Nekbe'nin 68'inci yılında tükenmeyen umut: Geri dönüş
Nekbe'nin 83 yaşındaki canlı tanığı Filistinli Ganim, hala 68 yıl önce ailesiyle birlikte terk etmek zorunda kaldıkları evlerine geri döneceği günü hayal ediyor
Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulduğu Nekbe'nin (Büyük
Felaket) üzerinden 68 yıl geçmesine rağmen Filistinliler geri dönüş
umutlarını hala canlı tutuyor.
Birkaç gün için ayrıldıkları evlerine yarım asrı aşkın süredir
dönemeyen hatta ziyaret dahi edemeyen 83 yaşındaki Filistinli Receb
Ganim, hala 68 yıl önce ailesiyle birlikte terk etmek zorunda
kaldıkları evlerine geri dönmeyi hayal ediyor.
Batı Şeria'nın Ramallah kenti yakınlarındaki El-Amari Mülteci
Kampında yaşayan Nekbe'nin canlı tanığı Ganim,15 yaşında henüz genç
bir delikanlı iken kurşun sesleri altında nasıl göçe
zorlandıklarını ve Siyonist çetelerin Filistinlilere yönelik
katliamlarını AA muhabirine anlattı.
Bastonundan yardım alarak güçlükle yürüyebilen yaşlı adam o günleri
şöyle anlattı:
"Lod kentinde oturuyorduk. Babamla birlikte kendi dükkanımızda
çalışıyordum. Üç evimiz bir de bostanımız vardı. Mutluyduk. 1948'de
savaş çıktı ve Siyonist çeteler beldelerimizi işgal etmeye, yakıp
yıkmaya ve katliamlar yapmaya başladı. Çatışmalar oldu. Hiç
bitmeyen kurşun seslerini hatırlıyorum. İnsanlar kurşunlara karşı
yurtlarını savunmaya çalışıyordu."
- Dehmeş Camisi'nde katliam
Yahudi çetelerin Lod'daki Dehmeş Camisi'nde gerçekleştirdiği
katliamda onlarca kişinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Ganim,
"Yahudi çeteler, yüzlerce insanı Dehmeş Camisi'nde topladı ve
kurşuna dizdi. Bu katliamdan yaralı kurtulanlar arasında benim
arkadaşlarım da vardı. Daha sonra bana anlattıklarına göre
Yahudilerin burada yaklaşık 100 kişiyi öldürdüğünü öğrendim."
dedi.
Beldeden çıkmaları ve doğuya gitmelerinin istendiğini belirten
Ganim, "Sonumuzun Dehmeş Camisi'ndekilere benzemesinden korktuğumuz
için karşı koyamadık. Yanımıza ancak birkaç parça eşyamızı
alabildik. Her şeyimiz geride kalmıştı. İki, en geç üç gün sonra
evimize döneceğiz diyorduk ancak bu iki gün şimdi 68 yıl oldu."
diye konuştu.
- "Yolda Yahudiler bizimle yürüyordu. Farklı yollardan yürümek
isteyenlerin üzerine ateş açıldı"
Ganim evlerinden ayrıldıktan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Yolda Yahudiler bizimle yürüyordu. Farklı yollardan yürümek
isteyenlerin üzerine ateş açıldı. Beldeden çıktık ve Ramallah
sınırına ulaştık. Hepimizi aradılar ve üzerimizde ne var ne yoksa
el koydular. Evimizden çıkmak zorunda bırakıldığımız o günü hiç
unutmuyorum. Hayatım boyunca o günden daha kötü bir gün yaşamadım.
İnsanlar bilinmeyen bir geleceğe doğru yürüyordu. Hiç kimse hiçbir
şey bilmiyordu. Ramallah'a geldikten sonra insanlarla ayrılmaya
başladık. Bazıları Ürdün'e, bazıları Gazze'ye gitti. Bazıları ise
Ramallah'ta kaldı. Ben de ailemle birlikte bir kaç ay Ramllah'ta
kaldım daha sonra Gazze'ye geçtik. Gazze Şeridi'ndeki El-Beric
Mülteci Kampı'na gittik ve 1967'ye kadar burada yaşadık. Sonra
Ramallah'a döndük ve o günden bu yana da El-Ameri Mülteci Kampı'nda
yaşıyoruz."
Ganim, Gazze Şeridi'ndeki El-Beric Mülteci Kampı'nda bir dükkan
açtığını burada evlendiğini ve iki çocuğu olduğunu ancak Batı
Şeria'ya gitmeye karar verdiğinde eşinin bunu reddettiğini ve
çocuklarıyla birlikte El-Beric Mülteci Kampı'nda kaldığını, üçünün
de hala orada yaşadığını anlattı. Yaşlı adam güvenlik sorunları ve
Gazze ablukası nedeniyle yaklaşık 10 yıldan bu yana iki çocuğunu
göremediğini söyledi.
- "68 yıldır Lod'daki evimize dönmeyi hayal etmediğim tek
günüm bile geçmedi"
Ramallah yakınlarındaki Ameri Mülteci Kampı'nda yeni bir hayat
kurduğunu, burada yeniden evlendiğini ve 6 çocuğu olduğunu anlatan
83 yaşındaki Nekbe tanığı, "Son 68 yıldır hayatımın en güzel
günlerini geçirdiğim Lod'daki evimize, bostanımıza dönmeyi hayal
etmediğim tek günüm bile geçmedi." diye konuştu.
Evine ve topraklarına olan özlemini, "Lod'u çıktığım günden yani 68
yıldan bu yana hiç ziyaret edemedim. Şu an Yahudilerin elinde
bulunan evimi ve topraklarımı görmek benim için mümkün değil. Ömür
hızla geçiyor. Her yıl gelecek yıl döneceğiz diyoruz. İhtiyarladık
ve bugüne kadar dönemedik." sözleriyle analatan Ganim sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Hiç kimseden hiçbir tazminat kabul etmiyoruz. Evlerimize
topraklarımıza dönmek bizim hakkımız. Biz dönemesek bile
çocuklarımız, çocuklarımızın çocukları dönecek. Öğrendiğime göre
Lod'daki evimiz yıkılmış yerine yerleşim birimi inşa edilmiş.
Topraklarımız Yahudiler tarafından kullanılıyormuş. Ancak hiçbir
hakkımızdan feragat etmiş değiliz."
Filistinliler, 14 Mayıs 1948'de İsrail'in işgal ettiği Filistin
topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlilerin zorunlu
göçe tabi tutulması nedeniyle 15 Mayıs'ı Nekbe (Büyük Felaket)
olarak anıyor. İsrail ise kuruluş yıl dönümünü 23 Nisan olarak
kabul ederek, ülke genelinde çeşitli etkinliklerle kutluyor.
BM'nin 1950 yılında yayımladığı rapora göre, dönemin Filistin
nüfusunun yarıdan fazlası (957 bin kişi) vatanını terk etmek
zorunda kalarak sığınmacı konumuna düştü.
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu verilerine göre, 1948 yılında
tarihi Filistin topraklarında yaşayan 1,4 milyon Filistinliden 800
binden fazlası Batı Şeria ve Gazze Şeridi ile Ürdün, Mısır, Suriye,
Lübnan ve Irak'a sürüldü. Nekbe sırasında 531 Filistin köy ve
ilçesi yıkıldı, gerçekleştirilen katliamlarda 15 binden fazla kişi
öldürüldü.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar