Myanmar'da Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu
Çii'nin, başkent Nay Pyi Taw'da bakanlarla ve Arakan eyaletinin
siyasi lideriyle Arakanlı Müslümanların (Rohingyalar) yaşadığı
Arakan eyaletiyle ilgili konuları görüştüğü öne sürüldü.
Ülkenin Çalışma, Göç ve Nüfus Bakanlığından isminin açıklanmasını
istemeyen bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre, iktidardaki
Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisinin lideri Suu Çii, ekonomik
gelişmelerin ülkenin batısındaki Arakan eyaletinde istikrarı
sağlayacağını söyledi.
Suu Çii, Arakan'daki barış ve huzuru sağlayacak olan şeyin ekonomik
gelişmeler olduğunu ve bu nedenle de eyalet yönetimine ve ulusal
yönetime, geliştirme projelerini en kısa sürede ve başarılı bir
şekilde uygulamalarını söyledi.
Bakanlık yetkilisine göre, Suu Çii eyalet yönetimine Arakan'da
vatandaşlık onaylama süreci için en kısa sürede pilot projeler
uygulamalarını önerdi.
Yetkili, pilot projelerin, hakkında aksine işaret eden haberler
olmasına rağmen yeniden başlayacağını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile başkent Nay Pyi Taw'da yaptığı
görüşmenin ardından geçen hafta gazetecilere açıklamalarda bulunan
Suu Çii, Arakan eyaletinde bulunan ve zulüm gören Rohingyalar
meselesini çözmek için zaman istemişti. Suu Çii, "Rohingya" ve
"Bengalli" ifadelerinin meseleye barışçıl ve uygulanabilir bir
çözüm bulunmasını zorlaştırdığını ifade ederek, "Müslümanlar
'Bengalli' ifadesine ne kadar karşı çıkıyorsa, Arakanlılar da
'Rohingya' ifadesine o kadar karşı çıkıyor." ifadesini
kullanmıştı.
Nobel ödüllü Suu Çii, Rohingyaların ülkesinde gördüğü zulüm
meselesinde sessiz kaldığı için eleştiriliyor.
Myanmar Dışişleri Bakanlığı, mayıs ayı başında ABD Büyükelçiliğine,
"Rohingya" ifadesini kullanmaktan kaçınmasını tavsiye etmişti. ABD
Büyükelçiliği, "Rohingya" ifadesini, 19 Nisan'da Arakan eyaletinde
meydana gelen bir tekne kazasında hayatını kaybedenler için
yayımladığı başsağlığı mesajında kullanmıştı. Radikal Budistler,
olayın hemen ardından Yangon'daki ABD Büyükelçiliği önünde protesto
düzenlemişti.
Arakan eyaletinde 2012 yılında Budistler ile Müslümanlar arasında
yaşanan çatışmalar, Rohingyaların dramını gözler önüne sermişti.
Budistlerin saldırılarında çoğu Müslüman çok sayıda kişi yaşamını
yitirmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmiş, şiddet olayları
nedeniyle binlerce kişi bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
Bölge ülkeleri, çoğu Arakanlı Müslümanlardan oluşan göçmenlerin
trajedisinden Myanmar hükümetini sorumlu tutmuştu.
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını
kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş
Milletler tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul
edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal,
ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor. BM'ye göre, ülkede
gördükleri zulüm nedeniyle yaklaşık 130 bin Arakanlı Müslüman,
Myanmar'dan kaçtı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar