‘Fırat Kalkanı’ operasyonu ile Cerablus ve Menbiç’in her türlü terörist unsurdan temizlenmesi amaçlanıyor. PYD/YPG’nin hareket tarzına göre Suriye içlerine yeni birliklerin sokulabileceği belirtiliyor
Suriye’nin Halep kentine bağlı Cerablus İlçesi’ne TSK ve koalisyon
güçlerinin desteğiyle girilip ilçenin terör örgütü IŞİD’in elinden
alındığı ve ÖSO öncülüğünde icra edilen ‘Fırat Kalkanı’
operasyonuyla ilgili ayrıntılar ortaya çıktı.
Habertürk'te yer alan habere göre, güvenlik kaynakları; harekâtın
askeri detayları, ne kadar süreceği ve derinliğine ilişkin kesin
bilgi vermezken, “PYD/YPG’nin hareket tarzına göre Suriye içlerine
yeni birliklerin sokulabileceğini” ve yeni bir harekât tarzı icra
edilebileceğini ifade ediyor.
Menbiç tamamen PYD/ YPG unsurları tarafından boşaltılmazsa zırhlı
birliklerin ilerlemeye devam edeceğini vurgulayan kaynaklar,
“Gelişen ve değişen şartlara göre planlama yapılıyor. Her türlü
müdahaleye hazırlıklıyız” ifadesini kullanıyor. Nihai amaç ise
sınırda her türlü teröristten arındırılmış, güvenli bir bölge
oluşturmak...
‘Fırat Kalkanı’ harekâtı birçok açıdan ilki bünyesinde
barındırıyor. Operasyonda siyasi direktif Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın liderliğinde Bakanlar Kurulu tarafından verildi; yetki
Genelkurmay’a devredilmedi. Bakanlar Kurulu ilk kez dış
görevlendirmede muharip, askeri talimat hazırlayıp yazılı olarak
Genelkurmay’a ya da doğrudan birlik komutanına verdi. Darbe
girişimi öncesinde Suriye’de yaşanan krize müdahaleye yönelik
hazırlanan ve derinlik mesafesi 70 kilometre içeri uzanan plan,
rafa kaldırıldı. Yerine hazırlanan plan, 10-15 kilometre derinliği
öngörüyor. ABD ve Rusya ile mutabakat ve hava koruma desteğiyle
başlatılarak meşruiyet üretildi. Son planla yerel unsurlar devreye
sokuldu ve onlara ön açan, destek veren bir harekât tarzı izlendi.
Komando tugayı ve kara-havacılık birlikleri devreye alınmadı.
Operasyonda zırhlı/mekanize unsurlarla, Korgeneral Zekai Aksakallı
komutasındaki özel birlikler aktif rol oynadı.
TSK unsurlarının bölgede ne kadar kalacağı şu an belli değil ancak
planlama birliklerin ve askerlerin ‘açık hedef’ olmayacağı biçimde
yapıldı.
SURİYE'DE 40 TANK, 380 PERSONEL
TSK, Suriye’deki varlığına dün 10 tank ve 50 kadar personel
takviyesi yaptı. Böylece TSK’nın Suriye’deki tank sayısı yaklaşık
40’a, personel sayısı da 380’e yükseldi. Zırhlı personel taşıyıcı
sayısının da 20 kadar olduğu öğrenildi. Takviyenin, hem ÖSO’nun El
Bab, Gavureli ve Çobanbey’i kapsayacak şekilde Batı’ya doğru
yapmayı planladığı harekâta destek hem de PYD’den gelebilecek karşı
saldırıya daha etkin cevap verebilmek için yapıldığı
değerlendirildi. Türkmenlerin de harekâtın Cerablus’tan Batı’ya
doğru ilerlemesi halinde 2 bin kişilik güçle katkı vermeye hazır
olduğu bildirildi.
BM’NİN 51. MADDESİ UYARINCA
Askeri kaynaklar, takviyenin neden yapıldığına dair değerlendirme
yapmaktan kaçınırken, TSK’nın Suriye’de sınır güvenliğini sağlamak
ve IŞİD unsurlarını bölgeden temizlemek için Özgür Suriye Ordusu’na
(ÖSO) destek amacıyla Suriye’de bulunduğunu
söylediler. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan yazılı
açıklamada da, “Terör örgütleri tarafından kullanılan ve
Türkiye’nin sınır bölgesinde güvenlik riski doğuran Suriye
kuzeyinde icra edilen harekâtın Türkiye’nin uluslararası hukuktan
kaynaklanan hakları ve BM sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer
alan Meşru Müdafaa Hakkı ile BM’nin DAEŞ (IŞİD) ile mücadeleye
yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürüldüğü”
vurgulandı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar