Önce vatana, sonra organ bekleyen hastalara umut oldu
FETÖ'nün, darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden ve kayıtlara darbenin en genci olarak geçen 15 yaşındaki şehidin organları, biri 12 yaşında olmak üzere 2 hastaya umut oldu
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi
sırasında hayatını kaybeden ve kayıtlara darbenin en genci olarak
geçen 15 yaşındaki şehidin organları, biri çocuk olmak üzere 2
vatandaşa umut oldu.
Darbe girişimi sırasında yaralanmasının ardından kaldırıldığı
hastanede 3 gün boyunca hayat mücadelesi veren, ancak hayata
tutunamayıp beyin ölümü gerçekleşen 15 yaşındaki şehidin böbreği
ile karaciğeri, yapılan başarılı operasyonlarla iki hastaya
nakledildi.
Konuya ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Medipol
Hastanesi Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, Türkiye
Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya yönelik yapılmaya çalışılan darbe
girişimini şiddetle kınadığını belirtti.
Karakayalı, 15 Temmuz gecesi yaşananların unutulmasının mümkün
olmadığını dile getirerek, "Bu hain girişiminin başarılı
olmamasındaki en büyük pay da demokrasiye sahip çıkarak, canını
ortaya koyarak sokaklara dökülen, tankların, ağır makineli
silahların önüne çıplak bedenleriyle çıkan halkımıza ait."
dedi.
Darbe girişimi sırasında birçok şehit verildiğini, yüzlerce
vatandaşın da yaralandığını hatırlatan Karakayalı, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"Bu sırada bizler de mücadelemizi hastanelerde, ameliyat odalarında
verdik. Yaralanan bu vatandaşlarımızı kurtarmaya, hayata döndürmeye
çalıştık. Tabii bu süreçte unutulmayacak kahramanlık ve insanlık
hikayeleri de yaşandı. İşte bunlardan biri de 15 Temmuz gecesi
demokrasimize sahip çıkmak için sokağa çıkan ancak hain bir
kurşunla başından vurulan gencecik bir kardeşimize ait. Yaralanma
sonrası yaklaşık 3 günlük verdiği hayat mücadelesini maalesef
kaybeden bu kardeşimizde beyin ölümü gelişti. İşte bu gencecik
kardeşimizin ailesi de evlatlarını kaybettiklerini öğrendikleri o
an çok önemli, değerli bir karar vererek, organ bağışında bulundu.
Bu demokrasi şehidi gencimizin organları başka insanlara hayat
verdi. Yani hem ülkesini korumak için canını ortaya koydu hem de
hayatını kaybettikten sonra başka insanların yaşamasını sağladı.
Kendisine ve bu süreçte şehit olan tüm vatandaşlarımıza Allah'tan
rahmet, hastanelerde tedavileri devam eden gazilerimize de acil
şifalar diliyoruz."
Prof. Dr. Karakayalı, şehidin bağışlanan karaciğerinin 19 Temmuz'da
hastanede tedavi gören 63 yaşındaki Nadide Köse'ye, böbreğinin de
12 yaşındaki Kader Temel'e nakledildiğini söyledi.
Her iki hastanın da bu organ bağışı dışında başka bir tedavi
seçeneklerinin olmadığına işaret eden Karakayalı, "Hayata tutunmak
için organ bağışına ihtiyaçları vardı. Bekledikleri bağış o gece
böyle bir hazin hikayeden sonra geldi. Her iki ameliyatımız da son
derece başarılı geçti. Karaciğer nakli olan hastamızı 9'uncu gün,
böbrek nakli ettiğimiz kızımızı da ameliyattan sonraki 5'inci gün
taburcu ettik. Sağlıklı yaşantılarına devam ediyorlar." diye
konuştu.
"KEŞKE BEN BEKLESEYDİM O ŞEHİT
OLMASAYDI"
Şu anda sağlık sorunu nedeniyle okuluna devam edemediğini, yeni
dönemle birlikte tekrar eğitimine devam edebileceği için çok mutlu
olduğunu anlatan 12 yaşındaki Kader Temel, böbreğiyle hayata
tutunduğu kişinin şehit olduğunu yeni öğrendiğini belirterek, göz
yaşlarını tutamadı.
Temel, duygularını şöyle anlattı:
"Böbrek hastalığım olduğunu öğrendiğimizde çok üzüldük. Çok kötü ve
zor günler geçti. Şu an iyiyim. Son 6 aydır evde her gece 12 saat
boyunca diyalize giriyordum. Annem diyalizimi bağlıyordu. Bu
nedenle okula da gidemiyordum. Böbrek nakli olalı 15 gün oldu.
Nakil haberi için bizi gece saat 02.00'de aradılar. 'Acele, 15
dakika içinde gelin' dediler. Biz de çok sevindik. O halde,
terliklerle falan koşup geldik. Bir yandan çok üzgünüm ama bir
yandan da sevinçliyim."
Kendisine organları nakledilen kişinin şehit olduğunu yeni
öğrendiğini aktaran Temel, "Tabii ki çok güzel bir şey oldu ama
keşke bekleseydim de o şehit olmasaydı. İnsanlar hiç tuzlu
yemesinler, organ bağışı çok güzel bir şey. Hayat kurtarıyorsun
sonuçta." ifadelerini kullandı.
Anne Mine Temel de kızının hastalık döneminin çok zorlu geçtiğini,
bir yıldır bu hastalıkla ailece mücadele ettiklerini söyledi.
"Evde diyalize bağlıyordum kızımı. Kendim için değil, Kader'i
makinelere bağlarken çok üzülüyordum." diyen Temel, konuşmasını
şöyle tamamladı:
"Kader çok zor günler geçirdi. Hamd olsun ameliyat oldu çok
sevindik. Bir yandan da çok üzüldük, gencimiz şehit olduğu için.
Çok teşekkür ediyorum ailesine. Mekanı cennet olsun. Her zaman da
dua ediyoruz. Onun şehit olduğunu burada öğrendim. Çok da üzüldük.
Keşke şehit düşmeseydi Kader 5 sene böbreksiz kalsaydı yine
bakardım."
"ŞEHİDİM ÖNCE VATANI KURTARDI,SONRA ŞEHİT
OLDU"
Karaciğer nakli olan Nadide Köse hastalığının 2 yıl önce
anlaşıldığını ve siroz teşhisi konulduğunu belirterek, bu süre
boyunca tedavi gördüğünü söyledi.
Organ bulunduğu haberini hastaneye kontrole gelirken yolda aldığını
dile getiren Köse, şunları söyledi:
"Tedavi görüyordum ama acilen karaciğer nakli olmam gerekiyordu.
Hastaneye kontrole gelirken yolda aradılar. 'Karaciğer bulundu
hemen acilen hastaneye gelin' şeklinde haber geldi. Şu an çok
mutluyum ama şehidimize sonsuz üzülüyorum. Çok gençmiş çünkü. Bu
duygu anlatılacak gibi değil. İnşallah sağlığıma kavuşurum."
Köse'nin kızı Elif Özer de kadavradan organ nakli olmak için 3 ay
önce başvuru yaptıklarını belirterek, duygularını şöyle
aktardı:
"Annem üçüncü kontrolüne gelirken aramışlar. Biz de çok
heyecanlandık, çok mutlu olduk. İlk başlarda vericinin şehit
olduğunu bilmiyorduk. Ona da çok üzüldük. Allah'tan rahmet
diliyoruz şehidimize, iki can kurtardı. Hem vatanımızı korudu hem
de iki can kurtardı. Bütün halkımıza bir mesaj vermek istiyorum,
organlarını lütfen toprak yapmasınlar, bağış yapsınlar. Canları
kurtaralım."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar