Orhanlı Gişeleri sanıkları hakim karşısına çıkıyor
- FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Tuzla Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik Vakfı'nda meydana gelen olaylarda biri polis 6 kişinin şehit edilmesi, 42 kişinin yaralanmasına ilişkin 184'ü tutuklu 187 sanığın yargılanmasına yarın başlanacak
İSTANBUL (AA) - HÜSEYİN KULAOĞLU - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Tuzla Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik Vakfı'nda meydana gelen olaylarda biri polis 6 kişinin şehit edilmesi, 42 kişinin yaralanmasına ilişkin haklarında dava açılan sanıklar, yarın hakim karşısına çıkacak.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Bülent Başar ve Hikmet Pak tarafından hazırlanan ve İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 866 sayfalık iddianamede, 184'ü tutuklu 187 sanık ile 118 "mağdur-müşteki" yer alıyor.
Şüphelilerin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Tuzla Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik Vakfı'nda 15 Temmuz darbe girişimi sırasında meydana gelen olaylarda biri polis 6 kişinin şehit edilmesi, 42 kişinin yaralanmasına ilişkin haklarında dava açılan bazı şüphelilerin ise "kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, silahla kasten yaralama, cebir ve tehdit kullanarak, silahla ve birden fazla kişi ile birlikte kişileri özgürlüklerinden yoksun kılma, mala zarar verme, iştirak halinde kamu malına zarar verme" suçlarından 10 yıl ila 5 kez müebbet hapis cezası arasında değişen oranlarda cezalara çarptırılmaları talep edildi.
Mahkeme heyeti, ilk duruşmanın Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki duruşma salonunda yarın başlamasına karar verdi.
Duruşmalar 7, 8, 9, 10, 13, 14, 15, 16 ve 17 Kasım'a kadar görülmeye devam edecek.
- İddianameden
İddianamede, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Tuzla Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik Vakfı'nda meydana gelen olaylara yer verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Bülent Başar ve Hikmet Pak tarafından biri polis 6 kişinin şehit edilmesi, 42 kişinin yaralanmasına ilişkin 4 subay, 178 Hava Harp Okulu öğrencisi ve 5 er olmak üzere 184'ü tutuklu 187 şüpheli asker hakkında iddianame hazırlandı.
Hazırlanan 866 sayfalık iddianamede, 4 subay, 176 Hava Harp Okulu öğrencisi ve 5 er "şüpheli", aralarında yaralıların da bulunduğu 118 kişi "mağdur-müşteki" sıfatıyla yer aldı. Şüphelilerden 184'ünün tutuklu olduğu belirtildi.
Darbe şüphelisi askerlerin Yalova Hava Meydan Komutanlığı'ndan İstanbul'a intikal ederek, Tuzla Orhanlı Gişeler ile Sultanbeyli / Mehmetçik Vakfı bölgelerinde faaliyet gösterdikleri anlatılan iddianamede, olaylarda biri polis 6 kişinin şehit edildiği ve 42 kişinin yaralandığı hatırlatıldı.
Orhanlı Gişeleri'nde darbecilerin tüm uyarılara rağmen teslim olmadıkları, bölgede görev alan kolluk kuvvetleriyle çatışmaya girdikleri anlatılan iddianamede, söz konusu çatışma sırasında darbeci subaylar Binbaşı Ferhat Güney ve Teğmen Emre Demirbilek'in etkisiz hale getirildiği kaydedildi.
İddianamede, şüphelilerin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede, bazı şüphelilerin ise "kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, silahla kasten yaralama, cebir ve tehdit kullanarak, silahla ve birden fazla kişi ile birlikte kişileri özgürlüklerinden yoksun kılma, mala zarar verme, iştirak halinde kamu malına zarar verme" suçlarından 10 yıl ila 5 kez müebbet hapis cezası arasında değişen oranlarda cezalara çarptırılmaları talep edildi.
Darbe kalkışması kapsamında takviye unsurlar olarak Yalova Hava Meydan Komutanlığı'ndan (kamptan) İstanbul'a intikal eden ve Tuzla Mehmetçik Vakfı bölgesinde bir dizi eylemlerde bulunan eski Yüzbaşı Sinan Canlı, eski Üsteğmenler Ali Apaydın ve Aydın Gülşan, 3 sözleşmeli er ve 116 Hava Harp Okulu öğrencisinin, İstanbul'da bir medya kuruluşuna ait binanın kontrol altına alınmasına yardımcı olmakla (takviye güç olarak) görevlendirildikleri aktarılan iddianamede, bu medya kuruluşunun hangi medya kuruluşu olduğu ve nerede bulunduğunun belirlenemediği kaydedildi.
İddianamede, 15 Temmuz'da Tuzla TEM Kuzey Yolu Mehmetçik Vakfı
Dinlenme Tesisleri'nde asayiş uygulaması noktasında görev yapan
müşteki polis memurları Mehmet Başol, Mehmet Pay, Beyit Sezgen,
Hakkı Kalyoncu, Ertaç Karakoç, Ertekin Karadağ ve Sinan
Karakollu'nun, il dışından İstanbul'a doğru seyir halinde olan bazı
askeri birliklerin geçişlerini engellemeleri talimatı uyarınca "Z20
Ilgaz" isimli zırhlı araç ile tedbir aldıkları anlatılarak, 01.00
sıralarında Tuzla Mehmetçik Vakfı mevkisine gelen şüpheli 122
askerin, kolluk görevlileri tarafından trafik akışının kesilmesi ve
bölgede çok sayıda vatandaşın toplanması üzerine daha fazla
ilerleyemedikleri aktarıldı. İddianamede, bölgede toplanan
vatandaşların şüphelilere tepki gösterdikleri anlatıldı.
- "Bu yaptığınız suçtur, hepimiz bu vatanın evlatlarıyız,
birbirimizi mi vuracağız?"
Şüpheliler Sinan Canlı, Ali Apaydın ve Aydın Gülşan'ın
araçlardan inerek konuştukları vatandaşları ilerlemelerine engel
olmamaları için uyardıkları belirtilen iddianamede, vatandaşların
yolu açmamakta ısrar etmeleri ve tepki göstermeye devam etmeleri
üzerine, şüpheli Sinan Canlı'nın müştekiler Osman Nuri Esen ve
Aydoğan Onmaz'ın bacaklarına tabanca ile ateş ederek yaraladığı
kaydedildi.
Şüpheliler Canlı, Gülşan ve Apaydın'ın, sivil vatandaşların ve
kolluk kuvvetlerinin bulunduğu yere doğru, etkili mesafeden, uzun
namlulu silahlarla, öldürme kastıyla hedef gözeterek ateş ettikleri
anlatılan iddianamede, açılan ateş sonucu vatandaş Sedat Özoğul ile
polis memurları Mehmet Başol ve Mehmet Pay'ın yaralandığı
belirtildi.
İddianamede müşteki polis memurları Murat Ellibeş, Apdil Özcan,
Sezgin Önal, Erdal Yıldırım, Erdi Biçer ve Mehmet Biliç'in takviye
güç olarak bölgeye intikal ettikleri, "Yapmayın, bu yaptığınız
suçtur, hepimiz bu vatanın evlatlarıyız, birbirimizi mi vuracağız?"
şeklinde sözler söyleyerek şüphelileri eylemlerinden vazgeçirmeye
çalıştıkları aktarılarak, şüpheli Sinan Canlı'nın, kolluk görevlisi
müşteki Murat Ellibeş'in yanına yaklaşarak uzun namlulu silahıyla
karın bölgesine, öldürme kastıyla yakın mesafeden ateş ettiği
anlatıldı.
- "Polislerin kafalarına sıkın" talimatı
Eski Yüzbaşı Sinan Canlı, eski Üsteğmen Ali Apaydın, eski Üsteğmen
Aydın Gülşan ve öğrenci Abdüssamet Asan'ın eylemlerine devam
ettikleri ve müşteki polis memurları Apdil Özcan, Sezgin Önal,
Erdal Yıldırım, Erdi Biçer ve Mehmet Biliç’i silahla tehdit ederek
zorla yere yatırdıkları kaydedilen iddianamede, şüpheli Canlı'nın
müşteki Biliç'i MP-5 marka silahının dipçiği ile yerde darbetmeye
başladığı, yine yere yatırdığı müşteki polis memuru Erdal
Yıldırım'ın beylik tabancasını aldığı belirtildi. İddianamede,
şüpheli Asan'ın ise Canlı'nın talimatı ile yerde yatan diğer
müşteki polis memurlarının beylik tabancalarını, çelik yeleklerini,
mühimmatlarını, cep telefonlarını ve telsizlerini topladığı
kaydedildi.
İddianamede darbeci Yüzbaşı Sinan Canlı'nın, yanındaki diğer
şüpheliler Ali Apaydın, Aydın Gülşan ve Abdüssamet Asan'a
polislerin kafalarını kaldırmaları halinde "Polislerin kafalarına
ateş açın" talimatı verdiği belirtildi.
İntikale devam eden şüphelilerin 16 Temmuz 02.30 sıralarında
Sultanbeyli'de TEM Kuzey Yolu üzerinde toplanan ve kalkışmaya tepki
gösteren vatandaşlar tarafından durdurulduğu, araçlardan inen
şüphelilerin vatandaşlardan yolu trafiğe açmalarını istedikleri
anlatılan iddianamede, vatandaşların yolu açmamakta ısrar etmesi
üzerine şüpheliler Apaydın, Gülşan ve Canlı ile 10 öğrencinin ateş
ettikleri, müştekiler Dursun Yazıcı ve Kemal Karavuş'un, açılan
ateş sonucu yaralandığı aktarıldı.
- Fotoğraf çeken vatandaşı da yaraladı
İddianamede, şüpheli Sinan Canlı'nın, kendilerini cep telefonunun
kamerası ile görüntülemeye çalışan müşteki Yakup Udun'u silahla sağ
bacağına ateş ederek kasten yaraladığı vurgulanırken, müşteki
Udun'un "Yüzbaşı olduğunu öğrendiğim Sinan Canlı isimli asker
kendilerinin Harp Okulu'ndan geldiklerini, göreve gittiklerini,
derhal yolun açılmasını istediğini söyledi. Bu sırada yüzbaşı başka
bir vatandaş ile tartışırken ben tartışan vatandaşın ve askerin
fotoğrafını çektim. Bu esnada fotoğraf çektiğimi gören Yüzbaşı,
aniden bana tabanca ile ateş etti. Kurşun sağ bacağıma diz kısmına
isabet etti. Yaralanınca kendimi yol kenarına attım. Bir ara
arkamdan geldiğini gördüm, ancak daha sonra panik ortamı oluşunca
beni takip etmeyi bıraktı." şeklindeki ifadesine yer verildi.
Bazı kolluk görevlileri ile sivil vatandaşların yaralandığını
öğrenen sivil vatandaş topluluğunun galeyana gelerek otobüsleri
taşladıkları ve camlarını kırdıkları, araçlarda bulunan
şüphelilerden bazılarını darbettikleri anlatılan iddianamede,
kalabalığın fazla olması ve kolluk görevlilerinin sayısının azlığı
nedeniyle olay yerine takviye kuvvet çağrıldığı, kolluk
görevlilerinin müzakere yapmak istedikleri şüphelilerin buna
yanaşmadıkları anlatıldı.
Şüphelilerin 16 Temmuz'da 08.30 sıralarında yakalanarak gözaltına
alındıkları, haklarında adli işlemler yapılmak üzere Sultanbeyli
İlçe Emniyet Müdürlüğü Fatih Polis Merkezi Amirliği'ne
götürüldükleri belirtildi.
Yorumlar