Osmanlı'dan miras kalan bir kış lezzeti: Belbul

Cezayir'de Osmanlı döneminden bu yana halkın vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan Belbul, ıslatılmış ekmek parçalarının üzerine zahter ve zeytinyağı serpiştirilerek süt veya yoğurtla sunuluyor

Google Haberlere Abone ol
Osmanlı'dan miras kalan bir kış lezzeti: Belbul

Cezayir'de Fransız sömürge yıllarında yaşanan kıtlık döneminde vatandaşları açlıktan kurtaran Osmanlı asıllı Belbul yemeği, geleneksel bir öğün ve şifa kaynağı olarak tüketilmeye devam ediliyor.

Ülkenin güneyindeki Mediyye kentine özgü olan Belbul, hala kentte ve ülkede özellikle kış ve ilkbahar mevsimlerinde sıkça pişirilen yemekler arasında yer alıyor.

Ramazan ayı boyunca da sahur ve iftar için hazırlanan yemeğin, Cezayir'de ilk ortaya çıkış zamanının Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü yıllarda olduğu düşünülüyor.

Buharda pişirilen ıslatılmış ekmeklerin içine öğütülmüş zahter ve zeytinyağı konularak hazırlanan geleneksel yemek, süt veya yoğurtla ikram ediliyor.

- OSMANLI DÖNEMİNDEN BU YANA KENT SAKİNİ AİLELER TARAFINDAN YAPILIYOR

Mediyye kentindeki hükümete bağlı Kültür Müdürlüğü yetkililerinden Ahlam Buseriyye, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Belbul yemeğinin, Osmanlı döneminden bu yana kent sakini aileler tarafından yapıla geldiğini söyledi.

"Özellikle kış mevsimi, soğuk havaya karşı direnci artırmak için Belbul'un tüketim oranı artıyor. İlkbaharda da yemeğe rağbet var." diyen Buseriyye, misafirlere ikram edilmek üzere cuma günleri de hazırlandığını kaydetti.

Buseriyye, içinde zahter olması nedeniyle sağlık açısından da Belbul'un faydalı bir yemek olduğunu aktardı.

Mediyye kültürüne ilişkin araştırmaları bulunan gazeteci İsmail Allal da Belbul yemeğinin kentin en meşhur yemeklerinden olduğunu ifade etti.

Allal, Mediyye kentinin ayrıca çoğu Osmanlı dönemine kadar uzanan geleneksel tabaklardan oluşan mozaiği ile ünlü olduğunu kaydetti.

- BELBUL, KITLIK DÖNEMİNDE AÇLIKTAN KURTARDI

Allal, ülkenin yüzyıllar önce yaşadığı kıtlık ve kuraklık gibi ekonomik krizlerin yanı sıra dinimizde yemeklerin israf edilmesinin haram oluşu gibi faktörlerin, Belbul'u günümüze kadar ulaşan popüler bir yemek haline getirdiğini vurguladı.

Fransız yazar Pierre Darmon'un "Cezayir Tutkularının Yüzyılı" kitabında, Cezayir'in Fransız sömürge döneminde, özellikle 1866 ve 1868 yılları arasında, yaklaşık 500 bin Cezayirlinin ölümüne neden olan kıtlık ve salgın hastalıkların yayıldığını dikkat çekiyor.

Allal, Belbul yiyeceğinin, kıtlık döneminde bu bölgelerde yaşayanları da açlıktan kurtardığını hatırlatarak şunları kaydetti:

"Mediyye halkı, kuru ekmekten kurtulmak yerine, onu iyice kurutup suda arındırdıktan sonra suyunu sıkıp hamurlaşmaması için az miktarda irmik ilave eder. Ekmek ve irmik karıştırıldıktan sonra elekten geçirir. Bu şekilde Belbul elde edilir. Daha sonra buhar tenceresinde (Mantı tenceresi) iyice pişirilir. Üzerine zahter serpildikten sonra tereyağı eklenerek, dileyen şeker, süt ve yoğurt ile birlikte tüketir."

Belbul yemeğinin, bahçelerde ve dağda yetişen endemik bitki olan zahterin içinde bulunmasından dolayı çok soğuk olan kış günlerinde vücut ısısını yükseltmeye katkıda bulunduğunu ifade eden Allal, maddi durumu düşük olanların da az maliyetli olmasından dolayı bu yemeği rahatlıkla tüketebildiğini söyledi.

Yorumlar