Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) 5 müessesesinden
en büyüğü 3 bin işçinin çalıştığı Karadon Müessese Müdürlüğü'nün
özelleştirme kapsamına alınması talebi, yaklaşık 5 bin maden
işçisinin katıldığı eylemle protesto edildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, TTK Karadon Müessesesi'nin
özelleştirme kapsam ve programına alınmasını talep etmesi üzerine
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, TTK'dan müessesenin envanter
bilgilerini istedi. Kurumda örgütlü olan Genel Maden İşçileri
Sendikası (GMİS) yönetimi, müessesenin özelleştirileceği iddiaları
üzerine eylem kararı aldı. Kuruma ait maden ocaklarında çalışan
işçiler, bugün iş çıkışında kent merkezindeki Madenci Anıtı önünde
toplandı. 5 müesseseden gelen el ve yüzleri kömür karası içindeki
işçilere vatandaşlar da destek verdi.
Madenci Anıtı önünde basın açıklaması yapan GMİS Genel Başkanı
Ahmet Demirci, Zonguldak üzerinde 1990 ve 1994 yıllarında, 5 Nisan
kararlarında olduğu yine kara bulutlar dolaştığını, maden
ocaklarının, demir-çelik sektörünün tehdit edildiğini söyledi.
Demirci, "Ülkemiz sanayisinin belini kırmak istiyorlar.
Uluslararası tekeller ve yerli işbirliklçileri, kendi kazançlarını
artırmak için bizi, Zonguldak ve bölge halkını, sonra da ülkemiz
insanlarını işsizliğe, açlığa, yoksulluğa mahkum etmek istiyorlar.
Bugün bunun ilk adımını TTK Karadon Müessesesi'nde atmak
istiyorlar. Çünkü Karadon Müessesesi, TTK'nın bel kemiğidir. En
kısa sürede TTK'dan kurtulmanın hesabını yapıyorlar. Buna izin
verecek miyiz? TTK'nın özelleştirilmesi girişimlerinden
vazgeçildiği resmen açıklanıncaya kadar eylem ve etkinliklerimiz
devam edecek. Son nefesimize kadar, bir tek arkadışımız dahi ayakta
kalsa bu mücadele, madenci kardeşlerimiz ve Zonguldak halkımızla
birlikte devam edecektir" dedi.
AK Partili sorumluları ve milletvekillerini Zonguldak'taki mücadele
sahip çıkmaya davet eden Demirci, şöyle konuştu:
"Biz madenciler ve Zonguldak halkı olarak 1990 ve 1994'de tek yürek
ve tek ses olarak bu yanlışa nasıl 'dur' dediysek, bugün de engel
olacağız. Bu hükümet de Zonguldak'ın TTK'ya, Türkiye'nin de
Zonguldak'a ihtiyacı olduğunu görecektir. Biz Zonguldak gerçeğini
hep birlikte anlatmaya devam edeceğiz. Sesimizi, bu çığlığımızı
buradan, yer üstünden duymazlarsa, yeraltından 8 şiddetinde deprem
gibi duyurmaya devam edeceğiz. Bu ses 1990 yılında Türkiye'de ve
dünyada yankılanmış, siyasi iktidar bedelini ödemiştir. Bu ses 1994
yılında Türkiye'nin dört bir yanında yankılanmış ve o siyasi
iktidar bedelini ödemiştir."
2010 yılından bu yana kurum yönetiminin ısrarlı talebine rağmen
siyasi iktidarın TTK'ya işçi almadığını, bugün 5 bin 500 civarında
işçi açığı olduğunu vurgulayan Demirci, şöşle devam etti:
"Göz göre göre TTK'nın zararı büyüdü. Türkiye'nin ithalatı arttı.
Zonguldak göç verdi. Türkiye'nin dış borcu arttı. Aslında kaybeden
sadece Zonguldak değildir, Türkiye'dir. Kazanan yabancı devletler,
yabancı şirketler ve ithal kömürü Türkiye'ye getirenlerdir.
Türkiye'de sadece bizim bölgemizde 100-150 yıl ülkemiz demir çelik
sektörüne ve sanayisini güvencede tutacak taşkömürü rezervi var.
Başka yerde yok. Biz madenciler ve bölge insanı özelleştirmenin
ölüm demek olduğunu gördük. Biz 'güzel öldüler' sözünü unutmadık.
Ölümden ötesi yok. Biz hergün ölümü yaşayanlardanız. Biz hergün
helalleşenlerdeniz. Biz yerin yüzlerce metre altında kendimizi önce
Allah sonra arkadaşlarımıza emanet ederiz. Son nefesimize kadar
mücadele edeceğiz. İşimize, aşımıza, Zonguldak'a, geleceğimize,
ülkemize, milletimize sahip çıkacağız. Bugün madenciler burada,
önümüzdeki günlerde tüm Zonguldak meydanlarında olacak ve bu
yanlışı mutlaka durduracağız."
Açıklamanın ardından kalabalık, kentin en işlek caddesi Gazipaşa'yı
takiben Valilik önüne kadar özelleştirme karşıtı sloganlarla
yürüyerek eylemi bitirdi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar