Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın OHAL ilan edilecek şeklinde yorumlanan 'çok önemli karar alacağız' ifadeleriyle ilgili Başbakan Yardımcısı Canikli, "Sıkıyönetim değil, istiklal mahkemeleri de" ifadelerini kullandı
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, darbe
girişimi sırasında yaşadıklarını anlatırken "Haber aldık,
sonra beni almaya geldiler. Önce tankla, vatandaş önünü kesti,
gelemedi. Sonra helikopterle 9 maskeli, elleri silahlı. Daha önce
evden ayrılmıştım eşimle. Bütün site dışarı çıkmış, polisler de
gelmişti. Polisler ateş etti, vatandaşı da görünce helikopterle
kaçıp gittiler" dedi. Canikli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın yarın açıklayacağı unsurlara ilişkin de "Sıkı yönetim
değil, öyle İstiklal Mahkemesi falan da değil" değerlendirmesinde
bulundu.
Canikli, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe
girişimi sırasında yaralanarak Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınanları ziyaret
etti.
Genelkurmay Başkanlığının önünde kolundan yaralanan Levent
Karabilek'i ziyareti sırasında hiçbir darbe girişiminde halka
kurşun sıkılmadığını, Meclis'in bombalanmadığını vurgulayan
Canikli, bu girişimde bulunanlara karşı en ağır cezanın
verileceğini belirtti. Canikli, "Yarından itibaren kararlar
açıklanacak. Millete ihanet edeceksiniz, düşmandan koruması için
milletin verdiği silahı millete doğrultun, böyle bir şey yok.
Devlet olarak inşallah bütün kararlar alınacak." ifadelerini
kullandı.
Canikli, darbe girişiminin gerçekleştiği gece İstanbul'da
bulunduğunu belirterek, yaşadıklarını şöyle aktardı: "Toplantıdan
yeni geldim, saat 22.15'te. Haber aldık, sonra
beni almaya geldiler. Önce tankla, vatandaş önünü kesti, gelemedi.
Sonra helikopterle,İKEA var kaldığımız yerin karşısında oraya
indiler 9 maskeli, ellerinde silahlı. Daha önce evden ayrılmıştım
eşimle. Bütün site dışarı çıkmış, polisler de gelmişti. Polisler
ateş etti, vatandaşı da görünce kaçıp helikopterle geriye gittiler.
Sitenin girişinde vatandaş izin vermedi."
Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
yarın açıklayacağı unsurlara ilişkin de şunları söyledi: "Sıkı
yönetim değil, öyle İstiklal Mahkemesi falan da değil. Bu
istikrarsızlık kaynağını besleyen yapının daha etkili bir şekilde
temizlenmesini sağlayacak, tamamen anayasal, yasal yetkilerin
kullanılacağı bir durum ortaya çıkacak. Yarın Cumhurbaşkanımızın
açıklayacağı, yasal sistemimizin imkan sağladığı bir durum olacak.
İstikrarsızlık kaynağının tamamen defedilmesi, gelecekte de tekrar
ortaya çıkmasını engelleyecek tedbirlerin alınmasını
kolaylaştıracak adım olacağı için tam tersine piyasalarda
kesinlikle olumlu bir etkisi olacaktır."
SIKIYÖNETİM İLE OHAL ARASINDAKİ FARK
Sıkıyönetim daha çok savaş zamanlarında ilan edilen bir yönetim
şeklidir; ancak OHAL ise kamu düzeninin bozulması durumunda ilan
edilen bir yönetim sistemidir. OHAL son olarak Fransa'da meydana
gelen IŞİD saldırılarında ilan edilen yönetim biçimi olarak da
tanımlanabilir. Fransız yönetimi, IŞİD şüphelilerini yargı
kararları olmadan yakalayabilmek için yaklaşık bir buçuk yıldır
ilan ettiği OHAL'i hala kaldırmadı. Türkiye'de OHAL ise en son 2003
yılında Güneydoğu'daki üç ilde kaldırılmıştı. OHAL durumlarında
polis ve askerin yetkileri artıyor, sokağa çıkma yasakları ve arama
faaliyetleri sıkılaşıyor.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar