Korgenerali derdest edenler hakim karşısına çıkacak
- FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde Hadımköy General Kani Akman Kışlası ve Cezaevinde meydana gelen olaylar ile dönemin Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun derdest edilerek cezaevine götürülmesine ilişkin 11'i tutuklu 62 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi - İlk duruşma 10 Temmuz'da Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılacak
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Hadımköy General Kani Akman Kışlası ve Cezaevinde meydana gelen olaylar ile dönemin Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun derdest edilerek cezaevine götürülmesine ilişkin 11'i tutuklu 62 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından, darbe girişiminde Hadımköy General Kani Akman Kışlası ve Cezaevinde meydana gelen ve aynı kışlada görevli subay, astsubay, uzman çavuş ve erler ile Kara Harp Akademileri Komutanlığında kursiyer subay olan askerlerin iştirak ettikleri eylemlere ilişkin hazırlanan ve İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamenin incelemesi tamamlandı.
Mahkeme heyeti, iddianamenin kabulüne karar vererek, ilk duruşmanın 10 Temmuz'da Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılmasına hükmetti. Heyet, duruşmaların 11, 12, 13 ve 14 Temmuz'da sürdürülmesini ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamını da kararlaştırdı.
- Ceza istemleri
İddianamede, 11'i rütbeli 62 şüpheli asker hakkında "TBMM'yi
ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs
etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya
görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni
ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez
ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan
da 7 yıl altışar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması
istendi.
İddianamede, müşteki Bekiroğlu'nun derdest edilmesi eylemiyle ilgili rütbeli tutuklu 11 şüphelinin "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' suçundan 12 yıl altışar aydan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
- Şüpheli subaylar yanlış cezaevine gitmiş
Hadımköy Cezaevi'ni kontrol altında tutmakla görevlendirilen
şüpheliler binbaşı Erhan Savur ile yüzbaşılar Kenan Keskin ve
Münür Sözen'in, Hadımköy Kışlası yerine yanlışlıkla Hasdal
Kışlası'na gittikleri anlatılan iddianamede, şüpheli Mehmet
Yorgancı telefon görüşmesinde şüpheli Erhan Savur'un Hasdal
Kışlası'nda olduğunu öğrenmesi üzerine yanlış yerde olduklarını ve
Hadımköy Kışlası'na gelmeleri gerektiğini söylediği
belirtildi.
Müşteki Bekiroğlu'nu Hadımköy Kışlası'na getiren şüphelilerin,
Mehmet Erol ve Arif Yıldırım ile tanık başçavuş Ümit Koyuncu'nun
yanına giderek, ''Başçavuşum TSK yönetime el koydu, kapıları aç,
emir veriyorum." diyerek tutukluların geleceğini ve cezaevi
kapısını açmasını söyledikleri belirtilen iddianamede, Koyuncu'nun
böyle bir şeyin mümkün olmadığını, cezaevi müdürü ve savcısını
araması gerektiğini aktardığı kaydedildi.
İddianamede, Koyuncu'nun telefon ile durumu aktardığı Askeri Cezaevi Müdür Vekili Bahadır Selvi'nin olaydan haberinin olmadığını, nöbetçi savcıyı arayarak durumu öğreneceğini ve kendisine döneceğini, bu zamana kadar kapıyı açmamasını emrettiği vurgulandı.
- "Tümen komutanına söyleme"
Bu esnada şüpheli Mehmet Yorgancı'nın telefonla Bahadır
Selvi'ye "Bahadır, tutuklular gelecek, burayı açtırmanız lazım
fakat Tümen Komutanı Kemal Başak'a söyleme." dediği anlatılan
iddianamede, ''Bu konuşmadan bir süre sonra şüpheli Mehmet
Yorgancı, Koyuncu'ya 'Ya Ümit Başçavuş gelenler var, sen şu kapıyı
açtır.' diyerek kapının açılmasını istemiştir. Başçavuş Koyuncu'nun
'Savcım var, amirim var, açtıramam.' şeklinde karşılık vermesi
üzerine şüpheli Mehmet Yorgancı 'Sen nasıl adamsın, ne laf
anlamaz birisin? 1. Ordu Harekat Başkanı Eyüp Paşa aradı diyorum
kapıyı aç.' şeklinde tepki göstererek, ısrarcı olmuştur.''
denildi.
İddianamede müşteki Bekiroğlu'nun getirilmesinin ardından
yaşanan diyaloglar şu şekilde yer aldı:
"Şüpheli binbaşı Fatih Irmak, tanık başçavuş Koyuncu'nun yanına
gelerek 'Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu, cezaevi
bölümünü aç, komutanı içeriye kapat.' şeklinde talepte
bulunmuştur. Koyuncu, böyle bir şey yapamayacağını bildirmiştir. Bu
sırada Koyuncu, tekrar Selvi'yi arayarak, darbe olduğunu
söylediklerini, Akademi Komutanı'nı cezaevine koymak istediklerini
bildirmiştir. Tanık Selvi de tutuklama müzekkeresi olup
olmadığını, savcının imzalayıp imzalamadığını sormuştur. Olumsuz
cevap alması üzerine tanık Ümit Koyuncu'ya müştekinin cezaevine
alınmaması emrini vererek, nöbetçi savcıyı arayacağını söylemiştir.
Bu sırada şüpheli Fatih Irmak, telefonu Koyuncu'dan alarak tanık
Bahadır Selvi'ye 'Komutanım Genelkurmay Başkanı'nın emri ile TSK
yönetime el koydu, kapama işlemi yapmamız lazım, emirlere uyun,
buraya gelin.' şeklinde söylemde bulunmuştur. Selvi de
gelmeyeceğini ve kanun ne diyor ise o işlemin yapılacağını
söylemiştir.''
- Anahtarları sakladı, yerini şüphelilere söylemeyerek yön
değiştirdi
Müşteki Bekiroğlu'nun, Koyuncu tarafından cezaevine değil,
dinlenme salonuna alındığı, şüphelilerin Koyuncu'ya "Bak
sıkıyönetim kanunları var, kapıları açman lazım, bizim emirlerimizi
dinlemek zorundasın." şeklinde ısrar ettiği ve baskı yapmaya
çalıştıkları anlatılan iddianamede, şüphelilerin, Koyuncu'yu
kovmaya çalıştığı kaydedildi. Koyuncu'nun bu sırada cezaevinin
anahtarlarını saklaması için cezaevi santralinde nöbetçi olan tanık
er M.K'ya emir verdiği, tanık M.K'nin da odanın anahtarı ile
cezaevinin anahtarlarını çekmeceden alarak üzerinde sakladığı
aktarıldı.
Şüpheliler tarafından tanık er M.K'nin dışarı çıkarılmasına
engel olan Koyuncu'nun, tanık ere santrale geçmesi ve kapıyı
içeriden kilitlemesi emrini verdiği belirtilen iddianamede,
şüpheli Erhan Savur'un cezaevi idari kısmında açık olan
televizyonda darbe girişimine ilişkin haberlerin verildiğini fark
etmesi üzerine televizyonun alıcısını söktüğü vurgulandı.
İddianamede, "Şüpheli Erhan Savur, tanık er M.K'ye cezaevinin
anahtarlarının nerede olduğunu sormuştur. Er ise anahtarların
kendisinde olmadığını, güvenlik subayının ise ne şekilde muhafaza
ettiğini bilmediğini belirtmiştir. Bunun üzerine şüpheli Erhan
Savur, cezaevi kapısını kontrol etmiş, kapıyı kırmak için keser
aramış ve 'Anahtarları nerede saklıyorlar, yedekleri olsa da
açsak.' şeklinde bir cümle sarf etmiştir." ifadesi
kullanıldı.
Müşteki Tahir Bekiroğlu'nun sabah 07.00 sıralarında tanık
Koyuncu'dan darbe girişiminin başarısız olduğunu öğrendiği
anlatılan iddianamede, "Darbenin başarısız olmasının ardından
sabaha kadar cezaevi nizamiyesinde darbeciler tarafından bekletilen
Korgeneral Bekiroğlu'nun, Başçavuş Koyuncu'nun söylemlerinden
cesaret alarak, kendisini rehin alan emir subayı ve astsubaylara,
'Yürüyün birliğe dönüyoruz.' dediği, onların da kalkışmanın
başarısız olduğunu anladıklarından başlarını eğerek emre uydukları
belirtildi.
İddianamede, Bekiroğlu ve beraberindeki şüphelilerin darbe girişimi başarısız olunca sabah saatlerinde Harp Akademileri Komutanlığı'na geldikleri anlatılarak, müşteki Bekiroğlu'nun burada şikayetçi olduğu şüphelileri polise teslim ederek, gözaltına aldırdığı aktarıldı.
Yorumlar