Bakanlar Kurulunca, Milli Güvenlik Kurulunun tavsiyesi üzerine
demokrasi, hukuk, özgürlükleri koruma ve güçlendirme amacıyla 3 ay
süreyle olağanüstü hal (OHAL) uygulanmasına yönelik
Başbakanlık tezkeresi üzerinde hükümet, gruplar ve şahıslar adına
yapılan konuşmaların ardından tezkere yeniden okunarak oya
sunuldu.
AK Parti'nin, oylamanın açık yapılmasına dair önerisi kabul edildi.
Elektronik cihazla yapılan açık oylamada, 461 milletvekili oy
kullandı.
Tezkere, 115 ret oyuna karşı 346 oyla kabul edildi.
Buna göre Anayasa'nın 120. maddesi ile Olağanüstü Hal Kanunu'nun 3.
maddesinin (b) bendi kapsamında, ülke genelinde 21 Temmuz 2016
Perşembe günü saat 01.00'den itibaren 90 gün süreyle olağanüstü hal
ilan edildi.
Başbakan Binali Yıldırım, tezkerenin TBMM Genel Kurulu'nda
kabulünün ardından teşekkür konuşması yaptı.
Başbakan Yıldırım, kabul edilen OHAL kararının, demokratik düzene,
milli iradeye karşı 15 Temmuz gecesi başlatılan silahlı darbe
teşebbüsünün doğurduğu sonuçları ve yaptığı tahribatı ortadan
kaldıracak önlemleri almaya yönelik olduğunu bildirdi.
Geçmiş dönemdeki OHAL kararlarına bakıldığında, önlemlerin,
vatandaşın yaşamını sınırlamaya, hareket alanını kısıtlamaya
yönelik olduğuna işaret eden Yıldırım, 15 Temmuz'da
gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsüyle milletin,
hükümetiyle, bütün siyasi partileriyle, başkomutanıyla bir, beraber
olduğunu, kenetlendiğini ve bu darbe bozuntularını bertaraf
ettiğini kaydetti. Yıldırım, milletin rahat nefes aldığını dile
getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süreç içinde çok insan, çok kurum büyük bir kadirşinaslıkla,
ülke sevgisiyle bu kalkışma hareketine en net şekilde duruş
sergilemiş ve Türkiye, dünyaya bir demokrasi destanı yazdığını
göstermiştir. Bugün alınan karar ile devlet millete değil,
kendisine olağanüstü hal ilan etmiştir. Bu olağanüstü hal ilanıyla
devlet içine yıllardan beri kümelenmiş FETÖ çeteleri, terör
çeteleri bir bir temizlenecek ve ülkemizin istiklaline,
demokrasisine zarar vermeye kalkışan bu mihraklar bir daha ayağa
kalkmamak üzere bertaraf edilecektir. Amaç budur."
Başbakan Yıldırım, bu süreçte bütün siyasi partilerin, başta genel
başkanlar olmak üzere takdire şayan duruş sergilediğini ifade etti.
Gazi Meclis'in çatısı altında bombalama sırasında bile demokrasi,
milli iradeden asla ödün vermediğini kaydeden Yıldırım, şunları
kaydetti:
"Bizim siyasi parti gruplarından beklentimiz, bu başlattığımız
birlikteliğin süratle bu beladan kurtulmak için yapılacak
düzenlemelerde de devam etmesidir. Özellikle yatırımlara, üretime,
ekonominin büyütülmesine, reformlara yönelik getireceğimiz
önlemler, OHAL düzenlemeleri dışında başlattığımız şekilde
önümüzdeki haftadan itibaren devam edecek. Ve bunlarla birlikte
ülkemizin, hepimizin, insanımızın artık bu olayın etkisinden
kurtulmasını temin edeceğiz. Siyasi partilerimiz, 15 ve 16 Temmuz'u
artık demokrasinin günü olarak kutlayacağız. Bundan böyle demokrasi
şehitlerimizi anma günü olarak kutlayacağız. Bir kez daha şu
görülmüştür tankın gücü halkın gücü karşısında yetersiz kalmıştır,
mağlup olmuştur. Cuntacılar conta yapmıştır ve yolda kalmıştır,
halkın iradesi kazanmıştır. Yüce Meclisimize, aziz milletimize bu
asil duruşundan dolayı teşekkür ediyorum."
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasının ardından Yıldırım'ın
yanına giderek tokalaştı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Bakanlar Kurulu sıralarına
doğru ilerleyerek Başbakan Yıldırım ile Başbakan Yardımcısı Tuğrul
Türkeş'in de aralarında bulunduğu ön sırada oturan bakanlarla
tokalaştı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, görüşmelerin bir bölümünde
yer alırken oylamaya katılmadı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar