye konuştu.
“GÜNLÜK YAŞAMDA EN ÇOK 155 KİŞİYLE
GÖRÜŞÜLEBİLİR”
Sosyal medyanın hayatımıza girdiği 2007’den bugüne doğru
bakıldığında, kişilerin genel olarak içinde bulundukları grup kimse
ona göre davrandığını ifade eden Doç. Dr. Onat, şöyle konuştu:
“Bir mahalle ortamı var. Gösteriş tüketimi biraz fazla bizde. Yani
işte şuraya gittim, şunu yedim, şunu giydim, şöyle güzelim, şöyle
zayıfım, şu kişilerle beraberim, sanki sürekli bu şekilde yapmış
gibi. Biz bu gösterişi yapma ihtiyacı hissediyoruz. Tatil yerlerini
koyma, başarıları koyma, çocukların karnelerini koyma gibi. Herkes
koyuyor, ben de koyayım mantığı var. İnsanlar olduğundan farklı
görünüyor. Bağ kurdukları, ağlarına aldıkları kişilerin çoğuyla
görüşmüyorlar. Ekli ama sokakta gördüğü zaman selam vermiyor. Yapay
bir ortam oluştu maalesef.”
Bilimsel araştırmaların insanların günlük yaşamında en çok 150
kişiyle görüşebildiğini ortaya koyduğuna işaret eden Doç. Dr. Onat,
“Kendi ‘network’umuzdaki kişilerin kimler olduğunu kontrol etmeden
oluşturuyoruz. Çok aktif bireylerin dışında insanların 150 kişi
sınırını aşamadığını biliyoruz. Ama bu sayı 300- 400 olduğu zaman
durum sapıyor.” dedi.
Son olarak sosyal medya kurallarının mutlaka yazılması gerektiğine
vurgu yapan Doç. Dr. Onat, şunları söyledi:
"Amerika 2007'den, yani sosyal medyanın kullanımının başladığından
itibaren kural belirliyor. Bizde de kanunlar gözden geçirilip
güncellenerek sosyal medya kurallarının yazılması gerekir. Bu
kuralların herkese duyurulması gerekir."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar