Ömer Halisdemir'i şehit eden darbeci Binbaşı Şahin, "Karargahın girişinden 10 metre önce, karanlıkta ağaçlığın içinden bize ateş açıldı. Karşılık verdim, 'ah' sesi duydum, kimin düştüğünü görmedim, bir siluetin düştüğünü gördüm. Geriye dönüp Semih Terzi'nin yaralandığını fark ettim" dedi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Özel
Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit
edilen Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'e ilk
kurşunu sıkan Binbaşı Fatih Şahin ifadesinde, "Etimesgut'a indik.
Helikopterle özel kuvvetlere gittik. Orada bizi Ümit Pak Albay
karşıladı. Tugay Komutanımızla Ümit Pak ve biz karargaha doğru
ilerliyorduk. Karargahın girişinden 10 metre önce, karanlıkta
ağaçlığın içinden bize ateş açıldı. Ben karşılık verdim, 'ah' sesi
duydum, kimin düştüğünü görmedim, bir siluetin düştüğünü gördüm.
Geriye dönüp Semih Terzi'nin yaralandığını fark ettim" dedi.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını ele
geçirmek isteyen Tuğgeneral Semih Terzi'yi vuran Astsubay Ömer
Halisdemir'i şehit edenlerden Binbaşı Fatih Şahin, Gölbaşı
Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında
tutuklandı.
SİLOPİ'DEN GELMİŞ
Halisdemir'e ilk kurşunu sıktığı belirlenen Binbaşı Fatih Şahin,
darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Tuğgeneral Terzi ile
Silopi'den Ankara'ya gelen bordo bereliler arasında yer aldı. Özel
Kuvvetler karargahını ele geçirme girişimi sırasında Şahin,
Terzi’nin can güvenliğini sağlayacak yakın koruma ekibinin
başındaydı. Koruma çemberine rağmen Astsubay Ömer Halisdemir,
cuntacı Terzi'yi beylik tabancasıyla başından vurarak öldürdü.
Bunun üzerine Şahin ve beraberindeki askerler de Halisdemir’i şehit
etti.
Fatih Şahin, hakim karşısında verdiği ifadesinde, topçu binbaşı
olduğunu, 12. Özel Kuvvetler Komutanlığında tabur komutanı olarak
görev yaptığını söyledi.
Darbenin yaşandığı 15 Temmuz'da terörle mücadele konusunda, 16.
Tabur Komutanı Volkan Yaman, Albay Altan Bora Albay ve Binbaşı
Selçuk Akbey ile Özel Kuvvet Harekat Üssü'nde operasyon hazırlığı
yaptıklarını, gün boyunca operasyon planlama faaliyetlerinin devam
ettiğini belirten Şahin, harekat sahası hazırladıklarını, saat
21.30'da Birinci Özel Kuvvetler Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi'nin
kendisini askeri hattan aradığını anlattı.
"SİLAHLI KUVVETLER YÖNETİME EL KOYDU, ANKARA'YA
GİDİYORUZ"
Semih Terzi'nin, 16. Tabur için de aynı görevi verdiğini, "Alarm
verin, operasyon için hazırlıklarınızı tamamlayın. Yarım saat
içinde Diyarbakır havaalanında hazır olun" dediğini aktaran Şahin,
şunları kaydetti:
"Aynı zamanda bunu Altan Bora Albay'a söylemiş. Biz de hazırlıklara
başladık. Özel Kuvvetlerin hiyerarşisi, Özel Kuvvetler Komutanı
Tümgeneral Zeki Aksakallı, onun altında 3 tugay komutanı ve Birinci
Tugay Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi'dir. Bizim birlik buna
bağlıdır. O beni aradı. Onun altında da bana gelene kadar 1. Grup
Komutanı Piyade Kurmay Albay Eyüp Coşkun var. O gün o
İskenderun'daydı. Benim olduğum yerde de 2. Özel Kuvvet Grup
Komutanı Piyade Albay Altan Bora vardı.
Biz uçakla havalandık. Uçakta Semih Terzi 'Silahlı Kuvvetler
yönetime el koydu. Ankara'ya gidiyoruz' dedi. Ankara Etimesgut'a
indik. Ben uçağa gitmeden kışladayken hazırlık yaparken grup
komutanım Eyüp Coşkun Albayı aradım. 'Sana dönerim' dedi, dönmedi.
Etimesgut'a geldik. Biz geldiğimizde helikopter vardı. Helikopterle
Özel Kuvvetlere gittik. Orada bizi Ümit Pak Albay karşıladı. Tugay
Komutanımızla Ümit Pak ve biz karargaha doğru ilerliyorduk.
Karargahın girişinden 10 metre önce, karanlıkta ağaçlığın içinden
bize ateş açıldı. Ben karşılık verdim, 'ah' sesi duydum, kimin
düştüğünü görmedim, bir siluetin düştüğünü gördüm. Geriye dönüp
Semih Terzi'nin yaralandığını fark ettim. Onu içeri çektik. 20-25
dakika geçti. Başka bir helikopter geldi. Helikopterle onu GATA
komutanlığına götürdük. Yanımda Hüseyin Oğuz vardı. Hasan Aksoy,
Ahmet Kara vardı. Bilmediğim bir kişi daha geldi.
GATA'DA ATEŞ ETMİŞLER
GATA'ya götürdük. GATA'dayken oranın yetkilisi, 'Burada silahlı
gezemezsiniz' dedi. Ne olduğunu anlamadım, 'Maksadımız kimseye
zarar vermek değil, silahları bırakamayız' dedim. O sırada Erkan
Tokgöz Yarbay geldi. 11. Tabur komutanıydı. O Cizre'de
yaralanmıştı. Hastanede Yakup Yarbay'ın yanındaydı. Beni Oğuz Tozak
Albay ile görüştürdü. Oğuz Albay 'Senin adamların nizamiyede ateş
ediyor' dedi. 'Benim nizamiyede personelim yok, kim olduğunu
bilmiyorum, arayıp ateş etmemelerini söyleyeceğim' dedim.
Müteakiben adamları aramaya başladım. Mihrali Atmaca'yı aradım. Ona
ulaşamadım, 3-4 personeli aradım. En son Mehmet Bilge Astsubay'a
ulaştım. 'Kimseye ateş etmeyin, beni Mihrali ile görüştür' dedim.
En son Zekai Aksakallı Tümgeneralin emir astsubayı aradı. 'Ateş
ediyorlarmış komutan seninle görüşmek istiyor' dedi. Sonra
komutanla görüştüm. 'Adamların varsa ateşi kessin' dedi. 'Benim
orada personelim olduğunu zannetmiyorum' dedim."
Şahin, "Sonra Erkan Yarbay'la görüştüm. Silahımı, teçhizatımı
vermek, Destek Grup Komutanlığına geçmek istediğimi söyledim.
Silahımı, teçhizatımı oraya verip polislerin gelmesini bekledim. Bu
olaylardan dolayı pişmanım ve üzgünüm." diye konuştu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar