May İrlandalı mevkidaşıyla görüştü
- May, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık arasında malların serbest dolaşımı için pratik çözüm üretme çalışmasını sürdürdüklerini belirtti - Görüşmede, May’in Floransa konuşmasında vaat ettiği Brexit sonrası yıllık geçiş süreciyle ilgili ayrıntılar ele alındı
LONDRA (AA) - Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May, İrlanda Cumhuriyeti Başbakanı Leo Varadkar ile görüştü.
Başbakanlık ofisi “10 Numara”dan yapılan açıklamada, May ile Varadkar’ın bugün Londra’da gerçekleşen görüşmesinde, Kuzey İrlanda’daki hükümet krizi, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması (Brexit) sonrasında iki İrlanda arasındaki sınır meselesi ile ikili ilişkilerin ele alındığı bildirildi.
Açıklamaya göre, mart ayındaki erken seçimin ardından halen
hükümetin kurulamadığı Kuzey İrlanda’daki yönetim krizinin en kısa
sürede çözülmesinin önemi üzerinde duran iki lider, Birleşik
Krallık’ın Belfast (Hayırlı Cuma) Anlaşması’na bağlılığının
sürdürmesinin önemine işaret edildi.
Brexit sonrasında da ülkesinin AB’nin en güçlü dostu ve ortağı
olmayı sürdüreceğini belirten May, Kuzey İrlanda ile İrlanda
Cumhuriyeti arasındaki serbest dolaşımın ve vatandaşlık haklarının
korunmasına yönelik tedbirlerin de ülkesinin Brexit yaklaşımının
merkezinde yer alacağını bildirdi. May, Belfast Anlaşması’nın bu
hususları güvenceye aldığını da hatırlattı.
Brexit sonrasında iki İrlanda arasında fiziki sınır olmayacağını
aktaran May, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık
arasında malların serbest dolaşımı için pratik çözüm üretme
çalışmasını sürdürdüklerini ifade etti.
Liderlerin görüşmede, May’in Floransa konuşmasında vaat ettiği Brexit sonrası yıllık geçiş süreciyle ilgili ayrıntılar üzerinde de duruldu.
May, cuma günü İtalya’nın Floransa kentinde yaptığı konuşmada, Brexit'in ardından da Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında serbest dolaşımın korunacağını ve sınırda herhangi bir fiziki altyapı kurulmasından kaçınılacağını söylemişti.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik
Krallık'ta 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda seçmenlerin
yüzde 52’si Brexit yönünde oy kullanmıştı. Kuzey İrlanda'da ise
seçmenlerin yüzde 55,8'i, AB'de kalma yönünde oy vermişti.
Lizbon Anlaşması'nın, üyelerin birlikten ayrılmasını düzenleyen
50. maddesini mart ayında işleten Birleşik Krallık, AB'den ayrılma
sürecini resmen başlatmıştı.
Brexit müzakerelerinin, 2 yıl sürmesi ve Mart 2019'da
tamamlanması öngörülüyor.
- İrlanda sorunu
Kuzey İrlanda'nın, Birleşik Krallık'ın parçası kalmasını isteyen
Protestan birlik yanlıları ile ülkenin İrlanda Cumhuriyeti'nin
parçası olmasını isteyen Katolikler arasındaki anlaşmazlık ve
şiddet eylemleri, 1970'lerden bu yana çok sayıda kişinin hayatına
mal oldu.
Soruna siyasi çözüm arayışları çerçevesinde Birleşik Krallık ve
İrlanda hükümetleri ile Kuzey İrlanda'daki partilerin sürdürdüğü
barış görüşmeleri, 1998 tarihli Belfast Anlaşması ile yeni bir
döneme girdi.
Kuzey İrlanda barış sürecinde kilometre taşı olarak
nitelendirilen anlaşmada, ülkenin yönetiminde iktidarın birlik ve
bağımsızlık yanlıları arasında paylaşılmasını da içeren, istikrarlı
bir siyasi düzenin kurulmasına yönelik adımlar yer alıyor. Anlaşma,
ayrıca İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasında siyasi,
ticari ve kültürel geçişkenliği temin eden koşulları
içeriyor.
Brexit'in ardından İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasında serbest dolaşım ve ticaretin ortadan kalkması halinde adada geçmişteki çatışma ortamına dönülmesinden endişe ediliyor.
- Hükümet krizi
Mart ayında erken genel seçime giden Kuzey İrlanda’da Demokratik Birlik Partisi (DUP) ve Sinn Fein sandıktan iki en büyük parti olarak çıktı. Ancak iki parti başta kültürel haklar konusunda olmak üzere bir dizi anlaşmazlık nedeniyle halen hükümet kuramadı.
Önemli anlaşmazlık alanlarından birini resmi dil oluşturuyor. Katolikleri temsil eden Sinn Fein İrlanda dilinin İngilizcenin yanı sıra resmi dil haline gelmesini isterken, DUP da temsil ettiği Protestanların kullandığı İskoçya kökenli Ulster diline aynı statünün verilmesini talep ediyor.
Hükümet kurulamaması halinde, bölgesel yönetimin yetkilerinin Londra'daki merkezi hükümete devredilmesi gündeme gelebilecek.
Kuzey İrlanda'da hükümet, Sinn Fein'in ocak ayında DUP lideri ve Başbakan Arlene Foster’ın adının karıştığı mali usulsüzlüğü gerekçe göstererek koalisyondan çekilmesiyle bozulmuştu.
Birleşik Krallık'ta 8 Haziran'daki genel seçimin ardından Başbakan Theresa May liderliğindeki azınlık hükümeti, DUP'un merkezi parlamentodaki desteğiyle kuruldu.
Yorumlar