Medya Oscarları Ödül Töreni
- Başbakan Yıldırım: (2) - "(AKPM'nin 'siyasi denetim' kararı) Bu çok haksız, maksadını aşan bir karardır. Şiddetle kınıyorum. Bu kararın arkasında görüyoruz ki Türkiye'yi bölmeye çalışan terör örgütünü terör listesinden çıkarma gayretinde olan ülkelerin milletvekilleri var. Bizimkiler de onlara katıldı, bizim HDP'li milletvekilleri de hiç şaşırmadık" - "Bu işten Türkiye belki bir kaybeder ama Avrupa Birliği iki kaybeder. Bunun da bilinmesi lazım. Çünkü Türkiye DEAŞ'a, PKK'ya karşı Suriye ve Irak'taki otorite boşluğundan doğan göçmen akınına karşı verdiği mücadele ve yaptığı fedakarlıkla sadece bu bölgede ölüm korkusu içerisinde olan insanları kurtarmıyor, aynı zamanda Avrupa'nın da güvenliğini sağlıyor" - "(Halk oylaması sonuçları) Demokrasi halkın iradesine, kararına saygı göstermektir. Halkın kararı mahkemeyle düzeltilmez. Böyle bir usül yok. Neyse, artık hukuki yolları herkes kendine göre deneyecek, yapacak. Ona yapacak bir şey yok. Buna da saygımız var ama şiddet, sokağı hareketlendirmek, bunlar asla kabul edilemez"
ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM), Türkiye'yi siyasi denetime alma kararına yönelik, "Bu çok haksız, maksadını aşan bir karardır. Şiddetle kınıyorum. Bu kararın arkasında görüyoruz ki Türkiye'yi bölmeye çalışan terör örgütünü terör listesinden çıkarma gayretinde olan ülkelerin milletvekilleri var. Bizimkiler de onlara katıldı, bizim HDP'li milletvekilleri de hiç şaşırmadık." dedi.
Başbakan Yıldırım, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) tarafından Grand Ankara Otel’de düzenlenen Medya Oscarları Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, AKPM'nin Türkiye'yi tekrar denetime tabi ülkeler grubuna aldığını ifade etti.
Yıldırım, bu karara yönelik, "Bu çok haksız, maksadını aşan bir karardır. Şiddetle kınıyorum. Bu kararın arkasında görüyoruz ki Türkiye'yi bölmeye çalışan terör örgütünü terör listesinden çıkarma gayretinde olan ülkelerin milletvekilleri var. Bizimkiler de onlara katıldı, bizim HDP'li milletvekilleri de hiç şaşırmadık." ifadelerini kullandı.
Talihsiz bir karar alındığını vurgulayan Yıldırım, "Bu şu tehlikeyi beraberinde getiriyor, Avrupa'da son yıllarda İslam korkusu, İslamofobi, ırkçılık yükselişte. Avrupa'nın makul partileri, Avrupa'nın bir anlamda sessiz çoğunluğuna hitap eden, vicdanı olan partiler de gelecek korkusuyla maalesef bu marjinal partilerin söylemlerinden korkuyorlar ve onlarla yarışa giriyorlar. Bu kötü bir gidiştir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye belki bir kaybeder ama Avrupa Birliği iki kaybeder"
Başbakan Yıldırım, bu gidişatın Avrupa Birliği için de bir tehdit oluşturduğunu ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine hiçbir katkı sağlamadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu işten Türkiye belki bir kaybeder ama Avrupa Birliği iki kaybeder. Bunun da bilinmesi lazım. Çünkü Türkiye DEAŞ'a, PKK'ya karşı Suriye ve Irak'taki otorite boşluğundan doğan göçmen akınına karşı verdiği mücadele ve yaptığı fedakarlıkla sadece bu bölgede ölüm korkusu içerisinde olan insanları kurtarmıyor, aynı zamanda Avrupa'nın da güvenliğini sağlıyor."
Yıldırım, Avrupa'nın bu gidişat yerine Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
- "Halkın kararı mahkemeyle düzeltilmez"
Türkiye'nin anayasa değişikliğine yönelik bir referandum gerçekleştirdiğini anımsatan Yıldırım, "Bu referandum süresince her şeyi konuştuk. Bu siyasetin tabiatından kaynaklanan bir iştir. Seçim sathı mahalline girdiğiniz, meydanlara indiğiniz zaman herkes tezini en iyi şekilde savunmak için gereken şeyleri söylüyor. Biz de onu yaptık. Artık bu iş bitti. Vatandaş kararını verdi. 'Karar eksikti, fazlaydı, şu kadar oy fark vardı vesaire...' Hukuki meşruiyet bellidir, yüzde 50 artı 1. Başından beri onu söyledik. Hayır oyları bir fazla olsaydı o geçerli olacaktı." dedi.
Evet oyları bir fazla olsa onun geçerliği olacağını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
"Efendim şimdi Türkiye'de çok büyük ayrışma var, ne olacak?' Ben soruyorum, İngiltere'nin birlikten çıkarken yaptığı oylamada fark bizimkinden az. Orada bu konuşuluyor mu? Yani 'birlikten çıkmayalım' diyenler 'Yok biz bunu tanımayız böyle şöyle olmaz' muhabbeti var mı? Demokrasi halkın iradesine, kararına saygı göstermektir. Halkın kararı mahkemeyle düzeltilmez. Böyle bir usul yok. Neyse, artık hukuki yolları herkes kendine göre deneyecek, yapacak. Ona yapacak bir şey yok. Buna da saygımız var ama şiddet, sokağı hareketlendirmek bunlar asla kabul edilemez. Çözüm yeri hukuktur, Meclis'tir. Ülkenin bütün sorunları konuşulur."
Yıldırım, bundan sonra önlerine bakacaklarını, yeni sistemin
uyum yasalarını çıkaracaklarını, gereken uzlaşmaları yapacaklarını
vurgulayarak "Gerçi buradan hocama fazla iş kalmadı. 40 yıllık
hayali gerçeğe döndüğü için hocam yeni başka bir mevzu seçip orada
bir kitap yazabilir." diye konuştu.
- "Demokrasinin vazgeçilmez aracıdır"
Başbakan Yıldırım, geleneksel hale gelen Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Ödül Töreni'nde bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.
Ödül alan ve almayan tüm basın mensuplarını tebrik eden Yıldırım, işini titizlikle yapan ve ülkenin, milletin bilgilenmesine katkı sağlayan herkesin makbul olduğunu söyledi.
Yıldırım, salondaki medya mensuplarına hitaben, "Medya bizim 4'üncü kuvvetimizdir. Demokrasinin vazgeçilmez aracıdır. O bakımdan biz sizi kendimizden ayrı tutmuyoruz. Çünkü biz olmasak sizin işiniz yok, siz olmazsanız bizim işlerin tadı tuzu kalmaz. Onun için bazen güzel bazen iyi bazen gergin birlikte yaşamayı en güzel şekilde beceren ve örneğini ortaya koyan medya ile siyasettir. Medya ile siyaset iyi anlaşıyorsa ondan sonra herkes haydi haydi anlaşır. Bir problem çıkmaz." şeklinde konuştu.
Törene, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TBMM Başkan Vekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Cevdet Yılmaz, AK Parti, MHP milletvekilleri ile medya ve sanat camiasından isimler katıldı.
(Bitti)
Yorumlar