Nejat Daş kimdir, nerelidir?

Türkiye'ye sınırdan giriş yapan TIR'ın içinde kaçak 300 bin sterlin bulunmasının ardından gözaltına alınan Nejat Daş'ın kim olduğu merak edildi. İşte, Nejat Daş kimdir, hakkında merak edilen detaylar

Google Haberlere Abone ol
Nejat Daş kimdir, nerelidir?

Nejat Daş kimdir vatandaş tarafından merak edildi. Kapıkule Sınır Kapısı'ndan ülkemize giriş yapan TIR'da kaçak 300 bin İngiliz sterlini ile ilgili olarak polis tarafından İstanbul'da gözaltına alınmasının ardından vatandaş Nejat Daş'ın kim olduğunu merak etti. Nejat Daş kimdir hakkında merk edilen detaylar yazımızda.

Aslen Mardinli olan Nejat Daş, ünlü uyuşturucu baronu Şehmuz Daş'ın oğludur.

Şehmuz Daş, 1992 yılında bir düğüne giderken yolda çapraz ateşe tutularak faili meçhul şekilde öldürüldü.

Mardin'in Savur ilçesi nüfusuna kayıtlıdır.

Nejat DAş'ın adı ilk olarak 1990 yılında Akdeniz'de uluslararası sularda yakalanan uyuşturucu gemileri ile duyuldu.

Büyük bir operasyonla ‘Kısmetim-1’ ve ‘Lucky-S’ isimli gemiler güvenlik güçlerince uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı yaptıkları gerekçesiyle basıldı.

Daş, gemilerin ele geçirilmesinden sonra çeşitli oranlarda hapis cezalarına çarptırıldı.

1993"te yüklü miktarda esrar ve baz morfinle yakalanarak Lucky - S ile ilgili olarak İstanbul 1 No"lu DGM"de yargılanması sürerken 8 Kasım 1994"te jandarmaların elinden kaçtı. Bu kaçışı akıllara birçok soru işaretini getirdi. Çünkü birçok kişi, Daş'ın birileri tarafından korunarak kaçırıldığını düşünüyor.

Uyuşturucu Baron'u olduğu bilinen Nejat Daş'ın 2011 yılında Küçükçekmece'de bulunan villasına düzenlenen baskında 12 kişi ve kardeşi Vahdet Daş da gözlatına alınmıştı.

Bu konu kapsamında hakkında soruşturma açılan Nejat Daş Türkiye'den kaçtı.

İlerleyen yıllarda İspanya'da ‘uyuşturucu trafiğini yönettiği’ iddiasıyla gündeme geldi.

İspanya'da bir kaç kez hapse giren Daş, kefaletle her defasında serbest bırakıldı.

İspanya'daki son yakalanışında Türkiye'ye iade talebinde bulundu. Kendi rızasıyla Türkiye'ye iade edildikten bir süre sonra tahliye edildi. Tekirdağ Kapalı Cezaevinden 2012 yılında tahliye olduktan sonra sırra kadem bastı. 

Nejat Daş'ın özellikle de faili meçhullerin ayyuka çıktığı dönemlerde, derin devletin adamları olarak bilinen kişilerle işbirliği içinde olduğu ileri sürülüyordu. 

Daş hakkında birçok yerde çıkan iddialara  göre, derin devletin kirli işlerde kullanılan paraların temininde kullanılan bir isimdi. 

Nejat Daş en son 2007 yılında Türkiye'de girdiği cezaevinde 5 yıl kaldıktan sonra 1 milyon 250 bin liralık kefaletle serbest bırakılmıştı.

HAKKINDA KARANLIKTA KALAN SORULAR

Nejat Daş hakkında 2012 yılında Cem Küçük tarafından kaleme alınan bir yazıda bazı soru işaretlerine değiniliyordu. 

Cem Küçük yazısında, "Gerçi Daş ve babası için devletin adamıdır deniyor ama kime göre? Sonra devletin adamı olmak ne demek?

Kısmetim 1 ve LuckyS gemilerinde Nejat Daş"a düşen görevler nelerdi? Devletin hangi birimleriyle arası iyiydi? Acaba CIA ya da MOSSAD"la bağlantısı var mıydı?

Bütün bu sorunların cevaplanması gerekiyor. Tabii bir de bu işlerin arkasından gidecek gazeteciler lazım. Nejat Daş tahliye oldu ama kimse onunla konuşmak ya da röportaj yapmak için özel bir çaba sarfetmedi.

1990"lı yılların uyuşturucu alanında karakutusu olan bu şahıs çok şey biliyor olabiliyor. Konuşsa kim bilir neler ortaya çıkar. İşin uluslararası boyutu netleşir. İçeride uyuşturucu paralarının nereye gittiği ortaya çıkar. Kimlerin kendi cebini doldurduğunu kamuoyu da öğrenmiş olur." diyordu.

ŞEHMUZ DAŞ UYUŞTURUCU BARONUYDU

Nejat Daş'ın babası Şehmuz Daş asıl uyuşturucu baronuydu. Akdeniz'de yakalanan gemilerden nedeniyle öldürüldüğü belirtilir. Tuncay Özkan, yaklaşık yıllar önce kaleme aldığı bir yazısında Şehmuz Daş hakkında şu iddialarda bulunmuştu: 

"Şehmuz Daş Türkiye'de uyuşturucu ticareti yapan önemli kaçakçılardan biriydi. Lucky-S gemisinde ele geçirilen tonlarca uyuşturucu maddenin sahiplerinden birisi olarak takip altında tutuluyordu. 1992 Eylül ayından itibaren telefon konuşmaları mahkeme kararıyla dinlemeye alınmıştı. 1992 yılının 26 Aralık'ında, yeraltı dünyasının ünlü adı Drej Ali'nin (Ali Yasak) düğününe giderken arabası çarpraz ateşe tutuldu ve öldürüldü. Daş bir yandan PKK'ya uyuşturucu konusunda haraç öderken, aynı zamanda PKK itirafçılarına kucak açmıştı. İtirafçılar yanında çalışıyordu.

Daş, öylesine bir zamanda öldürüldü ki, Lucky-S gemisi uyuşturucu yüküyle yola çıkmıştı. Daş öldürülünce elde ve takipte olan bir uyuşturucu taciri konuşturulmaktan alıkonmuş oldu. Çünkü Lucky-S ve Kısmetin-1 gemileri tonlarca uyuşturucu taşıyordu ve bunlarla ilgili en önemli bilgileri verebilecek kişi polis ekip otosunun hemen yanında öldürüldü."

Yorumlar