Körfez ülkelerinin Ürdün krizine yönelik tutumu

- Yermuk Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi Profesörü Muhammed Beni Selame: - "Ürdün'ün Türkiye ile yakınlaşma politikası uygulaması gerekir. Çünkü bu kendisi için daha güvenli ve Körfez ülkelerini öfkelendirmez. Ürdün'ün, Türkiye ile serbest ticaret anlaşmasını iptal etmesi de yanlış bir karardı" - Ürdün parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Raid el-Hazaile: - "Bizi zayıf düşüren şey sürekli anlaşmazlık içinde olmamızdır. Aklın sesini önde tutmalıyız"

Google Haberlere Abone ol
Körfez ülkelerinin Ürdün krizine yönelik tutumu

AMMAN (AA) - LEYS EL-CUNEYDİ - Ürdün, son zamanlarda yaşadığı ekonomik krizde, içinde bulunduğu zor durumda kendisinin desteklenmesi ve yanında durulması konusunda Körfez ülkelerinin saflarını birleştirmeyi başardı.

Uzmanlar, içinde bulunduğu derin ekonomik krizin gölgesinde Körfez ülkelerinin Ürdün'e yardım seferberliği yapmasını, mütevazi bir sonuç elde edilmesine rağmen Katar ile Körfez ülkeleri arasındaki anlaşmazlığı çözme yolunda atılmış bir adım olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin, Ürdün'e 2,5 milyar dolar yardım paketinin açıklandığı Mekke zirvesinden duyduğu memnuniyeti dile getirmesi de Katar'a abluka uygulayan Körfez ülkeleri ile Mısır arasındaki derin görüş birliğinin kesin bir delili olarak değerlendirildi

Ürdün'ün, Mekke zirvesinden 2 gün sonra Katar'ın yardımlarını kabul etmesi ise Amman yönetiminin kendi çıkarlarına öncelik verdiğine işaret ediyor ve bölgedeki ittifak haritasını yeniden çizme durumu yaşıyor.

Körfez ülkeleri arasındaki anlaşmazlık yaşayan tarafları razı etmek için de Ürdün, yaklaşık 2 yıl önce ülkeye çağırdığı Tahran Büyükelçisini geri göndermeyi dondurma kararı alarak, İran ile anlaşmazlıkta Suudi Arabistan'ın yanında yer aldığını vurgulamıştır.

Yaşadığı ekonomik kriz ve ülke genelinde yapılan protestolar neticesinde Ürdün'ün son zamanlarda Körfez krizine yönelik tarafsız kalma ya da susma siyasetinden çıkma yolunu açacak ve anlaşmazlığın çözümünde aracı rolü oynayacak dengeli bir dış siyaset yürüttüğü görülmeye başlandı.

Ürdün halkı 2018 yılının başından beri ekmek ve yakıt gibi temel yaşam ürünleriyle birlikte hizmetlerde büyük orandaki fiyat artışıyla karşı karşıya kalmış durumda.

- Ürdün'ün güvenliği ve istikrarı Körfez ülkelerine olumlu yansıyor

Yermuk Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi Profesörü Muhammed Beni Selame, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ürdün ile Körfez ülkeleri arasındaki ilişkiler ve bağların yanı sıra Amman yönetiminin onların güvenliğini sağlama konusundaki rolünden hareketle, söz konusu ülkelerden Ürdün'e sunulan yardımları "gereğinden çok az" olarak değerlendirdi.

Beni Selame, "Körfez ülkelerinin Mısır, Lübnan ve son olarak Etiyopya gibi muhtaç ülkelere sunduğu ve sunmakta olduğu yardımlar, onların başkalarına cömertçe yardım ettiğine, Ürdün'e ise cimrilik yaptığına delalet etmektedir. Ürdün, bölgeye yönelik tehlikelerle iç ve dış tehditlerin gölgesinde geçilmez bir engele benzemektedir." dedi.

Ülkesinin Katar krizi konusunda başarısız bir performans sergilediğini ifade eden Beni Selame, Ürdün'ün, çıkarlar ve değerler arasında bir denge kurması ve değerlerinden vazgeçmeden çıkarlarını sağlaması gerektiği zamanda gri bölgede durarak bunun bedelini ödediğini dile getirdi.

Beni Selame, ülkesinin, bu tutumundan dolayı ablukaya alındığını ve izole edildiğini, bu durumun, yüzyılın anlaşması diye bilinen konuda dışlanmasının açıkça görüldüğünü söyledi.

Ülkesinin İran'a yönelik tutumu ve İran'ın körfez ülkelerini tehdit etmesiyle ilgili ise Beni Selame, "Ürdün'ün Türkiye ile yakınlaşma politikası uygulaması gerekir. Çünkü bu kendisi için daha güvenli ve Körfez ülkelerini öfkelendirmez. Ürdün'ün, Türkiye ile serbest ticaret anlaşmasını iptal etmesi de yanlış bir karardı." diye konuştu.

Beni Selame, başta Filistin davasını destekleyen tutumu olmak üzere birçok nedenden dolayı Türkiye'nin Ürdün'e ve körfez ülkelerine daha yakın olduğunu söyledi.

- Arabulucunun Körfez krizi içindeki çatlakları iyileştirme rolü

Ürdünlü siyasi araştırmacı ve akademisyen Halid Şineykat da Ürdün'e Körfez desteğinin, Ürdün-Körfez ilişkilerinin ve stratejisinin doğasını vurguladığını belirtti.

Şineykat, söz konusu yardımların, Körfez güvenliğinin Ürdün'ün güvenliğiyle bağlantılı olduğunu gösterdiğini, Ürdün'ün toplumsal bileşenleriyle siyasi rejimin genelde Körfez ülkelerine benzediğini dile getirdi.

Akademisyen Şineykat, Ürdün'e körfez desteğinin, ülkelerin bölünmesine rağmen Körfez güvenliğinin tek olduğuna işaret ettiğini, Katar ve ona abluka uygulayan Körfez ülkelerinin Ürdün'ün desteklenmesi konusunda hemfikir olduğunu, krize aynı yöntemle cevap verdiklerini ve bunun da ortak vizyonu yansıttığını ifade etti.

Körfez ülkelerinin saflarının yeniden birleşmesinin Ürdün'ün ve Körfezin çıkarına olduğunu vurgulayan Şineykat, Körfez ülkelerinin saflarının birleşmesinin, bölgesel ve uluslararası müdahalelerin Körfez ülkeleri arasındaki bölünmenin güçlenmesinin önüne geçeceğini söyledi.

Ürdün parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Raid el-Hazaile de "Ürdün'ün kardeşler arasındaki çatlağı gidermesini umuyoruz. Safların birleştirilmesine ihtiyacımız var." dedi.

Arap ülkelerinin durumunu ve aralarındaki anlaşmazlıkları "parçalanmışlık" olarak niteleyen Hazaile, "Bizi zayıf düşüren şey sürekli anlaşmazlık içinde olmamızdır. Aklın sesini önde tutmalıyız." diye konuştu.

Yorumlar