Nikaragua Paris İklim Anlaşması'nı imzaladı
- Nikaragua'nın katılımıyla, iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan anlaşmaya destek vermeyen ABD ve Suriye kaldı
ANKARA (AA) - Nikaragua, Paris İklim Anlaşması'nı imzalayan ülkeler arasına katıldı.
BBC'nin haberine göre, anlaşmanın küresel ısınmayla mücadelede
konusunda yeterince kararlı olmadığı gerekçesiyle geçen yıl
anlaşmaya taraf olmayan Orta Amerika ülkesi Nikaragua, Paris İklim
Anlaşması'na imza attı.
Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, geçen hafta, resmi
internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, "Nikaragua'nın Paris
Anlaşması'nı imzalama zamanı geldi." ifadesini kullanmıştı.
Ortega, "Daha gelişmiş ülkelerden bilim adamları, NASA'da çalışan bilim insanları, Avrupa bilim insanları, herkes gezegenin yok olmasına yol açan süreci durdurmamız gerektiğini kabul ediyor." ifadesine yer vermişti.
Yeşil enerji politikaları izleyen Nikaragua, ülkenin elektrik
enerjisinin yüzde 50'den fazlasını, jeotermal, rüzgar, güneş,
biyokütle ve dalga enerjisiyle üretiyor.
Dünya Bankası, 2013'te Orta Amerika ülkesini, "yenilenebilir bir
enerji cenneti" olarak nitelendirmişti.
Nikaragua'nın katılımıyla, iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan anlaşmaya destek vermeyen yalnızca ABD ve Suriye kaldı.
Suriye, ülkede yaşanan iç savaş nedeniyle henüz anlaşmaya imza
atmazken, ABD Başkanı Donald Trump, 1 Haziran 2017’de Beyaz
Saray'da düzenlediği basın toplantısında, ABD'yi, 190'ı aşkın
ülkenin imzaladığı Paris Anlaşması'ndan çekeceğini
duyurmuştu.
- Paris Anlaşması
Aralık 2015'te Paris'te yapılan 21. BM İklim Değişikliği
Taraflar Konferansı'nda (COP21) onaylanan Paris Anlaşması, Nisan
2016'da 190'dan fazla ülke tarafından imzalanmıştı.
Trump'ın selefi Barack Obama'nın en büyük destekçisi olduğu ve müzakerelerine liderlik ettiği anlaşmanın ana hedefi, küresel ortalama sıcaklık artış limitinin yüzyılın sonuna kadar 1,5 ile 2 derece arasında sınırlandırılması olarak belirlenmişti.
Ülkelerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı olması, sera gazı emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir girişimlerin desteklenmesi gibi maddelerin öne çıktığı anlaşma, gelişmekte olan ülkelerin temiz enerjiye geçiş süreçlerinde maddi olarak desteklenmelerini öngörüyor.
Trump, 1 Haziran'da düzenlediği basın toplantısında, "Anlaşmanın iklim değişikliğiyle mücadeleyi değil, diğer ülkelere ABD'ye karşı ekonomik avantaj kazandırmayı amaçladığını" savunmuş ve anlaşmanın, Amerikan ekonomisine 3 trilyon dolar ve 6,5 milyon istihdam kaybına yol açacağını iddia etmişti. ABD yönetimi, ağustos ayında, Paris İklim Anlaşması’ndan çekileceğini Birleşmiş Milletlere (BM) resmi olarak bildirmişti.
Anlaşmanın yasal hükümlerine göre, BM Genel Sekreterliği, ABD'nin çekilme talebini en erken 4 Kasım 2019'da kabul edebilecek. Talebin kabul edilmesini takip eden sürecin ise yaklaşık bir sene süreceği ve ABD’nin anlaşmadan resmi olarak çekilmesinin Kasım 2020’yi bulabileceği belirtiliyor.
Dünyaya en fazla sera gazı salan ülkeler olan ABD ve Çin'in
iklim konusunda ilk defa birlikte bir anlaşmaya imza atması ve
yürürlüğe sokması nedeniyle anlaşma tarihi bir adım olarak
nitelendirilmişti. Küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında
tutmayı hedefleyen metnin, uluslararası anlamda hukuki
bağlayıcılığı bulunuyor.
Yorumlar