ÖSYM'nin üç eski görevlisi hakkındaki KPSS davası

İptal edilen 2010 KPSS ile bağlantılı olarak, "FETÖ üyesi olmak", "resmi belgede zincirleme sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" ile suçlanan ÖSYM Soru Hazırlama Biriminde görevli 3 kişinin yargılandığı davada, sanıklardan 2'sinde FETÖ üyelerinin haberleşme programı ByLock bulunduğu belirtildi

Google Haberlere Abone ol
ÖSYM'nin üç eski görevlisi hakkındaki KPSS davası

ÖSYM'nin Soru Hazırlama Biriminde görevli 3 kişinin, iptal edilen 2010 KPSS ile bağlantılı olarak, "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak", "resmi belgede zincirleme sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarından yargılandığı davada, sanıkların 2'sinin FETÖ üyelerinin haberleşme programı ByLock kullandığının belirlendiği bildirildi.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu olan sanıklar İbrahim Kan ve İbrahim Usta, tutuksuz sanık Şule Ülker ve avukatı, müdahiller ÖSYM ve Maliye Bakanlığının avukatları katıldı.

Duruşmada Mahkeme Başkanı Hüsamettin Otçu, sanıklardan Usta ve Kan'ın telefonlarında, FETÖ mensuplarının kullandığı ByLock programının bulunduğuna ilişkin rapor geldiğini belirtti.

ÖSYM ve Maliye Bakanlığının avukatları sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını istediklerini bildirirken, Cumhuriyet Savcısı Ayhan Çelik, sanıkların iddianamedeki suçlardan cezalandırılması yönündeki görüşünü tekrarladığını kaydetti.

Sanıklardan Ülker, esas hakkındaki savunmasında, 2010'da formasyon eğitimi aldığını, bu sebeple 2010'daki sınavda, önceki iki yıldaki sınav sonuçlarına göre başarılı olduğunu anlattı.

İptal edilen Temmuz 2010'daki sınavın yerine yapılan sınava şehir dışında girdiğini, sınav salonundaki bazı karışıklıklar nedeniyle sınava kendini veremediğini ve birçok soruyu yapmadan salondan çıktığını ifade eden Ülker, "Kopya çekmedim, soru alıp vermedim. Adımın FETÖ ile anılması ağrıma gidiyor. Suçsuzum, beraatımı istiyorum." dedi.

Sanık avukatı Arzu Dirican da müvekkilinin FETÖ'ye dahil olduğuna ilişkin delil bulunmadığını, atılı suçların unsurlarının oluşmadığını savundu.

Sanıklardan Kan da esas hakkındaki savunmasında, suçsuz olduğunu ve bunun ispatlanmasının beklendiğini söyledi. Tekrarlanan sınav sırasında eşinin sorunlu hamilelik geçirdiğini, eşinin ve doğacak bebeklerinin sağlığını düşündüğünü, sınava hazırlanamadığını, bebeklerinin de iki günlükken öldüğünü anlatan Kan, şunları kaydetti:

"Kopya çekmedim. Ayrıca o tarihte kopya çekmek suç değildi. Himmet almadım, vermedim. İllegal bir yapılanma içinde olmadım. Daha önce çalıştığım kurumlar, devlet nezdinde itibar gören kurumlardı. Bugünkü uyarılar o gün yapılsaydı, çalıştığım yerle ilişiğimi hemen keserdim. ÖSYM'de çalışmaya soruşturma konusu edilen 2010 sınavındaki puanla değil, 2011 puanıyla başladım. Kamuyu zarara uğratmadım. Devletten emeğimizin karşılığını aldık. Suçlamaları kabul etmiyorum."

Sanık Usta ise savunmasını hazırlayamadığını, ayrıca avukat tutmak istediğini belirterek, esas hakkındaki savunma için süre talep etti.

Usta ile Kan'ın tutukluluklarının devamına karar veren mahkeme heyeti, Usta'ya avukat tutması ve esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre vererek duruşmayı erteledi.

İddianame

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Temmuz 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturması kapsamında hazırladığı iddianamede, sanıkların, suç tarihinde ÖSYM'nin Soru Hazırlama Biriminde görevli oldukları belirtildi.

İddianamede KPSS soruşturması sırasında, ÖSYM'den "kurumda çalışan personel ile yakınlarının girdiği ÖSYM sınavlarının detaylı araştırılmasının" talep edildiği, inceleme sonucunda kurumda çalışan 3 ve personel yakınları 6 kişi hakkında detaylı inceleme yapıldığı anlatıldı.

Sanıklardan, herhangi bir sınavın hazırlık aşamasında görev almayan, sadece şekilli soruların çizimini yapan Kan'ın, sözel ağırlıklı öğrenimine rağmen 2010 KPSS genel yetenek testinde 54 doğru bir yanlış, genel kültür testinden 39 doğru 3 yanlış yaptığına işaret edilen iddianamede, bunun, "kendisinden beklenen başarının üstünde" değerlendirildiği, bu sınavdaki öğretmenlik alan bilgisi testinde 120 sorunun 115'ini doğru yanıtlarken, tekrarlanan sınavda sadece 37 doğru cevap verebilmesinin çok kuşkulu bulunduğu vurgulandı.

Sanık Kan'ın 2006, 2010, 2011 ve 2012 ALES sonuçlarının çok düşük olmasının da kuşkuları tümüyle desteklediği kaydedilen iddianamede, Kan'ın, 2010'daki başarısının normal olmadığı ifade edildi.

Sanık Ülker'in de 2008 ve 2009 KPSS genel kültür testlerinde 6 ve 4 doğru cevapları bulunurken, soruşturulan 2010 KPSS'deki aynı testte 50 doğruya ulaştığı, aynı sınavın genel yetenek testinde 60 sorunun tamamını doğru yaptığı belirtilen iddianamede, "İptal edilen öğretmenlik alan bilgisi sınavında da 120 soruda 112 doğru cevaba ulaşması da 2008'de 33 ve 2009'da 37 doğru cevabı olması karşısında normal kabul edilmemiştir. İptal edildikten sonra tekrarlanan öğretmenlik alan bilgisi sınavında 120 soruda 69 doğru cevapta kalması, 2010 sonuçlarını çok daha kuşkulu hale getirdiğinden, 2010 KPSS testlerindeki başarısının normal olmadığı değerlendirilmiştir." denildi.

Sanık Usta'nın ise "kendisinin ve yakının girdiği sınavlar dışındaki" sınavların sadece fizikle ilgili sorularının hazırlık aşamasında görev yaptığı bildirilen iddianamede, Usta'nın mezkur sınavda 100 ve üzeri net yapan 9 şüpheliyle telefon görüşme kayıtlarının tespit edildiği, bu 9 şüphelinin de diğer 73 şüpheli ile telefon görüşmelerinin bulunduğu, kendisinin ve irtibatlı olduğu kişilerin de kendi aralarında çok sayıda banka para transferinin bulunduğu bildirildi.

Yorumlar