Milli Savunma Bakanı Işık İtalya’da
- Bakan Işık, Roma’da SEDM Toplantısı’na katıldı - Işık: "Partnerlerimizi ve dostlarımızı, kendi ülkelerinde FETÖ ile bağlantılı yapılara yönelik önlemleri alması için uyarma zorunluluğu hissediyoruz" - "Biz, sınır bölgelerimizde herhangi bir terör grubunun varlığını istemiyoruz"
ROMA (AA) – Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) karşı partner ülkeleri uyarma zorunluluğu hissettiklerini söyledi.
İtalya’nın başkenti Roma’daki İtalya Kara Kuvvetleri Komutanlığının ev sahipliği yaptığı Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) toplantısına katılan Bakan Işık, burada Türkiye’nin dönem başkanı olması sebebiyle bir konuşma yaptı.
Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, basın mensuplarına kapalı düzenlenen toplantıda Bakan Işık, ev sahipliğinden ötürü İtalya’ya teşekkür etti ve bu yıl 20. kuruluş yıldönümünü kutlayan SEDM’nin kurulduğu günden bu zamana büyük ilerleme kaydederek, bölgesel işbirliğinde başarılı model olmayı gösterdiğini belirtti.
Bakan Işık, SEDM’nin Güneydoğu Avrupa’da işbirliği, istikrar ve iyi komşuluğu geliştirmek için önemli bir araç olduğunu kaydetti.
21. yüzyılın ilk on yıllık bölümünde dünyanın dinamik ve kısmen
belirsiz bir güvenlik ortamıyla karşı karşıya kaldığını dile
getiren Milli Savunma Bakanı, “Geleneksel tehditlere, terörizm,
radikalizm, kitle imha silahlarının yayılması, kitlesel göçler,
iklim değişikliği, su ve enerji kıtlığı gibi artan riskler de eşlik
ediyor. Bu riskler ve tehditler aynı zamanda, bazı bölgesel
istikrarsızlıklara ve Suriye, Irak, Libya gibi bazı belirli
vakalarda küresel etkilere sahip olmaktadır.” dedi.
Tükiye’de FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine de konuşmasında yer veren Bakan Işık, FETÖ tarafından yönetilen, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki gizli bir ağın demokratik yönetime kastettiğini, tankların sokağa çıktığını, jetlerin meclisi ve cumhurbaşkanlığı sarayını vurduğunu, 241 vatandaşın şehit edildiğini mevkidaşlarına aktardı ve “Darbe girişiminin arkasındaki beyin, Fetullah Gülen’dir. Onun opak küresel ağı, yargı, silahlı kuvvetler, polis, istihbarat, eğitim, medya, sivil toplum gibi her sektöre sızmıştır. Biz kendisinin yargılanması için ABD’den de iadesini istedik. Partnerlerimizi ve dostlarımızı, kendi ülkelerinde FETÖ ile bağlantılı yapılara yönelik önlemleri alması için uyarma zorunluluğu hissediyoruz.” diye konuştu.
- Suriye’deki çatışmalar ve etkileri
Suriye’deki kanlı çatışmalar dolayısıyla İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük insani krizin görüldüğüne işaret eden Işık, “500 bin kişinin hayatına mal oldu ve Suriye halkının yarısı kadar olan yaklaşık 12 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Krizin sonuçları Avrupa’ya kadar ulaşmış ve kitlesel göç de olmak üzere pek çok problem yaratmıştır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 3 milyon ile dünyada en fazla göçmene ev sahipliği yapan ülke olduğunu vurgulayan Işık, bunların 2,7 milyonunun Suriyeliler olduğunu dile getirdi.
Milli Savunma Bakanı, Türkiye’nin düzensiz göçü önlemeye yönelik
her türlü çabayı da gösterdiğini ve bu kapsamda Ege Denizi’nde
insan kaçakçılığı ile mücadele ettiğini belirtti.
- Terör sorunu
Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’nın terör belası ile yüzleştiğini ifade eden Fikri Işık, Türkiye’nin aynı anda DEAŞ, PKK, PYD ve FETÖ ile mücadele ettiğini anımsattı.
Bakan Işık, DEAŞ ile mücadele grubunun eş başkanı olan
Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta küresel terörü önleme faaliyetlerine
destek verdiğini ve yabancı savaşçıların DEAŞ’a katılmasını
önlemeye yönelik her türlü gereken adımı uygulamaya koyduğunun
altını çizdi.
TSK’nın DEAŞ’a karşı 24 Ağustos’ta başlattığı Fırat Kalkanı
operasyonuyla asıl amacının Suriye’deki ılımlı muhalif güçlerin
DEAŞ karşısında ilerlemesini sağlamak olduğunu belirten Işık,
"Suriyeli muhalif güçlerin Dabık’ı almasıyla Fırat Kalkanı
Operasyonu, Suriye’de yeni bir aşamaya ulaşmıştır. Biz, sınır
bölgelerimizde herhangi bir terör grubunun varlığını istemiyoruz.
Biz kesinlikle ulusal güvenliğimize doğrudan tehdit oluşturan terör
gruplarıyla mücadele edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Ulusların, bölgesel ve uluslararası işbirliğinin esas olduğunu
vurgulayan Işık, bu çerçevede bölgesel işbirliğinin 21. yüzyılın
bir gerçeği haline geldiğini kaydetti.
Yorumlar