Lukoil, Türkiye'de yeni iş birlikleri arayışında

- Lukoil'in İkmal ve Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Vorobyov: - "Türk akaryakıt piyasası bizim için cazibesini koruyor. Biz, Türkiye'ye 1 milyar doları bulan yatırım yaptık" - "Türkiye'nin petrol ürünleri piyasası Lukoil için stratejik önem taşıyor. Şirket, pazar payını artırmak için seçenekleri araştırıyor" - "Socar ile Türk pazarında üçüncü taraf varlık satışlarının ortak edinimini değerlendirdik. Bu konularla ilgili henüz sonuçlanan bir durum söz konusu değil" - "(ABD'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar) Yurt dışındaki projelerimiz ne olacak onu da bilmiyoruz şu anda. Eski yaptırımlar sadece Rusya sınırlarını kapsıyordu, şimdiki ise daha geniş kapsamlı. O yüzden bundan sonra daha da sıkıntılı olacak diye düşünüyorum"

Google Haberlere Abone ol
Lukoil, Türkiye'de yeni iş birlikleri arayışında

MOSKOVA (AA) - NURAN ERKUL - Rus enerji şirketi Lukoil'in İkmal ve Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Vadim Vorobyov, Türk akaryakıt piyasasının kendileri için cazibesini koruduğunu belirterek, "Biz, Türkiye'ye 1 milyar doları bulan yatırım yaptık. Türkiye'nin petrol ürünleri piyasası Lukoil için stratejik önem taşıyor. Şirket, pazar payını artırmak için seçenekleri araştırıyor. Socar ile Türk pazarında üçüncü taraf varlık satışlarının ortak edinimini değerlendirdik. Bu konularla ilgili henüz sonuçlanan bir durum söz konusu değil.” dedi.

Vorobyov, Türkiye'den bir grup gazeteciyle Lukoil'in Moskova'daki merkez ofisinde bir araya geldi. Burada AA muhabirinin sorularını da yanıtlayan Vorobyov, 40 ülkede faaliyet gösterdiklerini, petrol, doğalgaz ve petrokimyanın yanı sıra elektrik enerjisi üretimi alanında da yeni çalışmaya başladıklarını söyledi.

Türk akaryakıt piyasasında yüzde 5-6 paya sahip olduklarını belirten Vorobyov, 2000-2010 yılları arasında Türkiye'deki şirketlerin Avrupa'ya göre fazla kar ettiğini ve bu dönemden sonra akaryakıt mevzuatında yapılan değişiklerle kar marjlarının düştüğünü anlattı.

- "Türk piyasasından çekilmeyi düşünmüyoruz"

Vorobyov, bu durumun kendilerini de olumsuz etkilediğini ifade ederek, "Türk akaryakıt piyasası bizim için cazibesini koruyor, bayi zincirimiz yıllık 1,5 milyon ton satış gerçekleştiriyor. Türkiye pazarına bir milyar doları bulan yatırım yaptık. Yatırım yaptıktan sonra Türkiye'deki mevzuat bayiler için olumsuz bir şekilde dönüştü. Bayilik marjının düşürülmesiyle ilgili bir mevzuat çıktı. Bu bizi rahatsız ediyor. Bu sınırlamaların belki bazı nedenleri vardır veya geçici bir durumdur. Devletin bu şekilde işe karışması Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da görülüyor. Tabii ki bu durum bizi olumsuz etkiliyor ama Türkiye piyasasından memnuniyetsiz değiliz, çekilmeyi de düşünmüyoruz. Şu an itibarıyla uygun bir proje olursa değerlendiririz ama kesinlikte Türkiye piyasası 'cazip değil' diyemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türk piyasasında sürekli bir satın alma veya birleşme sürecinin yaşandığına da dikkati çeken Vorobyov, şöyle devam etti:

