Köydekilerin panik halinde gençleri bahçe, ahır gibi yerlere gizlediğini ifade eden Teğin, annesinin de kendisini ve ailenin gençlerini samanlığa sakladığını dile getirdi.
Teğin, samanlıkla evleri arasında bir geçiş bulunduğunu anlatarak, "Bu geçişi buğday çuvallarıyla kapatan annem yarım saatte bir gelip iyi olup olmadığımıza bakıyordu. Akşam 20.25`ten sabah 07.00`ye kadar burada saklandık. Teröristler sabah köyden ayrılınca da samanlıktan çıktık." diye konuştu.
Teröristlerin o gece 3 genci dağa kaçırdığını belirten Teğin, bu kişilerin daha sonra güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonlar sayesinde örgütten kurtarıldığını söyledi.
"Samanlığın içinde yaklaşık 11 saat saklandık. Annem samanlıkta saklamasaydı bugünlere gelemezdik" diyen Teğin, bu olayın yaşanması üzerine ailesinin aynı gün kendisini üniversite eğitimi için Kütahya`ya gönderdiğini vurguladı.
Teğin, Kütahya`da ön lisans eğitimini tamamladıktan sonra köyüne döndüğünü ve yeniden hazırlandığı sınavda Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü`nü kazandığını dile getirdi.
Mezuniyeti sonrası öğretmenlik yaptığını, 2007`de de doktorasını tamamlayıp Siirt Üniversitesi`nde yardımcı doçent olarak göreve başladığını bildiren Teğin, 2013`te doçent, bu yıl da profesör unvanı aldığını kaydetti.
"Okumanın önünde hiçbir engel yok"
Okumanın önünde hiçbir engel olmadığına değinen Teğin, "Çocukların, gençlerin okuması için devletimiz her türlü imkanı sunuyor. Bizim o dönemde bulamadığımız kitaplar şu anda ücretsiz dağıtılıyor, online dersler veriliyor. Çocuklarımız, gençlerimiz bunların kıymetini bilsin. İnsanlar hiçbir engel tanımamalı, devletimizin verdiği imkanlara sahip çıkmalıdır" diye konuştu.