Meltem Cumbul'un Semih Kaplanoğlu'na saygısızlığı ev sahibini de üzdü

Oyuncu Meltem Cumbul'un ünlü yönetmen Semih Kaplanoğlu'na Adana'daki ödül töreninde yaptığı saygısızlığın yankıları devam ediyor

Google Haberlere Abone ol
Meltem Cumbul'un Semih Kaplanoğlu'na saygısızlığı ev sahibini de üzdü

Sonhaberler | Haber Merkezi

Adana'da bu yıl 24'ncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Adana Film Festivali'nin ödül törenine, gecenin sunuculuğunu üstlenen sinema oyuncusu Meltem Cumbul'un "En İyi Yönetmen" ödülünü kazanan ünlü yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun elini sıkmayarak ona ve seyircilere yaptığı saygısızlık damgasını vurmuştu. Cumbul'un bu saygısızlığı birçok kesimden tepki toplamıştı. Kaplanoğlu, Cumbul’un bu hareketinin ardından sosyal medya hesabından, “Adana Film Festivali’nde sahnede maruz kaldığım kabalığın ardından bizi yalnız bırakmayan sanatseverlere ve dostlara teşekkürler” demişti. Cumbul ise, “Eşitler arası bir selamlaşma ve yakınlaşma ritüeli olan el sıkışmayı; kendinden olmayanları ötekileştirenle, fakiri zengine böldürenle, güçlüleri tutup zayıfları hor görenle yapmayı reddediyorum. Yüreğime ve sevgiye düşman olanla, gözlerim ve ellerim dost olamaz" ifadeleriyle kendini savunmuştu.

Altın Koza Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Türk sinemasının  "Çirkin Kral"ı Yılmaz Güney'in kardeşi Yaşar Pütün, Meltem Cumbul'un yaptığı harekete tepki gösterdi. Medyatava'ya konuşan Pütün şunları söyledi: "Ben sadece festival açısından olaya bakmak zorundayım. Daha önceki kişisel sürtüşmeleri, kavgaları nedir bilmiyorum. İçeriği de beni ilgilendirmiyor. Çünkü Altın Koza yönetiminde başkan vekiliyim ve festivali yapma zorunluluğumuz var. Türk sinemasına karşı zorunluluğumuz olduğunu hissettiğim için bu kelimeyi kullanıyorum. Hanımefendinin oraya giderken 'Ben oraya gittiğimde haliyle bu camiada kırgın ve küskün olduğum insanlar mı' diye düşünmesi gerekiyordu. Eğer varsa böyle bir görevi kabul etmeyecekti. Kabul ettiyse de o görevi karşısındaki düşmanı dahi olsa, sahneye yansıtmamalıydı. Maalesef hepimizi üzen bir olay oldu. Kınamaktan ziyade eleştiriyorum. Bu da en doğal hakkımız. Çünkü ev sahibiyiz."

MELTEM CUMBUL'A BİRÇOK KESİMDEN TEPKİ GELMİŞTİ

Adana Film Festivali sırasında Semih Kaplanoğlu'nun elini sıkmayarak saygısızlık yapan Meltem Cumbul'a birçok kesimden tepki gelmişti. İşte o tepkilerden bazıları: 

Sinema Eleştirmeni ve Yazar Atilla Dorsay, Cumbul’un yaptığının tamamen saygısızlık olduğunu belirterek “Orada onun görevi herkesin elini sıkıp ödüllerini vermek. Eğer başka bir filmin sanatçısı olup bir nedenle bir nedenle ödül almak ya da ödül vermek gibi sahnede bulunsaydı, tamam, sıkmayabilirdi. Ama onun asli görevi zaten herkesi karşılamak herkese ’hoş geldin’ demek. Dolayısıyla Meltem Cumbul’un hareketi kesinlikle bağışlanamaz” dedi.

Dorsay, “Şimdi, Semih Kaplanoğlu’nun çok sevdiğim birisi olduğunu söylemem lazım, öncelikle. Çünkü ‘Bal’ filminin heyecanını Berlin’de birlikte yaşadık. O yıl Altın Ayı ödülünü aldı ve o üçlemeyi, Süt, Bal, Yumurta’yı ben Yüz Yılın Yüz Türk filmi kitabıma da aldım. Böylesine bir sanatçıya kimsenin hakaret etmeye hakkı yok. O büyük bir sanatçı, bir kere onu bir tarafa yazalım. Meltem Cumbul orada başka bir misyonla bulunuyordu. Kendisini çok severim. Gerçekten çok sevdiğim bir insan. Orada onun görevi herkesin elini sıkıp ödüllerini vermek. Eğer başka bir filmin sanatçısı olup bir nedenle ödül almak ya da ödül vermek gibi sahnede bulunsaydı, tamam, sıkmayabilirdi. Ama onun asli görevi zaten herkesi karşılamak herkese ’hoş geldin’ demek. Dolayısıyla Meltem Cumbul’un hareketi kesinlikle bağışlanamaz, onu da söyleyeyim” diye konuştu.

MELTEM CUMBUL'U ÇILDIRTAN SEBEP

Cumbul'un festivalde, "Buğday" filmiyle "FİLM YÖN En İyi Yönetmen Ödülü"nü kazanan ve ödülünü almak için sahneye çıkan Kaplanoğlu'na yönelik hareketini eleştiren Yönetmen ve yapımcı Nazif Tunç, jüride Mustafa Kara ve Mehmet Güleryüz'ün yer aldığını belirtti.

Tunç, "Bu yiğitler olmasa 'Buğday' filmi yönetmenini sepet havasıyla göndereceklerdi. Meltem Cumbul'u çıldırtan, FİLM YÖN jürisinin, intikam şebekesine dönüşen klan kararına rağmen, namus ve hakkaniyetle sinema sanatının ölçütleriyle Semih Kaplanoğlu'nu en iyi yönetmen seçmeleridir." dedi.

Tunç, Kaplanoğlu'nun Gezi olayları sırasında ve imza sürecinde devletinin yanında yer aldığını anlatarak, şunları kaydetti: "Dışarıdan, sinema teröristlerine karşı sağduyu ve onurla mücadele eden Semih Kaplanoğlu'nun burnunu sürtmek, başını ezmek, onu aforoz etmek yeminini etmişlerdi. Bu intikam yemini ve itibarsızlaştırma andı, bu düşmanlık şiddetlenerek sürecektir. Taifli çocuklara Peygamber Efendimiz'i taşlattılar. Şimdi de sanat yoluyla itibarsızlaştırma, yok sayma, aşağılama hareketi içindeler. İnsanlıkta, hoşgörüde, edepte, meslekte yeri olamayacak bu davranışın ideolojik bir husumetin, kadim bir kinin dışa vurumu olduğunu düşünüyorum."

SEMİH KAPLANOĞLU KİMDİR?

Türkiye kamuoyunun Bal filmiyle tanıdığı Semih Kaplanoğlu, Türk sinemasına Bal, Yumurta, Meleğin Düşüşü gibi önemli eserler kazandırdı. 1963 yılında İzmir'de doğan Semih Kaplanoğlu, 1984 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü'nden mezun oldu.

Semih Kaplanoğlu kariyerine Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi ve Young&Rubicam reklam şirketlerinde reklam yazarı olarak başladı.

Süha Arın’ın yönettiği ödüllü "Eski Evler- Eski Ustalar" ve Mimar Sinan belgesellerinde Kamera Asistanı olarak çalıştı.

Semih Kaplanoğlu'nun yönetmenliğini üstlendiği ilk ve son televizyon dizisi Inter Star ve Show TV televizyon kanalları için 52 bölümününün senaryosunu yazıp yönettiğiŞehnaz Tango adlı TV dizisidir.

Semih Kaplanoğlu'nun ilk filmi Herkes Kendi Evinde, aldığı birçok ödülün yanı sıra yurtiçi ve yurtdışında birçok uluslararası festivale de katıldı. Kaplanoğlu'nun ikinci uzun metrajlı filmi Meleğin Düşüşü uluslararası eleştirmenler ve izleyiciler tarafından daha geniş bir ilgiyle karşılandı. Dünya Prömiyeri 55. Berlinale’de yapıldıktan sonra film, halen dünya çapında uluslararası festivallerde yolculuğuna devam etti.

Semih Kaplanoğlu, yönetmen olmanın yanı sıra, plastik sanatlar ve sinema üzerine yabancı dillere de çevrilmiş makaleler yazdı. Bu makaleler, Gergedan, Gösteri, Cumhuriyet ve Sanat Dünyamız gibi dergilerde 1987–2003 yılları arasında yayınlandı. Aynı zamanda 1990 yılında Erol Akyavaş’ın Sankt-Peterburg Hermitage Müzesi’nde yapılan "Iconoclasts" adlı sergisinin katalog yazılarını yazdı. 1996-2000 yılları arasında Radikal Gazetesi’nde"Karşılaşmalar" adlı köşeyi yazdı.

Gazeteci, yazar Leyla İpekçi ile 1999 yılından beri evlidir. 66'ncısı düzenlenecek olan 2013 Cannes Film Festivali'ne Cinéfoundation ve kısa filmler dalında jüri olarak katılacaktır.Son film projesi "Buğday" üzerinde çalışmaktadır.

Kaynak: Wikipedia, Ajanslar

Yorumlar