Küresel Katılım Finans Zirvesi-2

- Başbakan Yardımcısı Şimşek: (1) - "Özellikle katılım bankalarına sesleniyorum; işin kolayını artık bırakalım, artık daha inovatif, gerçek anlamda ortaklıkları içeren bir iş modeliyle büyüyelim. Bu konuda her türlü desteği göreceksiniz. Biz yanınızdayız. Önünüzü açacağız" - "Sektörün oyuncularının, tanıtım noktasında daha etkin bir çaba içerisine girmesi lazım. Bu konuda büyük eksiğimiz var. Farkındalık yaratmamız lazım" - "Aslında Anadolu'da, Türkiye'de katılım finansına ilgi var ama maalesef gelişmesi yavaş" - "Vergi konusunda bugün sektörün bütün ihtiyaçları, talepleri karşılanmış durumdadır. Maliye Bakanlığımıza ben teşekkür ediyorum"

Google Haberlere Abone ol
Küresel Katılım Finans Zirvesi-2

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Özellikle katılım bankalarına sesleniyorum; işin kolayını artık bırakalım, artık daha inovatif, gerçek anlamda ortaklıkları içeren bir iş modeliyle büyüyelim. Bu konuda her türlü desteği göreceksiniz. Biz yanınızdayız. Önünüzü açacağız." dedi.

Şimşek, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortaklığında "İnsani Finans" temasıyla düzenlenen Küresel Katılım Finans Zirvesi'nin (Global Participation Finance Summit-GPAS İSTANBUL) açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın katılım finans modeline ihtiyacının büyük olduğunu söyledi.

Şimşek, son birkaç yüzyıla bakıldığında mevcut geleneksel sistemin dönem dönem aşırıya kaçtığını ve kriz ile birlikte reel ekonomide, toplumlarda tahribata yol açtığının görüldüğünü ifade ederek, geleneksel sistemde bu krizlerin dün yaşandığını, bugün ve yarın da yaşanabileceğini kaydetti.

2008-2009’da küresel bir finans krizi yaşandığını, üzerinden 10 yıl gibi bir süre geçmesine karşın hala etkilerinin güçlü şekilde hissedildiğini belirten Şimşek, boyutları itibarıyla bu krizin 1929 buhranından çok farklı olmadığını, sadece doğru politika tepkisiyle bir küresel resesyonun, küresel depresyona dönmesini G20’nin üye ülkeleri olarak engellediklerini söyledi.


Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu anda da tartışmalar var. Bunun merkezinde de merkez bankalarının küresel krizin etkilerini sınırlamak için yarattıkları paranın, büyüttükleri bilançonun, parasal genişlemenin yeni balonlara, krizlere yol açıp açmayacağı konusu var. Dolayısıyla işin özü şu; küresel sistem bu sıkıntıları oluşturuyor. Çünkü küresel sistemin özünde riskin başkalarına transfer edilmesi, reel bir varlığa dayanmadan finansal mühendislikle çok ciddi boyutlarda kaldıraç ve riskin oluşturulması var. Bu dönüyor dolaşıyor insanlığı ve reel ekonomiyi etkiliyor. Halbuki katılım finansına baktığınızda risk ve getiri birlikte... Burada bir paylaşım söz konusu. Temeli sağlam sürdürülebilir bir model. Zirvenin tema olarak aldığı insani finans, dayanışma ruhunu, paylaşmayı içeriyor. Getiri maksimizasyonu eğer bir finans mühendisliği ve spekülasyonlarla yapılıyorsa bunun sürdürülebilirliği mümkün olmuyor. O nedenle dünyanın ve Türkiye’nin gerçekten katılım finansının büyümesine, gelişmesine ihtiyacı var. Dünyanın aslında bunu da gördüğüne kısmen küresel kriz sonrasında şahit olduk. İlk defa G20’de IMF gündemine bu konunun girdiğini ve tartışıldığını görüyoruz.”

Geleneksel sistemde varlık fiyatlarının aşağı yönlü de, yukarı yönlü de korelasyon içerisinde olduğunu ve birlikte hareket ettiğini belirten Şimşek, katılım finansının bu anlamda sistemin riskini azalttığını, bu nedenle zirveyi önemsediğini vurguladı.

Şimşek, zirvede fikirleriyle ufuk açacak, gelecek dönemde ülkelerin krizleri yaşamaması, daha sağlıklı ve sürdürülebilir zemin içerisinde kalkınması ve gelişmesi için fikirlerini paylaşacak akademisyenlere ve sektör temsilcilerine teşekkürlerini iletti.


- "Sektörün bütün ihtiyaçları, talepleri karşılanmış durumda"


Mehmet Şimşek, küresel finans sistemine paralel olarak Türkiye’de katılım finansının gelişmesi için büyük bir gayret içerisinde olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"İstanbul Finans Merkezi Projesi’nin en önemli bileşenlerinden birisi katılım finans, yani faizsiz finans... Bu çerçevede Faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu'nu kurduk. Bu kurul bugüne kadar 4 başlık altında verimli çabaları ortaya koydu. Her şeyden önce şunu söyleyebilirim; vergi konusunda bugün sektörün bütün ihtiyaçları, talepleri karşılanmış durumdadır. Maliye Bakanlığımıza ben teşekkür ediyorum. Ürün çeşitlendirme konusunu aslında biz sektöre ve Sermaye Piyasası Kurulu'muza verdik. O yönde ilave çaba gerekiyor. Likidite konusunda Merkez Banka'mız, Hazine'miz özellikle ikinci el piyasasının gelişmesi, enstrümanların likiditesini artırması noktasında çalışmalarına devam ediyor. BDDK, yine özellikle mevzuat konusunda, merkezi danışma kurulu konusunda çalışmalarını önemli ölçüde tamamlamış durumda."

Türkiye’de katılım finansına ilginin büyük olduğunu vurgulayan Şimşek, "Yakın zamanda Hazine olarak altına dayalı tahvil ve kira sertifikası çıkarttık. Hiçbir yönlendirme olmadan, sıradan Anadolu insanlarının, vatandaşlarımızın yüzde 53’ü altın tahvili yerine kira sertifikası tercih etti. Yine bu sene başında BES’te otomatik katılım modeline geçtik. Yine hiçbir yönlendirme olmadan, doğru düzgün bir pazarlama olmadan katılımcıların yüzde 64’ü katılım fonlarını tercih etti. Bu çok önemli. Demek ki aslında Anadolu’da, Türkiye’de katılım finansına ilgi var ama maalesef gelişmesi yavaş. Bu konuda birkaç öneride bulunacağım." diye konuştu.


- “Geleneksel bankalardan farklılığımızı ortaya koymamızın zamanı gelmiştir”


Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, katılım bankalarının pazardaki payına işaret ederek, şunları kaydetti:

"(Katılım bankalarının pazardaki payı) Bir anlamda yerinde sayıyor. Bir kere ürün geliştirmemiz lazım. Şu andaki basit şekliyle vadeli al-sat modeli bence yetersiz. Evet, basit ama bu sistemin gelişmesi için yetersiz. Bizim gerçek anlamda bir ortaklık modeline geçmemiz lazım. Bu bir çaba, iyi ekipler gerektiriyor, belki de daha fazla risk ve getiri içeriyor. Gerçekten artık geleneksel bankalardan farklılığımızı ortaya koymamızın zamanı gelmiştir. Bizim gerçek anlamda ortaklıklara odaklanıp esas fonksiyonumuzu yerine getirme zamanımız gelmiştir. Bu konuda özellikle katılım bankalarına sesleniyorum; işin kolayını artık bırakalım, artık daha inovatif, gerçek anlamda ortaklıkları içeren bir iş modeliyle büyüyelim. Bu konuda her türlü desteği göreceksiniz. Biz yanınızdayız. Önünüzü açacağız. Bireysel anlamda bazı katılım bankalarımız da çaba içerisinde.

Bir şey öğrendim; zirveye yönelik olarak 4 bin kişiyle anket yapılmış. Katılım finansı konusu sorulmuş. Katılımcıların sadece yüzde 2’si konuya vakıf. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Sektörün oyuncularının tanıtım noktasında daha etkin bir çaba içerisine girmesi lazım. Bu konuda büyük eksiğimiz var. Farkındalık yaratmamız lazım."

Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin de çok daha etkin bir şekilde tanıtım noktasında rol alması gerektiğini ifade eden Şimşek, daha önce bahsettiği iki üründe de, halkın ilgisi dikkate alındığında bu alanda fırsatların, muazzam ihtiyaçların olduğunun görüleceğini söyledi. Şimşek, bunun Türkiye’deki kırılganlıkları azaltacağını vurguladı.

(Sürecek)

Yorumlar