"Küresel Katılım Finans Zirvesi"

- TKBB Genel Sekreteri Akyüz: - "Faizsiz esasta finansman işi yapılabileceğini ispat ettik. Katılım bankacılığını Türkiye'de daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz" - Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık: - "İnsani yardım sektörünün dünya genelindeki toplam hacmi, kozmetik sektörünün 3'te 1'ine, savunma sanayisinin yüzde 1'ine erişemiyor" - MÜSİAD Genel Başkanı Kaan: - "Tam anlamıyla faizsiz ortaklıklar, projeler ve sistemler kurana kadar çalışacağız"

Google Haberlere Abone ol
"Küresel Katılım Finans Zirvesi"

İSTANBUL (AA) - Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreteri Osman Akyüz, faizsiz esasta finansman işi yapılabileceğini ispat ettiklerini belirterek, katılım bankacılığını Türkiye'de daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortaklığında "İnsani Finans" temasıyla düzenlenen, "Küresel Katılım Finans Zirvesi"nin (Global Participation Finance Summit-GPAS Istanbul) ilk gün programı akşam yemeğiyle sona erdi.

Osman Akyüz, yemekte yaptığı konuşmada, ortaklık mekanizmasına dayalı alternatif bir finans mekanizması oluşturma gayretiyle yola çıktıklarını, vardıkları aşamada Türkiye'de bu modelin bütün kurumlarıyla finansal hizmet sunar hale geldiğini kaydetti.

İnançlara uygun şekilde faizsiz esasta finansman işi yapılabileceğini ispat ettiklerini ve hayata geçirdikleri bu mekanizmayla Türk finans sisteminin ayrılmaz bir ortağı haline geldiklerini bildiren Akyüz, katılım bankacılığını Türkiye'de daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Akyüz, "Gayemiz sigortacılık, fon yapısı, tüketici finansmanı ve benzeri bütün müesseseleriyle bu finans sistemini tüm Türkiye geneline yayabilmek. İnancımızın temel prensiplerinden taviz vermeden, faiz kullanmadan, ahlaki değerlerimizi öne çıkararak, İslam dininin helal gördüğü işlemleri yaparak, ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine finansal destek sağlıyoruz." diye konuştu.

Bugün Türkiye'de yüzde 5 civarında olan sistemdeki paylarının, çok yakın gelecekte sür'atli bir şekilde gelişeceğini ve müşteri tabanlarının büyüyeceğine inandıklarını anlatan Akyüz, şöyle devam etti:

"Bizimle büyüyen müşterilerimiz, girişimcilerimiz, tüccarlarımız var. Türkiye'de bu işe ciddi bir talep var. Bu talebi karşılama gayreti içinde olacağız. Ortaklık anlayışını, mudarebe esasını zihinlerimize kazımamız lazım. Elimizdeki imkanları bu mekanizma vasıtasıyla ekonomik hayata sevk etmeliyiz. İşletmelerle ortaklıklar kurmalıyız. Bu ortaklıklar iş, proje ya da şirketleşme bazında olabilir. Katılım bankaları olarak bu yönde ciddi hizmetler sağlayabileceğimize inanıyoruz. Sistem hala gelişme sürecini tamamlamış değil. Kendimizi Türkiye'ye tanıtmak, performansımızı üst seviyelere çıkarmak durumundayız. Biz iş dünyasıyla, ülkemizle birlikte varolacağız."

Osman Akyüz, "Finansman, ülke ve kalkınma için olmazsa olmaz. Özelikle sürdürülebilir finansa, müşteriyi darda bırakmayacak finansa, müşteriyle ortaklık zemininde birlikte olunan finansa hayati derecede ihtiyacımız var. Bunu geliştirmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

Siyasi iradenin bu konuda ciddi destek sağladığını dile getiren Akyüz, Başbakan Yardımcılığı nezdinde Faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu oluşturarak bu işi takip ettiğini ve her türlü ihtiyaçlarını giderme gayretinde olduğunun altını çizdi.

TKBB Genel Sekreteri Akyüz, katılım bankacılığı sistemi büyüdüğü ölçüde daha uygun maliyetlerle finansman hizmeti sağlayabileceklerini sözlerine ekledi.

- "Yoksulluğu ortadan kaldırmak için yeni modeller geliştirilmeli"

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık ise bugün dünyada en çok ihmal edilenin insan olduğunu belirterek, "İnsanı ihmal etmeyen bir dünya kurmak zorundayız." dedi.

İkinci Cihan Harbi'nden bu yana insanlığın en fazla acının yaşandığı günlerden geçtiğine işaret eden Kınık, "Bugün dünyada aktif olarak 40 silahlı savaş var. Bu savaşların 18'i İslam ülkelerinde yaşanıyor. Bu savaşlar nedeniyle 65 milyon insan evini, ülkesini terketmiş durumda. Bu insanların da yüzde 71'i İslam ülkelerinde yaşıyor." diye konuştu.

Kınık, insanların ıstırabını dindirmek için uğraşan insani yardım sektörünün dünya genelindeki toplam hacminin kozmetik sektörünün 3'te 1'ine, savunma sanayisinin yüzde 1'ine erişemediğine dikkati çekti.

Kerem Kınık, "Bugün dünyada insanları öldürmek için harcanan trilyonlarca doların yüzde 1'i iyileştirmeye harcanmıyor. Bu yaman bir çelişki. İnsanlık ahlaka, başkasının derdiyle dertlenmeye muhtaç." değerlendirmesinde bulundu.

Yoksulluğun ortadan kaldırılması için yeni modeller geliştirilmesi gerektiğini belirten Kınık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnsani yardım kuruluşlarımızın, elinde koli taşıyarak kapı çalan mantıktan çıkması gerekiyor. Stratejik, operasyonel, finansal risk yönetimi ve sürdürülebilirliği, medeniyetimizden ilhamla ürettiğimiz güncel araçlarla tahkim etmemiz gerekiyor. 81 ilde yüzlerce şubesi olan bu yapılar finansal sürdürülebilirliği sağlayamazlarsa küçülmek zorunda kalabilir. Vakıf mantığını günümüze taşımalı, iş dünyası ile insani yardım sektörü arasındaki ilişkiyi geliştirmeliyiz."

- "Faiz, girişimcileri yeni yatırımlardan uzak tutuyor"

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise ekonomide faizin yükünü azaltacak veya tamamen ortadan kaldıracak sistemler üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Tam anlamıyla faizsiz ortaklıklar, projeler ve sistemler kurana kadar bunu yapacağız." dedi.

İş dünyasının faizden bağımsız plan yapamaz duruma geldiğini aktaran Kaan, "Bütün bir ay işlerimize verdiğimiz emekleri, işçilerimizin alın terinin büyük bölümünü kredi adıyla teslim ediyoruz. Bir malın üretim sürecinde, işçilere verilen ücretler dahil olmak üzere harcanan para, maalesef faize ödenenden daha düşük kalıyor. Müthiş bir kayıptan söz ediyoruz." diye konuştu.

Kaan, bu tablonun yalnızca mevcut yatırımcıyı zorlamadığını, girişimcileri de yeni yatırımlardan uzak tuttuğunu, buna artık bir son vermek gerektiğini vurguladı.

Piyasa ve iş insanlarının omuzundaki faiz yükünü almanın zamanı geldiğini ifade eden Kaan, şunları söyledi:

"Maliye politikamızı 'faiz dışı fazla' esasından, 'yatırım dışı fazla' esasına çevirmeliyiz. Daha fazla yatırım, daha fazla üretim ve daha fazla istihdam sağlamak için insanı merkeze almak zorundayız. 'İş insanı yalnız maddi kazanç güder' algısını ortadan kaldırıp, insani olanın peşine düşmeliyiz. Bir iş insanı mümkün olan en fazla kazancı elde etmeli, evet, ama erdemi, vicdanı, adaleti, hakkaniyeti terk etmeden bunu yapmalı. Kazancını sorgulayan, helal kazançtan ötesini düşünmeyen iş insanları yetiştirmeliyiz. Peygamber Efendimiz'den öğrendiğimiz ticaret ahlakı, dürüstlük ve doğruluk, iş hayatlarımızın her alanına tezahür etmeli."

Abdurrahman Kaan, insani finansın yalnızca bir faizsiz sistem modeli değil, bir kültür ve paradigma değişimi olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin bu insani sistemi hayata geçirerek, Müslüman ülkeler başta olmak üzere tüm dünyaya örnek olacağına inandığını sözlerine ekledi.

Yorumlar