Mehmet Aydın ABD'de İslamofobi'yi anlattı

Eski Devlet Bakanı Mehmet Aydın, İslamofobi ile agresif ve acil bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, bu noktada kültürlerarası eğitim ve dinlerin kutsallarına saygı göstermenin önemli olduğunu dile getirdi.

Başkent Washington’daki düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nde “İslamofobi: Mitlerin Üstesinden Gelmek ve Daha İyi İletişime Girmek” başlıklı toplantı düzenlendi.

Toplantıda eski Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, John Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu Dekanı Vali Nasr ve Kadınlar için Kadınlar adlı uluslararası kuruluşun kurucusu Zainab Salbi konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Sabancı, İslamofobi ile en iyi şekilde mücadele edebilmek için en başta insanların birbirlerini daha iyi anlamaya ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Sabancı, medyanın da bu noktada önemli bir görev üstelenebileceğini belirterek, “Verimli bir iletişim kurulması ve birbirimizi daha iyi anlamamız noktasında medyanın oynayacağı önemli bir rol var.” dedi.

İfade özgürlüğünü desteklerken insanların temel haklarının da gözetilmesi gerektiğine değinen Sabancı, “İfade özgürlüğü, başka birinin değerine veya dinine zarar vermek için kullanılmamalı.” değerlendirmesinde bulundu.

ACİL MÜCADELE GEREK

Mehmet Aydın da İslamofobi kavramının geçmişine dair bilgiler aktardı. İslamofobi'nin sosyal ve görünür siyasi ayakları bulunan çok boyutlu mesele olduğunun altını çizen Aydın, aslında İslam’ın başlangıcından itibaren var olan sorunun, son dönemde politik eylem haline geldiğini anlattı. Aydın, siyasilerin de İslamofobi'yi kendi çıkarları için kullandığını müşahade ettiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İslamofobi, agresif ve acil mücadele gerektiriyor. İslamofobi, yerel değil artık epidemik. Sadece Müslümanları değil herkesi etkileyecek bir mesele. Bu noktada hepimizin yapması gereken şeyler var. Her şeyden önce kültürlerarası eğitim olmalı çünkü bazı İslamofobik eylemler bilinçli bir şekilde yapılıyor. Bunlar isteyerek ve bilerek yapılırken bazısı da bilgi eksikliğinden dolayı yapılıyor. Birçok kişi çıkıp İslamofobi hakkında konuşuyor ama İslam hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. İslam hakkında çirkin laflar ediyorlar. Dolayısıyla kısa ve uzun vadede eğitim çok önemli.”

Aydın, bir dini eleştirirken dikkatli olunması gerektiğini de vurgulayarak, “Din sadece bir ülkede önemli olmayabilir. Bir peygamber hakkında çirkin ifadeler kullanmak dünyanın bir kesiminde mühim olmayabilir ama dünyanın diğer bir bölümünde ise bu önemliyse çok dikkatli olmak zorundayız. İnsanlar olarak diğer kültürlerin, medeniyetlerin değerlerine saygı göstermeliyiz.” ifadesini kullandı.

Batı dünyası kültürünü sadece tek kültürmüş gibi bir dayatmanın da yanlış olacağına işaret eden Aydın, “Batı’nın üstünlüğü” gibi bir kavramın bilimsel ve etik olmadığı gibi tehlikeli olduğunu kaydetti.

BİR KİMLİK MESELESİ

John Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu Dekanı Vali Nasr da İslamofobi'nin sadece tarihsel ve birbirini anlama problemi olmadığına dikkati çekerek, “İslamofobi, ABD ve Avrupa için bir kimlik problemidir. İslamofobi, daha büyük bir kimlik meselesi.” dedi.
Terör örgütü DEAŞ’ın yenilgiye uğratılmasıyla İslam karşıtlığının da yok olmayacağını kaydeden Nasr, “İslamofobi, Batı için artık bir dış politika konusu değil. Avrupa ve ABD’deki gelişmelerle ilgili.” diye konuştu.
Kadınlar İçin Kadınlar adlı uluslararası kuruluşun kurucusu Salbi ise İslamofobi'den en fazla Avrupa ve ABD’deki başörtülü kadınların olumsuz etkilendiğini ifade etti. Salbi, Batı’daki Müslümanların, namaz kıldıklarını veya dinlerinde yenilmesi helal olmayan bir hayvanı yemediklerini dahi söyleyemediklerini dile getirdi.