Mazbata tartışmasında Erdoğan'dan ilk yorum

Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik mensupları ile iftar programında bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Van'da yaşanan mazbata krizine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin hiçbir şekilde şiddet, kaos ve vandallığı hak arama yolu olarak kabul etmeyeceğini ve devletin buna göz yummayacağını vurguladı.

TERÖRİZME VE ŞİDDETE TOLERANS YOK

Cumhurbaşkanı'nın ifadelerine göre, emniyet güçleri, şiddet eylemlerine ve kaosa meydan okuyarak olayların büyümesini engelledi. Erdoğan, "Her kim bu yollara başvurursa devletimizin çelikten yumruğunu karşısında bulacaktır" diyerek teröre ve şiddete tolerans gösterilmeyeceğini açıkça ifade etti.

DEMOKRASİ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VURGUSU

Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin asla bir çadır devleti olmadığını ve milletin iradesine saygısızlık edilmeyeceğini belirtti. Terör baronlarının baskılarına ve huzuru bozma girişimlerine izin verilmeyeceğini de ekledi. Ayrıca, tüm siyasi aktörlerden hukukun üstünlüğüne ve demokratik değerlere saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.

TERÖRLE MÜCADELE VE DEMOKRATİKLEŞME

Cumhurbaşkanı'nın sözlerinde, terörle mücadelenin demokratikleşme ve ekonomi ile bir bütün olarak ele alınması gerektiği vurgusu dikkat çekti. Bu yaklaşım, ülkenin karşılaştığı sorunlara kapsamlı bir çözüm arayışının bir parçası olarak sunuldu.

Van'daki mazbata krizi, siyasi gündemin önemli konularından biri haline gelirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamaları, krize dair devletin tavrını ve politikalarını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ilgili kısmı şöyle: 

"Birileri yine sokaklarımızı terörize etmeye kalkıştı. Emniyet güçlerimiz gerekli müdahalelerde bulunarak olayların büyümesini engellemişlerdir. Her kim şiddeti, kaosu, eşkıyalığı, vandallığı hak arama yolu olarak görürse yine karşısında devletimizin çelikten yumruğunu bulacaktır. Dünyanın hiçbir medeni devleti böyle bir şeye göz yummaz. Türkiye Cumhuriyeti de bir çadır devleti değildir, olmayacaktır. Milletin iradesine ve takdirine hiçbir şekilde hürmetsizlik etmeyiz ama Kandil'deki terör baronlarının da baskıyla vatandaşlarımıza musallat olmalarına, şehirlerimizin huzuruna ve barışına kast etmelerine, artık geçmişte kalan acıları insanımıza tekrar yaşatmalarına kesinlikle izin vermeyiz veremeyiz. Bu tarz teşebbüsler karşısında hukuk devletinin gereği neyse demokrasimiz neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Tüm siyasi aktörlerden hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyi bekliyoruz. Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz."