Mahmutyazıcıoğlu davasında son durum

"Mesele 65 bin lira meselesinden çıkmış. Şafak korkusu olmayan bir çocuktu. Bu insanların hayatlarındaki en önemli şey korkutmak olduğu için Şafak'ın korkmamasını kendilerine bir gündem haline getirmişler. 1-2 aylık süreçte korkusuzluğu yıldırma planları yapılmış"

Google Haberlere Abone ol
Mahmutyazıcıoğlu davasında son durum

Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun 27 Ocak'ta Yeşilköy Balıkçılar Çarşısı'ndaki restoranda uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesine ilişkin 20 sanığın yargılandığı davada, müştekilerin ifadesi alındı.

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesince konferans salonunda yapılan duruşmaya, 10 tutuklu ve 4 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.

Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu, müşteki Suphi Malgaz ile tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Söz verilen müşteki Suphi Malgaz ifadesinde, inşaat işleri yaptığını, daire satışıyla ilgili çıkan bir anlaşmazlıkta 65 bin liraya anlaşma sağladıklarını belirterek, "Şafak Bey, parayı verirken makbuz almamı söyledi. Arkadaşım olarak benim yanıma mekana geldi. Avukatlık vekaletim yoktu." dedi.

Sanıklardan şikayetçi olmadığını dile getiren Malgaz, "Kadir Yasak parayla ilgili bir olaya girmedi. Ali Yasak ile geçmişim, dostluğum var, kiracılığımı yaptılar. Aramıza para mevzusunun girmesi mümkün değil. Şikayetçi değilim." beyanında bulundu.

Mahkeme başkanı, Malgaz'ın daha önceki ifadesini okudu. Başkan, "Gökhan Karakan sana telefonda 'Ben ağabeylerimi yollayacağım, 10 bin dolara adam öldürüyorlar.' şeklinde konuştu mu?" diye sorması üzerine Malgaz, "Böyle bir konuşma olmadı, soruşturmanın genişletilmesi için beni polis yönlendirdi." dedi.

Söz alan müşteki Celal Mahmutyazıcıoğlu, "Beyefendinin anlattığına göre tehdit, anlaşmazlık yokken akşamın bir saati içkili mekana kardeşim çağırılıyor. İsimler var, kriminal geçmişleri var. Kadir ve Ali Yasak ile o kadar yakınsa gündüz neden makul bir ortamda çözmüyor ve niye yalnız gitmiyor?" diye sordu.

Müşteki Malgaz, kendisini arayan Kadir Yasak'ın yoğun olduğu için ofise çağırdığını belirterek, "Sonrasında 'Saat 17.00 oldu restoranda buluşalım.' dedi. Başka bir şey yok." yanıtını verdi.

Celal Mahmutyazıcıoğlu'nun, "Niye yalnız gitmediniz?" sorusu üzerine Malgaz, "Bana telefon geldiğinde Rober, ben ve Şafak ile içkili mekandaydık, 'Biz de gelelim.' dediler, beraber gittik. Başka bir şey yok." diye konuştu.

Malgaz, "Şafak öldürüldüğünde, üzerime alındım. Çok ağladım. Konunun benden çok uzak olmasından dolayı şu an rahatım. Konu o an kapandı. Konu parayı aşmış." ifadelerini kullandı.

- "Birçoğunun sabıkası belli"

Sonrasında söz verilen müşteki Celal Mahmutyazıcıoğlu, kardeşinin vurulduğuyla ilgili telefon geldiğinde inanamadığını, birilerinin şaka yaptığını düşündüğünü, cenazeden bir hafta sonra olayın ne olduğunu öğrenmeye çalıştığını söyledi.

Kardeşinin 65 bin liralık bir meselenin içine avukat olarak girdiğine inanamadığını dile getiren Mahmutyazıcıoğlu, konunun başka olacağını düşündüğünü ancak acı gerçekle karşılaştıklarını, para nedeniyle olayın yaşandığını anladıklarını kaydetti.

