Dışişleri Bakanlığı Güvenlik ve İstihbarat Genel Müdür Yardımcısı
Ceren Yazgan, terör örgütlerinin sosyal medyayı kullanımı hakkında,
"Sosyal medyaya baktığımızda bu fenomen sınırları aşmış durumda.
Sosyal medyada her şeyi bulmak mümkün. Çok ciddi bir kapasite ve
mali kaynaktan bahsediyoruz." dedi.
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezince (ORSAM) hazırlanan
"Sosyal Medyanın Terör Örgütlerince Kullanımı: DAEŞ Örneği" raporu,
Büyükhanlı Park Otel'de düzenlenen panelde açıklandı.
Panelin açılışında konuşan Yazgan, sosyal medyanın terör
örgütlerince kullanımının çok hızlı şekilde gerçekleştiğini
belirtti. Bunun örneğinin DEAŞ'ta da görüldüğünü dile getiren
Yazgan, medyanın kullanımının eski bir fenomen olduğunu
söyledi.
Medya, siyasi şiddet ve aşırıcılık ilişkisine de değinen Yazgan,
sosyal medyanın kendi içerisinde dinamiklerinin olduğunu, özellikle
yazılı ifadelerin hızlı şekilde yaygınlaştığını kaydetti. Bakanlık
olarak özellikle terörle mücadele ve ilgili konularda yapılan
araştırmaları yakından takip ettiklerine dikkati çeken Yazgan,
Türkiye'de siyasi şiddet ve aşırıcılığın farklı şekillerde kendini
gösterdiğini belirtti.
Yazgan, DEAŞ ve diğer radikalleşen örgütler arasında bazı
paralelliklerin görülebileceğine vurgu yaptı.
Türkiye'nin, bu sorunla mücadele için tüm uluslararası
platformlarda ve değişik bölgelerde işbirliği yaptığını dile
getiren Yazgan, "Ama yine de halen küresel politika geliştiriciler
ve uygulayıcıları olarak uyanamadığımız bazı noktalar var. Bizler,
'Kendi sınırlarımız ve hukuk çerçevemiz içerisinde bazı kurallar
koyarsak başka sıkıntılardan kurtulabiliriz' sanıyoruz. Halbuki
sosyal medyaya baktığımızda bu fenomen sınırları aşmış durumda.
Sosyal medyada her şeyi bulmak mümkün. Çok ciddi bir kapasite ve
mali kaynaktan bahsediyoruz." diye konuştu.
Rapordan
Raporun, " Terörün propagandası: DAEŞ terör örgütü ve
Konstantiniyye Dergisi" başlıklı bölümünde, örgütün Türkiye'ye
yönelik propaganda faaliyetinde bulunabilmek amacıyla Türkçe
yayınlanan Konstantiniyye dergisini çıkardığı vurgulandı.
Güvenlik alanında devletler için sadece eylemlerin değil,
söylemlerin önem taşımaya başladığına dikkat çekilen raporda,
eylemsel düzeydeki adımların devletler tarafından dikkate alındığı,
söylemlerin kimi zaman göz ardı edilebildiği ifade edildi. Raporda,
"Ancak günümüzde iletişim teknolojilerinde yaşanan ilerleme
sayesinde söylem sabit bir mekana hapsolmaktan kurtularak mekanın
ötesine geçip farklı coğrafyalarda kendisine taraftar bulabilmekte
ve söylemle birlikte ortaya çıkan düşünceleri halihazırda paylaşan
kişilerde etkiler yaratabilmektedir. DAEŞ terör örgütünün sahadaki
askeri eylemlerinin yanı sıra söylemleri de fazlasıyla dikkate
değerdir." ifadeleri kullanıldı.
DEAŞ'ın kurguladığı iletişim stratejisiyle 115'ten fazla ülkede 30
binden fazla yabancı terörist savaşçıyı Suriye-Irak hattında
kontrol ettiği topraklara çekebildiği belirtilen raporda, yabancı
terörist savaşçılarının mobilizasyonu açısından Konstantiniyye
dergisinde öne çıkan hicret kavramına bu noktada dikkat edilmesi
gerektiği kaydedildi.
Örgütün, Türkiye'ye yönelik propaganda faaliyetinde bulunabilmek
amacıyla Türkçe yayınlanan Konstantiniyye dergisi çıkardığı
vurgulanan raporda, "İncelenen dergilerde, DAEŞ’in en temel amacı
olan Türkiye’de yaşayan insanların bilgilendirilmesi ise DAEŞ'in
kendisine yönelik yaptığı olumlama propagandasıyla
gerçekleştirildiği görülmüştür." değerlendirmesinde bulunuldu.
Konstantiniyye dergisinin ilk yedi sayısını kapsayan örneklemde
kafir, küfr/küfür ve tağut kelimelerinin sıkça kullanıldığının
görüldüğü ifade edilen raporda,Türkçe okuyuculara yönelik çıkarılan
bu derginin sahip olduğu yönetim sistemi nedeniyle en başta Türkiye
Cumhuriyeti devletini ötekileştirerek kendi ideolojik formasyonunu
güçlendirmeye çalıştığına dikkat çekildi.
Raporun, "Türkçe konuşan DAEŞ destekçileri üzerine Twitter Sosyal
Ağ Analizi" bölümünde ise Türkçe konuşan DEAŞ destekçilerine
ilişkin 21 çekirdek hesaptan 2 bin 567 kişilik bir arkadaş ağı
tespit edildiği belirtildi. Söz konusu kitlenin ortalama 283
arkadaşı, bin 726 takipçisinin bulunduğu kaydedildi.
Söz konusu DEAŞ destekçileri arasında ortalama günlük atılan tweet
sayısının 5,3 olduğunun altı çizilen raporda, Türkçe konuşan DEAŞ
destekçilerinin gündemlerini özellikle PKK ve onunla bağlantılı
hususlar ile ruhani ve kendi ideolojilerinin temelini oluşturan
dine ait hususlar oluşturduğuna vurgu yapıldı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar