Mehmet Altan: Düşüncelerimden dolayı içerdeyim

FETÖ'nün medya ayağına yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Mehmet Altan, düşüncelerinden dolayı cezaevinde olduğunu savundu

Google Haberlere Abone ol
Mehmet Altan: Düşüncelerimden dolayı içerdeyim

İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek ile 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman geldi. Ahmet Altan ise tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldı. Duruşma salonun küçük olması nedeniyle tutuklu yakınlarından birer kişi ve sınırlı sayıda basın mensubu alındı. Duruşmayı izlemek için gelen yabancı heyetler ile diğer izleyiciler ise alınmadı.

Suçlamayı kabul etmeyen tutuklu sanık Şükrü Tuğrul Özşengül Polis Akademisi’nde öğretim görevlisi olduğunu söyledi. ‘Fuatavni’ isimli Twitter hesabını kullanan Said Sefa’ya bilgi aktarmadığını söyleyen Özşengül,“Nereden bilgi alacağım ki Fuat Avni’ye vereceğim. Said Sefa’nın, Fuat Avni olduğu söylenen haberleri gördüğümde inanmadım. Kendisi bana zamanında Ak Partide önemli bir isim olduğunu, sosyal medya hesaplarını yürüttüğünü hatta Sultanbeyli belediye başkan yardımcılığı teklifi aldığını ancak içeride gördüğü bazı şeylerden dolayı nefret ederek uzaklaştığını söyledi. Bildiklerim sadece bunlar” dedi.

MESLEĞİ SORULDU

Kimlik tespiti sırasında mahkeme başkanının ‘Ne iş yapıyorsunuz?’ sorusu üzerine Mehmet Altan, “Üniversite hocasıydım, KHK ile attılar” dedi. Duruşmada kitap haline getirdiği savunmasını okuyan Mehmet Altan şunları söyledi: “Şüpheli gazeteci akademisyen yazar diye tanıtılıyor, ama FETÖ’nün medya yapılanması diye lanse ediliyorum. Benim suçlamam katıldığım televizyon programıdır. Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan dışında tanımadığım bir grubun içerisine çekiliyorum. 15 Temmuz vahşi ve kanlı darbe girişimi ertesinde bu kanlı vahşetin fiili sorumlularının cezalandırılması beklenirken devletin yaptırım gücü ile hukuk arasındaki bağın koptuğunu gördük. Ben de cezalandırılmak istenenlerden birisiyim. Çok uzun bir bayram öncesi suç olmayan uydurma bir suçlamayla gözaltına alınmamdan çok kullanışlı bir formül olan örgüte üye olmamakla birlikte bu örgüte yardımcı olduğum noktasına gerileyen iddiaya rağmen tutukluluğum devam etti.

Düşünce insanları, yazarlar, çizerler birilerinin adamı olmaya ihtiyacı olmayan insanlardır. Jean-Jacques Rousseau’yu buraya çağırsaydık, 254 yıl önce yazdıklarını bugün televizyonda söylese hiç kuşkusuz ‘darbeyi biliyordu, subliminal mesajlar veriyor, darbeye zemin hazırlıyor’ yakıştırmasıyla gözaltına alınırdı. Ardından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi ile Silivri zindanlarına atılırdı.

Gözaltına alınmamdan bu güne kadar yaşadıklarım düpedüz hürriyeti tahdit eylemidir. Televizyon programında paylaştığım düşüncelerimden dolayı ‘darbe çağrışımı, subliminal mesaj vermek’ suçlamasıyla gözaltına alındım. Böyle bir suç ve suçlama olamaz. Diğer yandan TV programında darbe çağrışımlı subliminal mesaj da yoktu. Ama olmayan bir mesaj gibi, olmayan ve işlenemez bir suç nedeniyle gözaltına alınmış oldum. 9 aylık süre sonunda sosyal yaşantım nedeniyle İslamcı bir örgüt üyesi olmayacağım anlaşıldı. İddianameye göre İslamcılıkla alakam yok ama aynı iddianameyle kanlı ve vahşi bir darbe girişimine zemin hazırlamakla suçlanıyorum.

Asıl işim üniversite hocalığıdır. Sanki orada hiç çalışmamışım gibi FETÖ’nün medya ayağı olarak suçlanıyorum. Bilmediğim bir şeyi kabul ettirmeye çalışarak 3 kere ağırlaştırılmış müebbetle suçlanıyorum. Düne kadar liberaldim 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü oldum. Darbeyi önceden bilen o kadar insan var ki onları değil bilmeyenleri aldılar. Darbenin medya ayağına iddiasına karşı 2012’de itibaren hiçbir gazetede yazmadığımı belirtmek isterim. Darbeyi neden destekleyeyim. Neden İslamcı gruplarla iş birliği yapmış olayım, hangi amaç ve beklenti uğruna?

(ByLock kullanan şahıslarla yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin) HTS kayıtlarına göre bu 9 kişi ile en son konuşmam 2014 Ocak ayında. 2016’daki darbeyi 2014’te konuştuğum adamdan mı öğrendim. (Evinde bulunan 1’i F serisi 6 adet 1 dolar ile ilgili olarak) “F serisi olan 1 dolar eski seyahatlerden kalmış. Yine çok eski bir cüzdan içerisinde 3’te biri yırtık, polis o yırtığı kapatıp videoyu öyle çekti. İddianame diyor ki Gülen bunu öğrencilere veriyor, 30 yıllık profesörlere veriyor demiyor.”

Yorumlar