Nueva Economia Forum
- Başbakan Yıldırım: (3) - "Uluslar arası organizasyonlarda bölgesel işbirliklerinde İspanya ile aramızda bir görüş farklılığı yok. Hep birbirimizi destekliyoruz. NATO'da iyi bir müttefikiz. NATO içinde en anlamlı desteği bize İspanya veriyor. Hava savunma sistemimize katkı sağlayarak 2015'ten beri Patriot füzelerini Türkiye'de konuşlandırıyor. Bu bizim için anlamlı" - "Bazı dostlarımız sadece konuşuyor. 'Niye tanklarla teröristlerin üzerine gidiyorsunuz? Biz verdik o tankları.' Düşünebiliyor musunuz? Bir süper güç, DEAŞ ile mücadele için Türkiye'nin insanlarını öldüren terör örgütüyle iş birliği yapıyor. Akla ziyan bir şey. Bunu Suriye'de yapıyor. Sorduğunuz zaman 'Bu bir mecburiyet, bu tercih değil.' diyorlar. Nasıl mecburiyet olur" - "Bir terör örgütüyle bir başka terör örgüt yok edilebilir mi? Onu yok ettiğinizde yeni bir terör örgütü nur topu gibi avucunuzun içinde. Onu yok etmek için başka bir terör örgütü mü üreteceğiz, ihdas edeceğiz? Bir ülkeye bir müttefike bu yakışır mı? Biz bunları anlatıyoruz, anlatmaya da devam edeceğiz. Bizim amacımız, bölgede huzur. Huzur, güvenlik, istikrar olmayan yerde hiçbir şey olmaz. Ne yatırım ne üretim ne kalkınma olur" - "Tenimizin, gözümüzün, saçımızın rengi farklı olabilir. Ama unutmayalım gözlerimizden dökülen damlaların rengi hep aynıdır. Onun için birbirimizi seveceğiz. Birbirimize empatiyle bakacağız. Olumlu yönleri ön plana çıkaracağız. Bağnazlıktan, radikal düşüncelerden kendimizi uzak tutacağız, dostluğumuzu artıracağız"
MADRİD (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Uluslar arası organizasyonlarda bölgesel işbirliklerinde İspanya ile aramızda bir görüş farklılığı yok. Hep birbirimizi destekliyoruz. NATO'da iyi bir müttefikiz. NATO içinde en anlamlı desteği bize İspanya veriyor. Hava savunma sistemimize katkı sağlayarak 2015'ten beri Patriot füzelerini Türkiye'de konuşlandırıyor. Bu bizim için anlamlı." dedi.
Yıldırım, Nueva Economia Forum'da yaptığı konuşmada, Akdeniz'in her gün yüzlerce insanın, çocuğun hayatının söndüğü bir deniz değil, refahın, barışın, dostluğun olduğu bir deniz olmasını istediklerini, bunun için İspanya ve Türkiye'ye çok büyük sorumluluk düştüğünü belirtti.
Türkiye ve İspanya arasındaki ilişkileri ileriye taşıyacaklarını, ticareti ve yatırımları daha da artıracaklarını dile getiren Yıldırım, kalkınmada, refahta bu açığın kapatılması için her bir ülkenin etki alanında bulunan coğrafyada da birlikte çalışması gerektiğinin önemine değindi.
Yıldırım, bunun bir sorumluluk olduğunu belirterek, Ortadoğu'da, Afrika'da, Kafkasya'da, Orta Asya'da ve Balkanlar'da beraber çalışılması gerektiğini söyledi.
İspanyolcanın Birleşmiş Milletler'in (BM) resmi dillerinden olduğunu hatırlatan Yıldırım, 500 milyondan fazla insanın dünyada İspanyolca konuştuğuna işaret etti. Yıldırım, İspanya'nın etki alanındaki ülkelerde de Türkiye ile İspanya'nın birlikte projeler geliştirebileceğini kaydetti.
Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslar arası organizasyonlarda, bölgesel işbirliklerinde İspanya ile aramızda bir görüş farklılığı yok. Hep birbirimizi destekliyoruz. NATO'da iyi bir müttefikiz. NATO içinde en anlamlı desteği bize İspanya veriyor. Hava savunma sistemimize katkı sağlayarak, 2015'ten beri Patriot füzelerini Türkiye'de konuşlandırıyor. Bu bizim için anlamlı bir şey. Bazı dostlarımız sadece konuşuyor. 'Niye tanklarla teröristlerin üzerine gidiyorsunuz? Biz verdik o tankları.' Düşünebiliyor musunuz? Bir süper güç, DEAŞ ile mücadele için Türkiye'nin insanlarını öldüren terör örgütüyle iş birliği yapıyor. Akla ziyan bir şey. Bunu Suriye'de yapıyor. Sorduğunuz zaman 'Bu bir mecburiyet, bu tercih değil.' diyorlar. Nasıl mecburiyet olur? Bir terör örgütüyle bir başka terör örgütü yok edilebilir mi? Onu yok ettiğinizde yeni bir terör örgütü nur topu gibi avucunuzun içinde. Onu yok etmek için başka bir terör örgütü mü üreteceğiz, ihdas edeceğiz? Bir ülkeye bir müttefike bu yakışır mı? Biz bunları anlatıyoruz, anlatmaya da devam edeceğiz. Bizim amacımız bölgede huzur. Huzur, güvenlik, istikrar olmayan yerde hiçbir şey olmaz. Ne yatırım ne üretim ne kalkınma olur."
- Altyapı gelişmişliğinde Türkiye 9'uncu sırada
Türkiye'nin geçen yıl yüzde 7,4 büyüdüğünü, G20 içinde bir numara olduğuna işaret eden Yıldırım, bunun güçlü iktidar ve sürekli istikrar sayesinde olduğunu ifade etti.
Yıldırım, siyasi istikrar ve güçlü iktidarın olmadığı yerde hiçbir şeyin yapılamayacağını vurgulayarak, hükümetlerinin 15 yılda çok şey yaptığını, Türkiye'nin üç kat büyüdüğünü söyledi. Yıldırım, kişi başı geliri 3 bin 200 dolardan 11 bin dolara çıkardıklarını belirtti.
Dünya sıralamasında altyapı gelişmişliği bakımından 2003'te 39'uncu sırada olan Türkiye'nin, şimdi 9'uncu sırada yer aldığına dikkati çeken Yıldırım, İspanya'nın hızlı trende Çin'den sonra ikinci sırada bulunduğunu, Türkiye'nin de hızlı treni başlatan Avrupa'nın 6'ncı ülkesi olduğunu bildirdi.
Havacılıkta Türkiye'nin çok büyük gelişme katettiğini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Göreve başladığım 2003'te dünya havacılığından bizim aldığımız pay, yüzde 0,45'ti. Türkiye şu anda dünya havacılığından yüzde 2 pay alıyor. Dünyanın en fazla destinasyonu olan hava yolu şirketi Türk Hava Yolları. 304 noktaya uçuş yapıyor. İspanya'ya 56 uçuşu var haftada, yazın bu 80'e çıkıyor. Bazıları 'Dünyanın en büyük havalimanını neden yapıyorsunuz?' diyor. Bu tesadüfi değil. Coğrafya kader. Afrika'da, Orta Asya'da, Avrupa'da, Uzak Doğu'da en güzel buluşma noktası İstanbul. 200 milyon yolcu kapasiteli havalimanını biz onun için yapıyoruz. Bunu da bütçemizle yapmıyoruz. Bizim bütçeden bu projeye tek kalemde 12 milyar avro ayıracak imkanımız yok. Ne yaptık? PPP modelle yaptık. Nasıl bir model? Yapacak 25 yıl işletecek, işletme yılı için her yıl 1 milyar 50 milyon avro bize kira verecek. Hem havaalanını yapacak hem her yıl 25 yıl boyunca 1 milyar 50 milyon avro kira verecek, 25 yıl sonunda da dünyanın en büyük havalimanını bize teslim edecek veya belirli bir kirayla yine işletmeye devam edecek. Neden böyle bir şey? Çünkü yolcu var. Buna karşılık bizim verdiğimiz taahhüt şudur; 12 yılı için 340 milyon yolcu garantisi verdik. Eminim bu sene ilk etabını açıklayacağız, ikinci senesinde yıllık bizim garantimizin üzerinde yolcuya ulaşacak."
- "İki şehir arasındaki mesafe 1,5 saat kısaldı"
AK Parti hükümetleri döneminde, Türkiye'de son 15 yılda, 16 bin
500 kilometre bölünmüş yol yaptıklarına değinen Yıldırım, bu
yolların Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da terörü bitirdiğini söyledi.
İnsanların, oradan batıya, Avrupa'ya, İstanbul'a göç etmekten
vazgeçtiklerini ifade eden Yıldırım, iki şehir arasındaki mesafenin
1,5 saat kısaldığını, o şehirdeki yerel ticaretin yüzde 40
arttığını ve ülkedeki genel işsizliğin de yüzde 1 azaldığına vurgu
yaptı.
Yıldırım, altyapıya yapılan yatırımın, geleceğe yapılan yatırım
olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye bu büyümeyi, ihracatını 36
milyar dolardan 160 milyar dolara çıkarmasının arkasında, bu
altyapı projeleri var. Demiryollarındaki bu hamle var, havacılıkta
bu gelişme var. Türkiye'de doğu, batı, kuzey, güney dijital gap
dediğimiz, sayısal uçurum hemen hemen kalmadı. Her yerde geniş bant
internet var. İnsanın yaşadığı her yerde iletişim imkanı var." diye
konuştu.
Başbakan Yıldırım, 2011'de milletvekilliği kampanyası için
ülkenin doğu sınırlarında gezdiği esnada bir köydeki 70 yaşın
üzerindeki bir kadının, "Evladım, yolumuzu yaptınız. Elektriğimiz
var. Buzdolabı, çamaşır makinemiz var. Hatta televizyonumuz 150
kanal çekiyor uydudan. Hepsi tamam da bizim köyde ADSL çekmiyor.
Benim kızım yurt dışında yaşıyor. Allah bilir sen messengeri da
bilmiyorsun. Torunumla görüntülü konuşmak için şehre gitmek
mecburiyetinde kalıyorum. Bana çok pahalıya mal oluyor" dediğini
aktararak, şöyle konuştu:
"Hizmette sınır yok. Ne yaparsanız insanlar daha fazlasını
ister. Sizi yarış atı gibi görürler. Siz de hizmet edeceksiniz.
Eğer iktidar olmak istiyorsanız, ülkeyi yönetmek istiyorsanız
hizmet etmekten, insanları mutlu etmekten başka bir formül yok.
Keşke olsa. Rahmetli Turgut Özal, şöyle derdi; 'Hizmetler
çikolataya benzer. Yenilir, yutulur, yenisi beklenir. Vatandaş,
hizmeti aldıktan sonra onu unutur. Yenisini bekler. Siz de yenisini
getirmezseniz sizi de unutur."
Yıldırım, Türkiye'ye güvenen, yatırım yapan, bölgenin geleceğine
yatırım yapan bütün İspanyol yatırımcılara da teşekkür
etti.
İspanya ile Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Medeniyetler
İttifakı'nın da eşbaşkanlığını yaptığını, 146 ülkenin buna destek
verdiğini hatırlatan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Biz, bu projenin tekrar küresel barış için canlandırılmasından yanayız. Esasen hepimiz Cenab-ı Allah'ın yarattığı kullarız. Aslında paylaşacak çok şeyimiz var, kavga edecek az nedenimiz var. Sorunun çözümü belli. Tenimizin, gözümüzün, saçımızın rengi farklı olabilir. Ama unutmayalım gözlerimizden dökülen damlaların rengi hep aynıdır. Onun için birbirimizi seveceğiz. Birbirimize empatiyle bakacağız. Olumlu yönleri ön plana çıkaracağız. Bağnazlıktan, radikal düşüncelerden kendimizi uzak tutacağız, dostluğumuzu artıracağız."
(Sürecek)
Yorumlar