Orta Karadeniz lezzetleri tescilleniyor

"Bölgemizde hem kültürel ve sosyal değeri olan ama aynı zamanda modern toplumların ihtiyacı olan tüketim ihtiyacını karşılayacak ticari ve ekonomik değeri olan çok sayıda yöresel coğrafi işaret tescilini hak eden ürünümüz var"

Google Haberlere Abone ol
Orta Karadeniz lezzetleri tescilleniyor

Samsun kaz tiridinden Tokat kebabına, Çorum leblebisinden Amasya çöreğine pek çok lezzetin coğrafi işaret almasına katkı sağlayan Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), bölgede gastronomi turizminin geliştirilmesi için çalışmalarını sürdürüyor.

OKA, Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat'ı kapsayan TR83 Bölgesi'nin coğrafi işaretli ürünler ile ilgili potansiyelinden yararlanılmasını önceliklerinden biri haline getirerek, 2018 yılından bu yana bölgenin kültürel değerlerinin yanı sıra lezzet haritasını çıkarıyor.

Tokat bez​ sucuğu, ​​​​​​Merzifon keşkeği, İskilip turşusu, Samsun kaz tiridi, Bafra nokulu, Yakakent mantısı, Bafra, Çarşamba ve Terme pideleri, Amasya çöreği, Turhal yoğurtmacı, Zile pekmezi, Samsun simidi, Tokat kebabı, Amasya çiçek bamyası, Çorum leblebisi gibi lezzetlere coğrafi işaret alınan bölgede OKA, başka lezzetlerin de tescil edilerek ulusal ve uluslararası tanınırlığının artması için çalışmalar yürütüyor.

OKA Genel Sekreteri İbrahim Ethem Şahin, AA muhabirine, Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat'ta belediyeler, ticaret ve sanayi odaları, üretici birlikleriyle çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Geçen yıl coğrafi tescil ürün sayısında ciddi artış sağladıklarını bu yıl da alınan tescillerle sayının toplamda 45'e yükseldiğini belirten Şahin, son olarak Tokat bez sucuk, Amasya bakla dolması ve Amasya bamya çorbası gibi lezzetlerin yanı sıra "Tokat Honçası" Tokat Perpereli Küpesi/Tokat Pırpırlı Küpesi" gibi kültürel değerlere coğrafi işaret tescil belgesinin aldığını vurguladı.

Geçiş güzergahında yer alan Orta Karadeniz Bölgesi'ndeki illerin kültürel değerleri ve lezzetleri ile öne çıktığını ifade eden Şahin, bölgenin gastronomi turizminde gelişmesini istediklerini dile getirdi.

Bu nedenle kültürel ürünlerin yanı sıra yöresel lezzetlerin de tescil edilebilmesi için çalıştıklarını anlatan Şahin, "Bölgemizde hem kültürel ve sosyal değeri olan ama aynı zamanda modern toplumların ihtiyacı olan tüketim ihtiyacını karşılayacak ticari ve ekonomik değeri olan çok sayıda yöresel coğrafi işaret tescilini hak eden ürünümüz var." dedi.

- "AMASYA'DA UNESCO İLE BİR ÇALIŞMA YÜRÜTECEĞİZ"

Doğa turizmini de coğrafi işaretli ürünlerin desteklediğine işaret eden Şahin, şöyle devam etti:

"Amasya'da UNESCO ile bir çalışma yürüteceğiz. Burada somut olmayan kültürel miras dediğimiz tarihi eserlerin dışında kalan sosyal değerler, sanat değerleri mutfak değerlerinin tescillenmesi, somut olmayan kültürel miras listesine girmesi için bir dizi çalışma yürüteceğiz. Bizim coğrafi işaretli ürünlerle ilgili yaptığımız bütün bu tescil çalışmaları, kapasite artırma çalışmaları, farkındalık oluşturma çalışmaları aslında UNESCO gibi uluslararası kurumlar tarafından yapılacak marka tescilleri için uluslararası örgütler tarafından size verilecek unvanlar için bir arka plan oluşturuyor. Siz heybenizi bunlarla doldurduğunuz zaman şehrinizin UNESCO gibi kurumlar tarafından tanınması, tescillenmesi bir turizm değeri olarak tanıtılması ihtimali daha da artıyor. "

Coğrafi işaretli ürün tescili almakla değerlerin koruma altına alındığının altını çizen Şahin, "İkincisi kontrollü bir şekilde belli standartların altında piyasaya arz edilmesini, tüketiciye kavuşmasını sağlıyoruz. Üçüncüsü bu ürünlere uluslararası olma fırsatı veriyoruz. 2021 yılında yaptığımız çalışmayla bölgemizden 8 tane ulusal coğrafi işaret tescili almış ürüne Avrupa Birliği tescili alabilmesi için yol haritası çalışması yaptık. Hedef, bu ürünleri bir ekonomik değer olarak uluslararası piyasalarda daha yüksek katma değerle tüketicilere arz etmek. Buna yapabilirsek bu ürünler hak ettikleri değeri daha kısa sürede daha uzun süreyle elde etmiş olurlar. Bu açıdan coğrafi işaret çok önemli." diye konuştu.

Şahin, yöresel ürünlerin tescillerinin yapılmadığı takdirde başka ülkeler tarafından sahiplenilebileceğini de ifade ederek Türk döneri, Türk baklavası ve yoğurdu gibi konularda yaşanan uluslararası sorunlar ve tartışmaları hatırlattı.

Şahin, OKA olarak coğrafi ürünler için teknik destek vermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Yorumlar