"NATO üyesi olmak, dünyanın stratejik bölgelerine açılmayı engellemez"

- Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: - "Biz dış politikayı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Türkiye'nin NATO üyesi olması, dünyanın stratejik bölgelerine açılmasını engellemez" - "Dış politikayı indirgemeci bir mesele olarak görenler, Türkiye'nin küresel perspektifini anlamayabilir. Onlar dünya siyasetini bloklar ve kutuların dar sınırları içerisinde görebilirler. Ancak Türkiye, küresel ve pozitif dış politika gündemine bağlı kalacak"

Google Haberlere Abone ol
"NATO üyesi olmak, dünyanın stratejik bölgelerine açılmayı engellemez"

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Biz, dış politikayı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Türkiye'nin NATO üyesi olması, dünyanın stratejik bölgelerine açılmasını engellemez." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesinde yayımlanan "Türkiye ve Özbekistan yeni bir sayfa açtı" başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Özbekistan ve Güney Kore ziyaretlerini değerlendirdi.

Yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Orta Asya ve Türk dünyasının en önemli ülkelerinden olan Özbekistan ile Güney Kore'yi ziyaret ettiğini anımsatan Kalın, "Bu ziyaretler, ikili ilişkilere katkı sunmanın yanı sıra Türkiye'nin 360 derece dış politika perspektifini ve Asya'ya verdiği artan önemi ortaya koydu." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Orta Asya Türk cumhuriyetleriyle derin tarihi ve kültürel bağları bulunduğuna işaret eden Kalın, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Kırgızistan ile bağımsızlıklarını kazandıkları 1990'lı yıllardan itibaren mükemmel düzeyde siyasi ve ekonomik ilişkilere sahip olunduğunu vurguladı.

Bazı sebeplerle Özbekistan'ın bu zincirin eksik halkası olduğunu aktaran Kalın, "Şimdi bu durum değişiyor ve Özbekistan dünya haritasında hak ettiği yeri alıyor. Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in liderliğinde Özbekistan, ekonomik kalkınma ve siyasi istikrarı sağlamak amacıyla dünyaya açılıyor." ifadesine yer verdi.

- "Türk vatandaşları Özbekistan'a vizesiz gidebilecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaret kapsamında ekonomi, ticaret, enerji, eğitim, altyapı ve diğer alanlarda toplam 25 anlaşma imzalandığını aktaran Kalın, şöyle devam etti:

"Türkiye ve Özbekistan bir Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması resmen kuruldu. Ülkemiz daha önce Rusya, İran, Irak, Pakistan, Yunanistan, Cezayir, Tunus, Sırbistan ve diğer ülkelerle benzer mekanizmalar oluşturmuştu. Bu mekanizma, iki ülke arasında tüm işbirliği alanlarındaki ilişkileri daha da güçlendirecek. Türk vatandaşları artık 30 güne kadar olan seyahatlerinde Özbekistan'a vizesiz gidebilecek. Aynı zamanda Türk iş adamları yeni yatırım fırsatları arıyor. İki ülke arasında 1,5 milyar dolar civarında olan ticaret hacmi kısa sürede 5 milyar dolar seviyesine çıkarılacak. Ayrıca Özbekistan, Türk Konseyi'ne katılarak Türk dünyasındaki diğer ülkelerle olan ilişkilerini de güçlendirme yoluna gidecek. Bu adımlar, devasa ekonomik kalkınma potansiyeline sahip olan Özbekistan'a faydalı olacak."

Kalın, Özbekistan'ın 30 milyonu aşkın genç ve dinamik bir nüfusa sahip, klasik İslam ve Türk kültürü ve medeniyetinin merkezi konumunda olduğunu belirterek, yüzyıllar boyunca Semerkant, Buhara, Hive ve Harezm gibi şehirlerin sayısız bilim adamı, düşünür, sanatçı ve devlet adamı yetiştirdiğini, bu kişiler Orta Asya'dan Ortadoğu ve Balkanlar'a uzanarak geleneksel İslam medeniyetine şekil verdiğini vurguladı.

İmam Buhari, İmam Maturidi, Biruni ve Bahaüddin Nakşibendi gibi Müslüman aydınların tamamının da Özbek topraklarında yetiştiğine ve İslam medeniyetinin temel eserlerini ortaya çıkardığına işaret eden Kalın, onların bıraktığı mirasın dünyanın her yerinde yaşayan yüz milyonlarca Müslüman'ın entelektüel, dini ve uhrevi hayatına esin verdiğini belirtti.

- "Türkler ve Koreliler birbirlerini kan kardeşi ve stratejik ortak olarak görüyor"

Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarihi bir dönemde Güney Kore'yi ziyaret ettiğine değinerek, yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Tüm dünya, Güney ve Kuzey Kore arasında yaşanan yakınlaşmayı ve yarımadanın nükleer silahlardan arındırılması konusunda atılacak adımları takip ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmi ziyareti, iki Koreli liderin yıllardır devam eden çatışmayı sona erdirmek için el sıkışmasının hemen ardından gerçekleşti. Türkiye'nin 1950'lerde yaşanan Kore Savaşı sırasında Kore halkıyla kurduğu tarihi bağlar düşünüldüğünde, bu çok anlamlı bir tesadüf oldu. Nitekim Türkler ve Koreliler birbirlerini kan kardeşi ve stratejik ortak olarak görüyor. İki ülke arasında kusursuz siyasi ve ekonomik ilişkiler bulunuyor. Yıllık 7 milyar dolar civarında olan mevcut ticaret hacmi her yıl artıyor."

Koreli şirketlerin iletişim, bilişim teknolojileri, beyaz eşya ve büyük altyapı projeleri gibi birçok alanda Türkiye'de yatırımlar yaptığını vurgulayan Kalın, ileri teknoloji alanında iki ülke arasında ciddi işbirliği potansiyeli bulunduğunu, ziyaretin bu ilişkinin içeriğini derinleştirdiğini kaydetti.

Özbekistan ve Güney Kore'nin çok farklı iki ülke olduğuna vurgu yapan İbrahim Kalın, her iki ülkenin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyeti son derece sıcak ve dostça karşıladığını belirtti.

Her iki ülkenin de Erdoğan'ın ziyaretleri için yoğun bir gündem hazırlamasının, Türkiye'nin küresel dış politika perspektifinin önemini ortaya koyduğunu aktaran Kalın, şu görüşlerini paylaştı:

"Geçtiğimiz 16 yıllık dönemde olduğu gibi Türkiye, dış politikaya 360 derecelik bir perspektifle yaklaşıyor. Biz dış politikayı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Türkiye'nin NATO üyesi olması, dünyanın stratejik bölgelerine açılmasını engellemez. Türkiye'nin Afrika, Ortadoğu, Orta Asya, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika'daki dış politika faaliyetlerini artırma sebebi budur. Dış politikayı indirgemeci bir mesele olarak görenler, Türkiye'nin küresel perspektifini anlamayabilir. Onlar dünya siyasetini bloklar ve kutuların dar sınırları içerisinde görebilirler. Ancak Türkiye, küresel ve pozitif dış politika gündemine bağlı kalacak."

Yorumlar