"Organ Naklinde Güncel Hukuki Sorunlar" sempozyumu

- Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdöl: - "Sağlıkla hukuk birlikte hareket etmeli" - Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Çınar: - "Her gün 6 kişi organ nakli beklerken ölüyor" - "Ülkemizde organ bekleyen hasta sayısı yaklaşık 30 bin"

Google Haberlere Abone ol
"Organ Naklinde Güncel Hukuki Sorunlar" sempozyumu

İSTANBUL (AA) - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, "Uzun zaman Meclis'teki sağlık komisyonu başkanlığını yürüttüm. O dönem içerisinde organ naklinin sadece bir sağlık sistemi içinde, sadece hekimlerin çözebileceği bir şey olmadığını yakinen anladım. Çünkü sağlıkla hukukun birlikte hareket etmesi gereken bir yer olduğunu yakinen hissettim ve birçok konuya da katkı vermeye çalıştım." dedi.

Türkiye Organ Nakli Vakfı'nca düzenlenen, "Organ Naklinde Güncel Hukuki Sorunlar" sempozyumu Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde başladı.

Üniversitenin konferans salonunda yapılan programda konuşan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, üniversitenin bulunduğunu Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane binasının, tıp tarihi açısından çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.

Binanın, modern tıp eğitiminin planlandığı ve organize edildiği bir bina olduğunu ifade eden Erdöl, "Sağlık eğitiminin, sağlık uygulamasının ayrı şeyler olduklarını ama iç içe bir entegrasyon içerisinde birlikte çalışması gerektiğini 100 kusur yıl önce bu binada başlatmış atalarımız. O kadar güzel organizasyonlar, hukuki temelleri atılmış ki bunları, arşivleri incelediğimiz zaman görüyoruz. Mesela çok uğraştığımız denklik meselesi o zamanlar var. Yurt dışında alınan belgelerin nasıl Türkiye'de geçerli olacağı, nöbetçi eczane sisteminden nöbetçi hekimliğe kadar pek çok sistem, bu bina ve onunla şekillenen tıp eğitimi çerçevesinde yeşermiş. Bu bilinçle bizler üniversitemizin ve bu binanın bize verdiği sorumlulukla bunları da araştırmaya gayret ediyoruz, edeceğiz de." diye konuştu.

Yaklaşık 13 yıl, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Erdöl, şöyle konuştu:

"Uzun zaman Meclis'teki sağlık komisyonu başkanlığını yürüttüm. O dönem içerisinde organ naklinin sadece bir sağlık sistemi içinde, sadece hekimlerin çözebileceği bir şey olmadığını yakinen anladım. Çünkü sağlıkla hukukun birlikte hareket etmesi gereken bir yer olduğunu yakinen hissettim ve birçok konuya da katkı vermeye çalıştım."

Osmanlı arşiv belgelerini incelediğinde kadavra üzerinde yapılacak çalışmalara ilk Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane binasında izin verildiğini gördüğünü anlatan Erdöl, şunları söyledi:

"Onun için bu binanın sorumluluğu belki o zaman organ nakli yoktu ama kadavra üzerindeki çalışmaların yapılmasına izin veren irade muhtemeldir ki o zaman organ nakli olsaydı ona da izin verecekti. Ben o gözle bakıyorum. Onun için işin merkezinde olduğumuzu, bu toplantının burada yapılmasının çok daha manidar olduğunu ifade etmek için bunları söyledim. Bu meydanda da bize bir ev sahipliği düştü."


- Ülkemizde organ bekleyen hasta sayısı yaklaşık 30 bin

Organ Nakli Koordinatörleri Derneği (ONKOD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yavuz Selim Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her gün 6 kişinin organ nakli beklerken öldüğünü söyledi.

Ülkemizde organ bekleyen hasta sayısının yaklaşık 30 bin kişi olduğunu ifade eden Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizde 5 bine yakın nakil yapılmasına karşın, organ bağışının yetersizliği sebebiyle her gün 6 kişi organ listesinden hayatını kaybediyor. Son yıllarda organ bağışının arttırılması için yapılan çalışmalarla organ bağışında önemli artışlar yaşanmasına rağmen hala bekleyen hastalarımızın ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. Ülkemizde yapılan nakillerin yaklaşık yüzde 80’i canlıdan yapılıyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran tam tersi yüzde 80 kadavradan yani hayatını kaybeden insanların bağışlanan organları ile yapılmakta. Bu da canlı vericisi olmayan hastaların bekleme listelerinde uzun yıllar kalmasına ve kısıtlı sayıda nakil yapılması sebebiyle nakil şansına ulaşamadan hayatlarını kaybetmesine yol açıyor."

Sağlık Bakanlığı'nın organ bağışında 2013 yılında on-line sisteme geçtiğini belirten Çınar, aradan geçen 3 yıllık sürede toplam 209 bin kişinin organ bağışçısı olarak sisteme kaydını yaptırdığını ve her yıl bu oranın artarak devam ettiğini dile getirdi.

Dr. Yavuz Selim Çınar, şunları kaydetti:

"Özellikle Sağlık Bakanlığı'nın son yıllarda yapmış olduğu, sivil toplum örgütleri tarafından da desteklenen çalışmalarla halkımızın ve sağlık çalışanlarının organ bağışı konusunda bilinçlendirme ve bilgilendirmesi sonucunda organ bağışının arttığını görmekteyiz. Önümüzdeki yıllarda organ bağış sayılarının artmasını ve Avrupa ülkeleri düzeyine yükselmesini amaçlıyoruz. Bugün yaptığımız eğitim ve çalışmaların önümüzde yıllarda organ bağışında artış olarak göreceğimize inanıyoruz."

Türkiye Organ Nakli Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemal Ata Bozoklar, karaciğer naklinin Türkiye'nin organ nakli geçmişinde çok önemli bir konu olduğunu ifade etti. 1990'lı yıllarda karaciğer naklinin yapılmaya başlamasıyla kadavra çalışmalarının tekrar yoğunlaştığını kaydeden Bozoklar, özellikle bugün sahip olunan koordinasyon sisteminin de ilk adımının bu şekilde atılmış olduğunu hatırlattı.

Bozoklar, organ naklinin sadece tıptan ibaret olmadığını, çünkü tedavi olan kişiyle birlikte organ bağışı yapan birinin de bulunması sebebiyle hukukla da yakınlığı bulunduğunu sözlerine ekledi.


Yorumlar