"(Petrol fiyatları ve Amerika Birleşik Devletleri'nin uyguladığı yaptırımlar) Kriz durumundan dolayı önümüzdeki 3-4 yıl içinde Türkiye’deki faaliyetlerimizi büyütmeyeceğiz diye düşünüyorum. Bayilik konusunda ise Türkiye’deki şirketlerle iş birliğine hazırız. Türkiye'nin petrol ürünleri piyasası Lukoil için stratejik önem taşıyor, Şirket, pazar payını artırmak için seçenekleri sürekli araştırıyor. Bu anlamda, Socar ile Türk pazarında üçüncü taraf varlık satışlarının ortak edinimini değerlendirdik. Bu konularla ilgili henüz sonuçlanan bir durum söz konusu değil."

Türkiye'de petrol çıkarılması ve rafineri konusunda bir planları olmadığını aktaran Vorobyov, bu yönde bir teklif gelmesi durumunda değerlendireceklerini ifade etti.

- "Petrol fiyatlarının düşüşüyle yatırımları askıya aldık"

Vorobyov, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) uyguladığı yaptırımların kendi projelerini de etkilediğini belirterek, "(ABD'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırım) Yurt dışındaki projelerimiz ne olacak onu da bilmiyoruz şu anda. Eski yaptırımlar sadece Rusya sınırlarını kapsıyordu, şimdiki ise daha geniş kapsamlı. O yüzden bundan sonra daha da sıkıntılı olacak diye düşünüyorum." diye konuştu.

Petrol fiyatlarında son üç yıldır yaşanan düşüş nedeniyle gelir ve karlarında azalmalar olduğunu ve bu süreçte bazı önlemler aldıklarını da anlatan Vorobyov, şunları kaydetti:

"Hem petrol çıkarılması hem de rafineri sektöründe global projelerimizi askıya aldık. En çok gelir elde ettiğimiz projelere yöneldik, onların üzerinde yoğunlaştık. Petrol çıkarılması konusunda daha çok stokun olduğu bölgelere ve ulaştırılması daha kolay yerlere yoğunlaştık. İkinci olarak, giderlerimizi çok büyük oranda kıstık. Hem Rusya’da hem de yurt dışında sahip olduğumuz aktiflerin de bir bölümünü sattık. Ukrayna’daki rafineri tesisini, Kıbrıs, Macaristan, Litvanya ve Estonya’daki satış noktalarımızı da elden çıkardık. Bizim bu konuda oluşturduğumuz bir yeniden yapılandırma programı var ve buna göre hareket ediyoruz."

- "Çevre standartlarına uyum için yıllık 100 milyon dolar"

Avrupa Birliği'nin çevresel mevzuatlarına da değinen Vorobyov, söz konusu mevzuatların her geçen yıl daha da sertleştiğini söyledi.

Vorobyov, Rusya'da da bu konuda yeni standartların oluşturulduğuna işaret ederek, "Bu standartlara uyumlu olmak için hem Rusya'daki hem de diğer ülkelerdeki tesislerimizde yenileme çalışmalarımızı sürdürdük. Bu alanlardaki masraflarımız önemli bir pay oluşturuyor. Yıllık 100 milyon dolara yakın çevresel standartları karşılamak için harcama yapıyoruz." dedi.

- Hazar Denizi'ne 8,7 milyar dolarlık yatırım

Bu arada, Lukoil'in Hazar Denizi'nde geliştirdiği petrol sahalarından biri olan V. Filanovsky platformuna yapılan ziyaret sırasında edinilen bilgiye göre, şirket 2002-2016 arasında bölgedeki projelerin geliştirilmesi için 8,7 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

Bu yatırımlar arasında en yeni ve Rusya'nın en büyük off-shore petrol sahalarından biri olma özelliğini taşıyan V. Filanovsky'de ticari üretim 31 Ekim 2016'da başladı. Geçen ay itibarıyla 3 milyon ton petrol üretiminin gerçekleştirildiği sahanın ikinci fazı için de çalışmalara başlandı. Söz konusu çalışmaların bu yıl sonunda tamamlanması planlanıyor.

Yorumlar