Mahmutyazıcıoğlu, duruşmaları takip ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"İki gündür izliyorum, bu olayın herhalde en büyük suçlusu emniyet, savcılık ve Şafak. Burada da melekler ordusuyla karşı karşıyayız. Şaşırdım diyemem birçoğunun sabıkası belli. Mesele de belli. Hukuki bir karşılığı olur olmaz ama mesele 65 bin lira meselesinden çıkmış. Şafak korkusu olmayan bir çocuktu, haksızlık karşısında ölçüsüz tepkiler verebilen bir insandı. Bu insanların hayatlarındaki en önemli şey korkutmak olduğu için Şafak'ın korkmamasını kendilerine bir gündem haline getirmişler. Korkusuzluğunu kendi üzerlerine alınmışlar. Bu gündem onları sarmış. 1-2 aylık süreçte korkusuzluğu yıldırma planları yapılmış. 2 gündür izliyorum, vahşi bir şey meydana gelmiş, herkes alkollü. 'Biz bir şey yaptık, inanamadık, pişmanız.' diye bir tavır göremedim. Pişmanım tavrı hiçbirinin yüzünde yok. Eylemin içinde olanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum."

- "İlk müvekkilidir (Alaattin Çakıcı). Her gün cezaevine gider, gelirdi"

Sanık Serkan Dakman'ın avukatı Engin Çelebi, ailesine başsağlığı dilediği maktulün Alaattin Çakıcı ile bağlantısı olduğunu savundu. Bunun üzerine Celal Mahmutyazıcıoğlu, "Davanın konusu değil ama anlatayım. Eski tanışırlar, ilk müvekkilidir. Her gün cezaevine gider, gelirdi." dedi.

Avukat Çelebi, "Ben o davada görev aldım, Şafak Bey'i hiç görmedim." sözleri üzerine mahkeme başkanı araya girerek, "Bahsedilen ismin bu yargılamayla alakası yok. Müvekkilleriniz için bir şema çizilmiş. Örgütten takipsizlik verilmiş. Bu davanın konusu bu değil." ifadesini kullandı.

Müşteki Celal Mahmutyazıcıoğlu'nun "Şafak'ın Alaattin Çakıcı'dan güç aldığını mı söylüyorsunuz?" sözlerine avukat Çelebi, "Bu hayat tarzından beslendiğini söylüyorum. Siz aynı varsayımlarla buradaki kişileri itham ediyorsunuz." yanıtını verdi.

Müşteki Mahmutyazıcıoğlu, "O sizin görüşünüz. Suçlu suçsuz herkes cezalandırılsın, diye bir şey demedim. Gerçek suçlu kim bulunsun, cezalandırılsın dedim." dedi.

Ece Erken'in avukatı ise "Müvekkil üzüntüsünü yaşamaya devam etmektedir. Olay nedeniyle travmalar yaşıyor. Duruşmada da gördük, daha fazla dayanamadı, baygınlık geçirdi. Mazeretli sayılmasını talep ediyoruz. Gelecek celse hazır edeceğiz. Şikayetçiyiz." beyanında bulundu.

Duruşma tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 61 sayfalık iddianamede 27 Ocak'ta Yeşilköy'deki restoranda ateşli silahla yapılan saldırı sonucu Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun öldürüldüğü, Murat Bilmez'in ise yaralandığı belirtiliyor.

İddianamede sanıklar Abdulkadir Kara ve Ali Yasak hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahla kasten yaralamaya iştirak", "silahla birden fazla kişiyle birlikte iş yerinde geceleyin yağmaya teşebbüs" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma" suçlarından da 3 yıl 9'ar aydan 12 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.

Aralarında Kadir Yasak'ın da bulunduğu 8 sanık hakkında benzer suçlardan ağırlaştırılmış müebbet ile 3 yıl 9'ar aydan 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, 9 sanığın da "suçluyu kayırma" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla, sanık Batuhan Aldatmaz'ın ise "suçluyu kayırma" ve "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından 1 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Yorumlar