MÜSİAD Vizyoner Sektörler Zirvesi
- THY Yönetim Kurulu Başkanı Aycı: - "Geleceğin global şirketlerinden biri olmak istiyorsak 10 yıl içerisinde dünya ekonomisinin yüzde 50'sini oluşturacağı öngörülen Çin ve Hindistan pazarlarında var olmak zorundayız. Sadece Avrupa merkezli bakış açısıyla büyümenin ve gelişmenin bize yetmeyeceğinin farkındayız" - "Yapay zekaya yönelik çalışmalarımız var. Yolcuların söyleşerek bilet alabileceği, check-in yapabilecekleri yapay zeka programları üzerinde çalışıyoruz" - Savunma Sanayii Müsteşarı Demir: - "Gerek coğrafi, gerek stratejik konumumuz ve bulunduğumuz şartlar yürümemizi değil, çok hızlı koşmamız gerektiğini gösteriyor"
İSTANBUL (AA) - Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, "Geleceğin global şirketlerinden biri olmak istiyorsak 10 yıl içerisinde dünya ekonomisinin yüzde 50'sini oluşturacağı öngörülen Çin ve Hindistan pazarlarında var olmak zorundayız. Sadece Avrupa merkezli bakış açısıyla büyümenin ve gelişmenin bize yetmeyeceğinin farkındayız." dedi.
Aycı, MÜSİAD Vizyoner Sektörler Zirvesi (MÜSİAD Vizyoner'17) kapsamında gerçekleştirilen "Niçin Dönüşüm" başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, havacılık sektöründe karmaşık bir operasyon yürütüldüğünü, arka planda birçok tedarikçi ve iş ortağı bulunduğunu ifade etti.
Ana ve temel dönüşümün zihinlerdeki dönüşüm olduğunu vurgulayan Aycı, şöyle devam etti:
"Önemli olan bu değişimleri zihin dünyasında kabullenip kabullenmediğimizdir. Son 5 yılda öyle dönüşümler olmaya başladı ki artık seyahat eden kitlenin seyahat alışkınlıkları ve hava yolu şirketlerinden beklentileri de dönüşmeye başladı. Bütün sektörlerdeki yıkıcı dönüşümler bizim sektörümüze de geldi. Y kuşağı dediğimiz kuşak, seyahat kitlesinin en önemli kısmını oluşturacak. Y kuşağının en önemli özelliklerinden bir tanesi, seyahat beklentilerinin normal seyahat edenlere kıyasla farklı olması. Bu kuşak, daha akıllı seyahat yöntemlerini tercih ediyor. Çünkü bu kuşak teknoloji ile yetişmiş, teknolojiye hakim bir kuşak."
Y kuşağının en akıllı seyahati teknoloji sayesinde yakaladığını
ifade eden Aycı, dünyada akıllı cihaz sayısının her gün arttığını,
üretilen ürünlerin raf ömrünün de çok kısaldığını söyledi.
THY olarak süreçlerin geliştirilmesinde teknolojiyi sonuna kadar
kullandıklarını ve üniversitelerle yakın çalıştıklarını ifade eden
Aycı, yapay zekaya yönelik çalışmaları olduğunu, yolcuların
söyleşerek bilet alabilecekleri, check-in yapabilecekleri yapay
zeka programları üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Aycı, yolcularla iletişim kanallarındaki dönüşümlerin bazı
şirketleri daha hızlı büyüteceğini, sıfırdan gelen şirketlerin
dönüşüm ve adaptasyon hızlarının çok hızlı olduğunu
vurguladı.
- "Arka planda inanılmaz bir lojistik zekası var"
İlker Aycı, teknoloji ile hayatı dönüştürürken, yeniliklerin
peşinde koşarken açık fikirli olmak gerektiğini belirterek,
"Dünyada büyük savaşlar, teknoloji kadar lojistik yüzünden
kaybedilir. Türkiye, bu anlamıyla lojistik konusuna büyük yatırım
yaparak gelişiyor. THY, bunun sadece küçük bir tezahürü. Arka
planda inanılmaz bir lojistik zekası var." diye konuştu.
Çin'den başlayıp Batı'ya doğru gelen değişimin, büyüme ve
gelişme rüzgarının farkına varmak ve dünyanın tek kutuptan ibaret
olmadığını algılamak gerektiğini vurgulayan Aycı, taşınan yolcu
sayısına bakıldığında, Türkiye'nin uluslararası yolcu taşıması
bakımından, dünyada en fazla uluslararası yolcu taşıyan 6’ncı
havayolu şirketi olduğunu bildirdi.
Dünyada uluslararası sistemde korumacılığın yükseldiğini ifade eden Aycı, şunları kaydetti:
"Hindistan ve Çin gibi pazarlar, kapalı pazarlar... Uçuş hakları almakta zorlanıyoruz, uçuş hakları vermiyorlar. Bu pazarlara girmek konusunda önümüzdeki dönemde akıllı iş birlikleri, yeni iş ortaklıkları... Geleceğin global şirketlerinden biri olmak istiyorsak 10 yıl içerisinde dünya ekonomisinin yüzde 50'sini oluşturacağı öngörülen Çin ve Hindistan pazarlarında var olmak zorundayız. Sadece Avrupa merkezli bakış açısıyla büyümenin ve gelişmenin bize yetmeyeceğinin farkındayız. Asya’yı da, gelecekte ne kadar önemli olacağını bildiğimiz Afrika’yı da yeniden keşfediyoruz. Bu yüzden Afrika’da bir numarayız."
- "Savunma sanayisinde çok hızlı koşmamız gerek"
Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir de savunma sanayisindeki değişim ve dönüşüme değinerek "Savunma sanayisinde iyi bir gidişatımız olduğunu söyleyebiliriz. Gerçekten son yıllarda aldığımız mesafe, önemsenecek ve asla ihmal edilmeyecek bir mesafe." dedi.
Çok iyi bir gidişleri olduğunu söyleyebileceklerini ifade eden Demir, şu ana kadar Türkiye ile bazı ülkeler arasında ciddi mesafe olduğunu söyledi. Demir, "Çevremizde, yanımızda yürüyenlere baktığımızda, bizim biraz hızlı yürümemiz yeterli değil. Gerek coğrafi gerek stratejik konumumuz ve bulunduğumuz şartlar yürümemizi değil, çok hızlı koşmamız gerektiğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Bugün savunma sanayisinde bir taraftan 50-100 yıl önceki geliştirilmiş teknolojileri geliştirmek istediklerini, diğer yandan geleceği ıskalamamak için çalıştıklarını kaydeden Demir, bugün konuşulmaya başlanan hibrit teknolojiler, yeni silahlar, siber alandaki gelişmeler, siber güvenlik, elektronik harp ve klasik olmayan harp yöntemleri üzerinde çalışmaları gerektiğini söyledi.
Savunma sanayisinde sadece silah ve araçların değil, insanların
da konuşulması gerektiğini vurgulayan Demir, "Bugün Fetullahçı
Terör Örgütü (FETÖ) diye bir kavramla karşı karşıyaysak insan
boyutunda ıskaladığımız bazı şeylerin neticesini görüyoruz
demektir." dedi.
Demir, sadece ve sadece teknoloji, akıllı zeka ve siber sistemlerle ilgili değil, insana dönük konuları da düşünmeleri ve o alanın ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
Yorumlar